Changmin Sunwoo'nun odasına geçtiğinde elleri titreyecek kadar gergindi."Sakin, yemeyeceğim seni Changmin." Sunwoo gülümseyerek Changmin'in gerginliğini üzerinden almaya çalıştı.
"Sus." ifadesiz bir suratla Sunwoo'ya bakarak sadece tek bir kelime etti.
"Buradan sonra bir sınava gitmem gerek, çok kalamayacağım. Başlayalım mı?" defterlerini Sunwoo'nun masasına koyarak kendisi için getirilmiş sandalyeye oturdu.
Changmin anlatmak için hazırladığı soruların defterini açarken hatırlamadığı bir şey vardı.
Sunwoo'yu çizdiği resmi bu deftere koyduğu aklında olan bir şey değildi.
Sunwoo sırıtarak, meraklı gözlerle Changmin'e baktığında Changmin panik olmuş bir şekilde defteri kapatıp başka bir defteri açmaya çalıştı ancak, ellerinin birbirine dolaştığını Sunwoo şimdiden fark etmişti.
"Gizlemene gerek yok ya, gurur duydum açıkçası." Sunwoo gülmemeye çalışırken konuşuyordu ancak Changmin hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
"Canım sıkılmıştı, karşıma çıktı, çizdim. Uzatmaya gerek yok. Başlıyorum anlatmaya, dikkatli dinle."
"Hmhm." Sunwoo sırıtarak Changmin'i dinlemeye başladı.
...
"X de buradan 6 çık-" Changmin sinirle Sunwoo'ya döndü. "Sunwoo sen beni dinliyor musun?"
Kıvırcık olan yüzünü eline yaslamış, karşısındakinin yüzünü inceliyordu. "Çok güzel gözüküyorsun, dikkatim dağılıyor."
"Sunwoo, kapa çeneni. Tekrar anlatıyorum bak dinle." Changmin masaya bıraktığı silgiyi alıp çözümünü silerek kalemini eline aldığında, Sunwoo ona biraz daha yaklaştı.
"Ne ya, daha dikkatli dinleyeceğim soruyu." Changmin göz devirerek deftere döndüğünde Sunwoo kıkırdadı.
Changmin soruyu tam çözmeye başladığında karşısındaki dudaklarına doğru eğildi.
Beklenmedik bir hareketti.
Sunwoo dudaklarını hareket ettirdiğinde Changmin şok içerisindeki gözlerini kapamış ve "anın büyüsüyle" Sunwoo'ya ayak uydurmaya başlamıştı.
Ne yaptığını bilmiyordu.
Sunwoo, elini Changminin yanağına yerleştirdiğinde Changmin yaptığı şeyin farkına vararak hızlıca geri çekildi. Karşısındaki endişeli gözlerle ona bakarken masanın üzerindeki defterlerini topluyordu.
"En iyisi gideyim ben, görüşürüz Sunwoo."
Her şeyi çantasına tıkıştırıp hızla Sunwoo'nun odasından çıktı.
Sunwoo ise neler olduğunun etkisinden çıkamadığından yerinde oturarak Changmin'in az önce bulunduğu yere bakıyordu.
-
taylor dinlemeyen atilirchangmin:ben bir şey yaptım
ama
neden yaptım bilmiyorum
çok kötüyüm aq sahile gelinchanhee: noluyo aq
geliyorum beklehyungseo: tirstim bi tik.
changmin: çabuk gelin
-
younghoon&sunwoosunwoo: sahil
gel
cabukyunjin: noldu
sunwoo: gel amk anlaticam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the way i loved you | sunkyu
Fanfictionbut i miss screaming and crying and kissing in the rain and it's two a.m and i'm cursing your name.