Twelve

134 19 26
                                    

Off uyuyamıyorum Hyunjin olmadan. Ona o kadar alıştım ki kokusu olmadan gözümü kapatamıyorum.

Acaba yanına mı gitsem?

Ya kızarsa?

Yok be bana kızamaz o.

Yoksa kızar mı?

Kızarsa Chan Hyung döver onu.

Gideyim en iyisi.

Yazar'dan

Sessiz adımlarla odasından çıkmış gicirdamamasi için dua ettiği merdivenlerden inmeye başlamıştı. Ses çıkarmadan indikten sonra salona yönelmiş gözleri kapalı olan sevgilisini görmüştü.

"Uyuyor musun?"

"Hyunjin.."

"Pst"

"Of uyumuş. Ben onla uyumak istiyordum.."

"Yanına kıvrılsam ne olur ki?"

"Ama gardimi çabuk düşürmüş olurum."

"Sabah ondan önce kalkıp kendi yatağıma gidersem sorun olmaz herhalde."

Üstündeki örtüyü kaldırmış ve geniş koltukta yatan sevgilisinin yanına kıvrılmışti. Onu uyandırmamaya çalışarak kollarını beline sarmış kafasını göğsüne yaşamıştı.

Kokusunu derince içine çekti ve gözlerini kapattı küçük olan sevgilisinin kokusuyla.

Ertesi gün

"Felix?"

"Felix uyan hadi annen çağırıyor kahvaltıya."

Yavaşça yanağına öpücük kondurmuştu. Yüzünün gidiklanmasiyla uykusundayken gülümsemişti.

Hyunjin gülümsemesine karşılık daha fazla öpmüştü yanaklarını.

"Hyunjin?"

"Günaydın sevgilim. Neden yanıma geldin? Benimle uyumak istemeyen sen değil mıydın?"

"Ah şey... Beni buraya başkası getirdi."

"Hm kim getirmiş?"

"Periler!"

Hyunjin kahkaha atmış ve sevgilisinin üstüne eğilmişti.

"O perilere söyle Hyunjin Felix'e küsmüş. Barışmaları için Felix'in bir daha küsmemek için yemin etmesi ve uzun uzun öpüşmelerigerekiyormuş."

"Tamam! Gerçekten tamam! Birdaha asla ama asla küsmeyecegim! Yemin ederim."

"Hm affettim, biraz. Ama öpücük?"

"Yemekten sonra odaya git soluksuz öpücem söz."

Üstündeki gencin yanağını öpmüş ve hemen kalkıp mutfağa ucmustu.

"Anneee kedili omlet!"

"Kaç yaşına geldin hala kedili omlet yiyorsun Felix. Hyunjin ayrılacak senden."

"Ya hayır ya! Hyunjin! Gel buraya!"

"Geldim, ne oldu?"

"Annem kedili omlet yediğim için benden ayrılacağını söylüyor! Yapmazsın değil mi?"

"Felix nasıl kedili omlet yersin? Ayrılıyorum senden!"

"Hyunjin!"

Omzuna geçirdiği sert yumrukla Hyunjin gülerken biraz sendelemis onun dışında yapılı vücuduna pek bir etkisi olmamıştı yumruğunun.

"Hadi oturun. Senin omletinde pişti."

"Eheheh."

Omletini yemiş çayından bir yudum almış ve hemen kalkıp odasına kaçmıştı Felix.

"Oğlum nereye öyle acele acele?"

Kapısının kitlenme sesi aceleciliginden dolayı aşağı kata kadar gelirken Hyunjin anladığı için gülmüş, tabağını bitirdikten sonra bulaşıklarını yıkayıp yukarıya çıkmıştı.

"Felix kapıyı aç."

"Hm neden?"

"Sözün var, unuttun mu?"

"Ah şey doğru ya."

Kapıya yaklaşmış ve anahtarı yavaşça çevirmişti Felix. Heyecanlıydı çünkü soluksuz öpeceğini söylemişti. Hyunjin de heyecanlıydı elbette.

"Of Hyunjin korkuyorum yeme beni tamam mı?"

"Tamam hadi aç şu lanet kapıyı yemeyeceğim."

Hyunjin'i içeriye almış ve kapıyı geri kapatmıştı Felix. Sevgilisi yatağa oturduğunda çok düşünmeden kucağına oturmuş ve yüzünü boynuna gömmüştü .

"Hyunjin kokun halis mi?"

"Hm halis. Başka halis olan ne var biliyor musun?"

"Gülüşün mü?"

"Yok. Dudaklarım."

Felix kafasını boynundan kaldırmış ve dudaklarıyla aralarındaki mesafeyi kapatmıştı.

En başta yavaş olan opusmeleri şuan ilerliyordu. Daha fazlasını yapamayacaklarını bilmesine rağmen kendisini Hyunjin'e sürtüyordu Felix.

Hyunjin ağzından kaçan küçük inlemelere engel olamıyordu. Dudaklarını ayırıp konuşmaya başladı.

"Felix sürtünmeyi kes annen evde."

"Hayır değil sen yukarı çıktıktan sonra aile grubuna mesaj geldi. Bugün babamın mezarına gidecekler."

"Sen neden gitmedin?"

"Ben sevmiyorum öyle yerleri."dudaklarını tekrardan birleştirip ayrılmıştı. "Yani film gecesi yapabiliriz~"

"Hadi yürü aşağıya bakalım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Phonk | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin