Sarafai Wreckage

186 32 69
                                    

New York, 23.01.23
Büyük katliamdan bir ay önce
"V'nin Biricik Ajanı"

"Ne demeye çalışıyor bu ulan!" Han Seo-Jun'un beklediği şey saçma sapan birkaç kelimeden ibaret değildi. En azından biricik ajanına miras olarak değerli bir şeyler bırakabilirdi. Bu aptal kelimelerin ne gibi bir hükmü olabilirdi ki? Bir hışımla yapıştı, V'nin ajanı Lalisa'nın yakasına. Lalisa'nın yüzünde mimik dahi oynamadı. O bunun için eğitilmişti. Korkan değil, korku salan olmak için.

Han Seo-Jun bu ufak mesajdan sonra daha da asıldı Lalisa'nın yakasına. Lalisa ağzını bıçak açmayacaktı, yeminliydi bir kere. Gerekirse canını verecekti ama ağzını açmayacaktı. Han Seo-Jun sinirle tekrarladı kelimelerini. "Bu aptal kelimeler ne anlama geliyor?" tane tane ama kısık ses ile konuşmuştu. Lalisa Han Seo-Jun gibi kin dolu bakışları ile usulca ona yaklaştı. "Eğer biraz daha uzatırsan belanı sikeceğim anlamına geliyor." dedi aynı şekilde; tane tane ama kısık ses ile.

Bu söylediklerinin üzerine yüzüne ağır bir tokat yemesi kendisi tarafından beklenilir bir şeydi. Gözlerini kapattı sinirle, buradan çıktığında hepsinin hak ettiği neyse verecekti. Ama sabretmesi gerekiyordu şu an. Kimse kurtaramazdı onu şimdi kendisi dışında.

Han Seo-Jun'un uzattığı kağıda bir kez daha baktı. Üzerinde yazan kelimelerin elbette bir anlamı vardı. Hatta çok güzel - aynı zamanda oldukça utandırıcı - anılara da ev sahipliği yapıyordu. Aklına gelen anılarla düşüncelerine daha da gömüldü Lalisa. Ancak şu an sırası değildi çünkü Kim Taehyung bu denli ciddi bir zamanda, kendisine aşk dolu şeyler yazacak bir adam değildi. Kelimelere son kez baktı. "Manolya, bodrum, Mary. Seni seviyorum."

Son cümle kafasını karıştırıyordu işte. Çünkü bu öleceğini anladığın zaman yapacağın türden bir itiraf değildi, en azından Kim Taehyung için. Zihnini zorluyor, eski anıların tozlarını siliyordu. Patronu Kim Taehyung'un, özellikle Lalisa'ya - bakın altını çiziyorum, Jeon'a veya Jimin'e değil - vermiş olmasının sebebi ona güvenmesiydi. Evet, patronu, Lalisa'ya güveniyordu... Lalisa'ya...

Aklına gelen şey ile duraksadı bir an. O olabilirdi değil mi? Kesinlikle o idi, o gündü. Sandalyesi ile yere düştüğü zaman son duyduğu sesler acımasızca, bir çocuğun hıncı, kiniyle vurulan darbelerin iniltisi olmuştu. Ancak Lalisa'nın aklında olan, canının acısı değil, neredeyse bir yıl önce patronu Kim Taehyung'un kendisine söylediği şeylerdi.

" Sarafai'ın En Nahoş İsteği, Sirenlerin Ezgisi Varolduğunda, İncilerin Yerinden, Oyunbazların Renklerinden, Uzaklaştırarak Menedilmesidir."

𓆈

Dedi ki; "Benim ajanıma kalkan her bir eli rezil edeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dedi ki; "Benim ajanıma kalkan her bir eli rezil edeceğim. Her bir kelimeyi teker teker yutturacağım, her kim söylediyse."

O zaman fark ettiler ki, Kim Taehyung, ajanına öylesine birkaç kelimenin yanı sıra bir intikam sözü bırakmıştı aslında.

.

" Bir yalancı, bir hırsız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Bir yalancı, bir hırsız. Tamamen vicdansız. "

" Bana kim yetişebilir? Olduğu yerde kalan, yalnızca anın kendisidir.

"Doğru, sana kimse yetişemez."

𓆈

Boyle bir kurgu yazmaya ihtiyacim varmis ya. Gercekten hayatimda eksik olan sey buymus

HER SEYDEN ONCE KOSUN VE ACİKLAMA KİSMİNDAN GRİ ADAMLARIN NE DEMEK OLDUGUNA BAKİNNN💞🍓

Oncelikle bu fice kucuk de olsa katkida bulunan The Gray Man filmine tesekkur etmek istiyorum

Filmin konusuyla ficimin hicbir alakasi yoktur yalnizca "Gray Mans" olayi hosuma gittigi icin kullanmak istedim

Sizleri seviyorum, beklemede kalinnn 🍓💞💖🍓💞🍰💋


gray mans. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin