10

30 8 1
                                    

Selam oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn.





Parka doğru yürümeye başladım. Eylül ayı kendini göstermişti. Ağaçlardan yavaşça süzülerek yere düşen yapraklar ve serinlik bunun kanıtıydı. Parka gelmiştim. Bankta öylece oturuyordu. Gülümsedim manzara çok güzeldi. Sonbaharın havasını göstermiş olduğu bir park ve bankta oturan Yoongi. Benim manzaram buydu. Bende gittim ve oturdum yanına.

 "Hyung nasılsı-" 

Sözüm bitmeden iki kol çevrelemişti bedenimi. Bende onu sardım kollarımla.

"Hyung iyi misin?" dedim sessizce.

Kendini çekerek yere doğru bakmaya başladı.

"Senin dışındaki insanlar benden nefret ediyor minik."

"Hyung herkes bizi sevemez. Herkese göre iyi olamayız. Herkesle aynı duyguları paylaşamayabiliriz. İnsanları boşver hyung. Kendinin nasıl daha iyi olacağını düşünüyorsan öyle yaşa. Herkesi memnun edemeyiz. Kendin ol. Hem bence ben herkese değerim."

Bana döndü. Gözlerimin içine bakarak.

"İyi ki varsın miniğim."

"Sen de iyi ki varsın hyung."

Gülümsedi. Gülümsedim. Bir anda ayağa kalktı.

"Ee velet parka gelmişiz. Sadece oturacak mıyız? Salıncağa binmek ister misin?"

"İsterim hyung."

Diyerek bende ayaklandım. Salıncaklardan birine oturdum. O da yanımdakine oturdu. Öyle sessizce oturduk ve sallandık. Sessiz olabilirdik ama sessizliğimiz konuşuyordu. Osessizliğin içinde ne büyük sözler, düşler, cümleler vardı. İkisi de anladı. Aralarında bir bağ oluşmuştu. Ve o bağ sonsuza kadar devam edecek bir bağdı.

Kurtarıcı Minik [YM]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin