yalan yok.

1.7K 95 128
                                    


friday pilots club

3 Aralık

Elimdeki kutuyu hoplatarak tutuşumu düzelttim ve derin bir nefes verdim. Yetmeyince bir kez daha uzun ve oflamalı bir nefes verirken Jimin'e göz ucuyla baktım. Ağzına kadar dolu market arabasına yaslanmış, telefonuyla uğraşıyordu. İç mekânda saçma duran simsiyah gözlüklerini farklı açılarla takıp dudaklarını büzmesinden anladığım kadarıyla Snapchat'teydi yine. Gözlerimi devirdim, toplum içinde dahi böylesine sosyal medya bağımlısı olmasından utanmıyor değildim. Daha sesli bir şekilde ofladım bir kez daha, Jimin bana göz bile atmadan kime ne flört Snapleri atıyorsa ona devam ediyordu. Dayanamayıp memnuniyetsiz tonumla konuştum.

"Bu işin neden sadece ikimize kaldığını anlayamadım. Ayrıca önümüzde daha bir ay var. Bu insanlar da delirmiş, biz de delirmişiz." Jimin bu sefer bana bakınca elimdeki koca kutunun ardından olabildiğince göz göze gelmiştik. Tahmin ettiğim gibi gözlerini devirdi o da.

"Sabahtan beri şikâyet ediyorsun, Jungkook." Dilini çıkararak bir poz daha çekildi ve gıcık olmuş ifadesine geri döndü. Telefonu yüzünün hizasına indirmesini fırsat bilerek elimdeki kutuyu göğsüne ittim, tutmak zorunda kaldı. Bana attığı öldürücü bakışlar umrumda bile değildi, yorulmuştum.

"Dediğin gibi, sabahtan beri buradayız. Şikâyet etmem gayet normal. Hatta senin etmemen garip." Bakışlarını kaçırıp etrafta gezdirince gözlerimi kısarak inceledim onu. İçimde kötü bir his vardı. Son zamanlarda Jimin'le aramız çok açılmıştı. Sosyal medyada popülerliği bir anda arttığı içindi belki ya da bu benim kendimi avutma şeklimdi. Sadece bana karşı davranışları değişmiş gibi hissediyordum. En yakın arkadaşınızla uzaklaşmak ise asla iyi hissettirmezdi.

Ikea'daydık. Önceki akşam grupta görev dağılımı yapılırken bize verilen işin karşılığıydı bu. Süsleme ve parti için planladığımız birkaç etkinliğin malzemelerini alma görevi Jimin ve bana verilmişti. Birkaç yılbaşı süsü ve belki de küçük bir yılbaşı ağacı alma fikri dün gece kulağa böyle gelmemişti aslında, reddetmeyi düşünmemiştim. Böyle bir gün geçireceğim aklıma dahi gelmemişti.

Aslına bakarsanız bu yaşadığım hayal kırıklığı da olabilirdi. Büyük Yılbaşı Partimiz'i neredeyse senenin başından beri planlıyorduk. Önceki yılbaşı gecesi hiçbirimiz için eğlenceli olmamıştı, hepimiz farklı yerlerde farklı sıkıcı etkinliklerin mağduru olmuştuk. Böylece geniş arkadaş grubumuzla bu sene için unutulmayacak bir yılbaşı partisi planlamaya başlamıştık.

İki gün sürecek bir parti; ilk günü geleneksel ve huzurlu etkinliklere ayrılmış, sonraki ise içmeye ve deli gibi eğlenmeye. Arada partiyle ilgili aklına bir şey gelirdi birinin ve gruba yazardı, böylece uzun bir listemiz oluşmuştu. İlk gün için kolay bir hindi tarifi ile kurabiye süsleme püf noktaları, yılbaşı gecesi için de inanılmaz kokteyl tarifleri ve ev yapımı havai fişek uygulaması...

Kurabiye ev fikrinin kimden çıktığını önemsememiştim, o anda ciddiye alınacak bir şey gibi bile gelmemişti. Konusu tekrarlandığında bile öylesine bir şey sanmıştım. Tanrı'nın unuttuğu bir Ikea mağazasında bile onlarca kişiyle birlikte saatlerce sıra bekleyeceğimizi düşünmemiştim. Aklıma bile gelmezdi biz daha sıra beklerken biten kurabiye evleri ve bunun hayal kırıklığıyla eli boş dönen insanlar göreceğim. Beklenmedik olmasının yanında gelen sıkıcı, gerici ve bitmek bilmez dakikalar boyunca bir kurabiye ev sırası bekleme macerası iyice dayanılmaz olmuştu. Üstelik buradan çıkınca daha almamız gereken tonlarca şey vardı ve bizim arabamız bile yoktu. Tüm bunlar tabii ki de Jimin'in umrunda bile değil gibiydi.

Ona kakaladığım kutuyu geri almadığıma emin olmak için telefonumu çıkardım cebimden. Aile grubundan ve birkaç uygulamadan gelenler dışında bildirim yoktu. Yeri sabahtan beri ona attığım mesajlara cevap vermemişti demek ki. Sohbeti açıp bir soru işareti daha gönderdikten sonra bastırmaya çalıştığım bir hışımla sohbet uygulamasından çıktım. Aramayı düşünmüştüm ama son zamanlarda sıklıkla olduğu gibi çabucak vazgeçtim bundan. Açmadığında yaşadığım hayal kırıklığındansa arama isteğimi bastırmayı tercih ederdim.

would you mindHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin