🦄(24)

975 67 47
                                    

Christopher: Gerçekten olanlara inanamıyorum.

Jeongin: Bu konuda tek değilsin.

Olanlardan bir gün sonra bir araya gelmiş minhonun evindeydik.

Şimdi ise büyük bir stresle diğerlerinin minho ve benim hakkımda konuşmasını dinliyordum.

Changbin: Açıkcası sizin birbirinize karşı bir şeyler hissettiğinizi nasıl anlamadık bilmiyorum.

Seungmin: Birbirinize karşı bir şeyler hissediyor musunuz ?

Yanımda oturan minho elimi avcuna aldı ve konuştu.

Minho: Hayır,aramızda hiç birşey yok.

Bana çevrilen gözlerle birlikte başımı olumlu anlamda salladım.

Felix: Minho benim için hâlâ bir arkadaş ve ben de onun için öyleyim.

Christopher: O zaman aranızda olanlar ?

Bize şüpheyle bakan chan hyunga minho cevap verdi.

Minho: Sadece seviştik, sevişen herkes sevgili olmak zorunda mı !

Jeongin: Ama sen jisungla sevgiliydin.

Minho: Neden anlamıyorsunuz,jisungla aramızda hiçbir şey yok artık.

Changbin: Ne oldu da jisunga bu kadar sinirlendin ?

Minho: Ne olacak,jisung sadece felixi sikme derdi olan hyunjinin yancısı ve beni aslında sevmeyip kandıran biri.

Christopher: Nasıl yani ?

Minho sinirli olduğu için açık konuşamıyordu konuyu ben devraldım ve konuşmaya başladım.

Felix: O gece bardayken hyunjin,jisung ve 2 tane arkadaşı hyunjinin beni sadece cinsel olarak istediğinden ve jisungun aslında minhoyu sevmeyip kandırdığından bahsediyorlardı.

Minho: Kısacası ikiside iki yüzlü piçler !

Jeongin: Nasıl ya ? bu işte bi yanlışlık var bence.

Minho sinirle ayağa kalktı ve konuşarak mutfağa ilerledi.

Minho: Yanlışlık falan yok,aptal gibi aramıza aldık bir de onu.

Minho mutfağa gittiğinde jeongin sessizce konuştu.

Jeongin: Sanki jisunga değil de daha çok hyunjine sinirli gibi.

Changbin: Ya da sadece jisungu yok sayıyor.

Christopher: Felix seni bunaltmak istemiyorum ama bana minho sana normalde olduğundan daha fazla değer veriyormuş gibi geliyor.

Kafamı sallayarak onayladım.

Felix: Bence sadece kafası karışık ve ne hissedeceğini bilmiyor.

Jeongin: Ya da sana aşıktır.

Hepimiz jeongine döndük ve onu bakışlarımızla kınadık son günlerde fazlasıyla açık sözlü olmaya başlamıştı.

Minho: Neden son günlerde bu kadar patavatsızsın.

Minho elinde iki tane kupayla yanıma oturdu ve elindeki kupadan birini bana uzattı.

Minho: Senin sevdiğin gibi çikolatalı.

Felix: Teşekkür ederim.

Jeongin: Ben kalksam mı artık,annem bekliyor altın gününe gitcez de.

Felix: Bize de getir birer tabak.

Jeongin: Hayır hepsini ben yicem ama kalırsa getiririm.

Jeongin gitmek için kalktığında diğerleride kalktı.

Seungmin: Gidelim biz de artık,felix seni bırakmamızı ister misin ?

Gülümsedim ve başımı olumlu anlamda salladım.

Minho: Sen niye gidiyorsun ?

Felix: Babamın sınırlarını zorlamak istemiyorum baya uzun zamandır gitmedim eve.

Minho: Biraz daha kalsan.

Elimdeki kupayı sehpaya bıraktım ve kalktım.

Felix: Kalma şansım olsa gerçekten kalırdım, ha bu arada kıyafetleri araklıyorum bilgin olsun.

Minho gülümsedi ve hızlıca bana sarıldı.

🐩

Minho'dan:

Felix gideli saatler olmuştu ama bırak uykuya dalmayı bir kere bile esnememiştim.

Saat çoktan 12:00'yi geçmişti.

Gittiğinden beri felixi aklımdan çıkaramamıştım.

Şimdi ise 3. Uyku ilacını içmiş uykuya dalmayı umut ediyordum.

Hafiften gözlerim kapanmaya başladığında,kafamdaki düşünceler susmaya başladığında hafiften uykuya daldım.

Felix: Minho !

Kafamı yastığa daha da bastırarak uyumaya çalışırken üstüme çöken ağırlıkla hızlıca kalktım.

Minho: Siktir !

Felix: Saat kaç oldu kalk artık.

Minho: Senin burda ne işin var ya.

Yavaşca kucağıma oturdu ve gülümsedi.

Felix: Geceyi hatırlamıyorsun herhalde.
Niyetim sana adını unutturmaktı ama anlaşılan biraz fazla kaçırmışım.

Minho: Gece derken ?

Felix yavaşca çıplak göğsümü okşamaya ve boynumu ısırmaya,öpmeye başladı.

Felix: Dün seni tüm gece sürdüm ve sen bana hatırlamadığını mı söylüyorsun gerçekten.

Dedikleriyle neye uğradığımı şaşırırken geri çekildi ve üstündeki gömleği çıkartarak sadece boxerıyla kucağımda öylece oturdu.

Felix: Çok yorgunum.

Minho: Birlikte uyumaya ne dersin ?

Gülümsedi ve kucağımdan kalkarak yorganın altına yanıma uzandı.

Felix: Hayır diyemem açıkcası,sarıl bana.

Arkasını döndüğünde hızlıca sardım sarmaladım onu.

Elimi beline dolarken hissettiğim acıyla gözlerimi açtım.

Siktir elimi komidine vurmuştum.

Hızlıca yatakta oturur vaziyete gelip etrafa göz attığım felixi göremediğimde gözlerimi sımsıkı kapattım.

Kalbimin sıkıştığinı hissediyor,nefes dahi alamıyordum.

Komidinin üstünde telefonumu yokladığımda elime gelen telefonla hızlıca felixi aradım.

Daha ilk çalışta açtığında gerçekten içimden şükrettim.

Minho: F-felix lütfen gel,yapamıyorum.

Felix: Ne oldu minho,ne yapamıyorsun ?

Minho: Nefes alamıyorum lütfen gel felix.

Daha da daraldığımı hissederken yavaşca ayağa kalktım,düşecek gibi olduğumda duvara tutundum ve cama doğru ilerleyip camı açtım.

Felix: Tamam sakin ol geliyorum tamam mı,telefonu kapatma az sonra yanında olacağım.

Minho: Yanımda olacaksın,her zaman olduğu gibi.

Cherry blossom 🍒 ~Hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin