Part 2

106 7 4
                                    

Sert bir ifadeye bürünüp arabadan indim. Ardından diğerleri indi. Bir süre sonra Brad'ler de geldi. Sıkılmış bir ifadeyle Isaac'lerin yanından geçerken arkamızda kalan Isaac bize doğru bağırdı.

"Ayak takımı da buradaymış" alaycı bir tavırla
Harold "Emin ol Isaac ayağıma takılmak istemezsin" dedi gülerek. Isaac burnundan soluyarak bize soğru gelirken arkamda sinirlerin tavan yaptığını hissettim. O sırada Helena Isaac'ın kolundan tuttu ve kulağına fısıldayarak
"Hettekiler bize bakıyorlar. Eğer şimdi yaparsan olacakları biliyorsun." Isaac'ler sinirle yanımızdan geçtiler çevremizdeki  kalabalığı geçerek bahçeye doğru gittik. Harold kolunu omzuma attı. Ben de kolumu  beline doladım. Sarı saçları güneşte çok güzel görünüyordu. Onu gerçekten seviyorum. Hepimiz çimlerin üzerine oturduk.

Nicholas Chloe ile, Brad Erin ile oturuyordu. Luke bağdaş kurup otururken Betty'de başını Luke'un sizine koymuş uzanıyordu.  Mike ile Claire sarılıyordu, Chris ile de Loreen öpüşüyordu.

Etrafa bir göz attım da herkes bize bakıyordu. Tebessüm ederek
"Lavaboya gitmem gerek" dedim. Harold'da "Benim de gelmemi ister misin güzelim?" diye sorduğunda başımla onaylayıp kalkmasını bekledim.

Brad "oooo siz işi baya ilerletmişsiniz" dedi.
Bu çocuk tam bir gerizekalı.
Bizim gruptan o an zaten bir kahkaha patladı. Ben ise "Ne saçmalıyorsun Brad ya seni de gördük Erin ile" lafımı bitirir bitirmez Harold "İşiniz gücünüz şamata ha hadi işinize. Sınıfta görüşürüz" dedi. Biz el ele tutuşup ilerlerken 

Mike "Tabi işiniz ne zaman biterse. Acele etmeyin biz her zaman buradayız."

Harold o sırada elimi bırakıp Mike'a doğru koşmaya başladı.  Mike tabi vampir hızıyla hemen kaçtı ve Harol'da peşindeydi. Arkama dönüp lavaboya doğru ilerledim. Neden herkesin gözü bendeydi.  Herhalde melez olduğumdan galiba. Tabi bunlar bana baktıkça ne kadar umursamıyor olsam yine de benim ego tavan. Lavaboya girdiğimde kızlar makyajlarını tazeliyorlardı. Yağlı boya kutuları, içlerinde de Helena vardı.

İşimi bitirdikten sonra ellerimi yıkamak için onların olduğu tarafa yöneldim. Ben e.imi yıkarken
Helena "Hey Erica..." der demez sözünü keserek elimi boyununa kavradım fayanslı olan duvara dayadım.

"Sakın bana bulaşma Helena. Önüme geçme eğer geçersen  ezilirsin." dedim ve bir hışımla lavabodan çıktım.

İlla laf edemeden duramaz mı? Kendisi kaşındı ama. Sınıfıma doğru ilerlerken biri kolumdan tutup kendisine doğru döndürdü ''aa şey, afedersin bu okula yeni geldim ve sınıfımı bulamadım acaba 11-A nerede?''
Çocuk gayet yakışıklıydı, karizmatik bir duruşu vardı. Helenaya hala sinirli olduğumdan sınıfin iamini duyamamıştım ya da anlayamamıştım.
'' pardon hangi sınıf demiştin?''
''11-A''
Woow bizim sınıfta. Kesin bizim sınıftaki sürtüklerin salyaları akıcak.
''Benimle aynı sınıftasın. Ben de şimdi sınıfa gidiyordum. Gel hadi'' dedim.
''Pekala teşekkür ederim'' dedi.
Sınıfa girdiğimizde tam tahmin ettiğim gibi diğer sürtükler çocuğun içine gireceklerdi sankia. En arka sıraya cam kenarına Harol'ın yanına oturdum ve yanağımdan öptü. Yeni gelen çocuk bunu görmüş olacak ki yüzü düştü.

Çocuğa aldırış etmeden Harol'da sarıldım. Bir süre sonra hoca geldi. Şu 40 dakika o kadar sıkıcıydı ki dersten bunaldım. Ders ise güçlerimiz ne olduğunu nasıl kullamacağımızı öğrenecektik.
Arkadaşlarım güçlerini buldu.
Harold görünmez olabiliyor.
Luke hipnoz edebiliyor.
Betty ölülerle konuşabiliyor.
Mike duvarlardan geçebiliyor.
Claire uçabiliyor.
Chris kimin nerede olduğunu bulabiliyor.
Loreen düşünce okuyabiliyor.
Brad dokunduğu kişinin bedenine girebiliyor.
Erin geleceği görebiliyor.
Nicholas bir insanın tek başına kaldıramayacğı cisimleri parmağının ucuyla kaldırıyor.
Benden sonra en güçlümüz Nicholas.
Chloe'nin yeteneği ise telekinezi.

İşte arkadaşlarımın böyle güzel güçleri var. Bana gelince melez olduğum için güçlerim geç meydana çıkacak. Bende güçlerime bir an önce kavuşmak istiyorum. Yeni gelen çocuğun ismi Jake'miş.
O ise bir kalkanmış.
Onlar böyle güçlerinin nasıl kullanacaklarını öğrenirken haliyle benimde canım sıkıldı. Nihayet ders bitti.
Hep beraber dışarıya çıktık. Çimenlerin üzerine oturduk. Karşımızda da bir anda Jake belirdi ve bana göz kırptı. Ah lanet olsun Harold anladı şimdi ne olacak. Her şeyde beni buluyor ya ....

Telekinezi : zihin gücüyle cisimleri hareket ettirmek.

GİZEMLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin