You don't know in advance what will happen |NYONGTORY|

Bölüm 1 • Okuldaki Yeni Öğrenci

Seungri tek yaşadığı evinden alel acele çıkıp okula doğru yürümeye başladı. Onun için sıradan bir okul günü olacağını sanıyordu, fakat o günden sonra hayatı bambaşka yere doğru gidicekti...

"Hayır olamaz zil çalmak üzere. Hemen okula yetişmem lazım."
diye mırıldandı Seungri telaşla.
Adımlarını daha da hızlandırdı ve okulun kapısına kadar gelince koşmaya başladı. Birden karşısında olan birine çarptı. 1 salise çarptığı kişiyle göz göze geldi ve koşmaya devam etti. Sınıfa girdiğinde öğretmenin olmamasına sevindi ve yerine geçti. Kitabını açtığı sırada öğretmen ve yanında kızıl saçlı bir öğrenci gördü. Sınıfa yeni bir öğrenci geldiğini hemen anlamıştı Seungri. Fakat bu tip birden aklına geldi o kişi çarptığı erkekti. Ama sonra umursamadan işine geri döndü. Öğretmen yeni öğrenciye kendisini tanıtmasını istedi. Çok soğuk bir görünümü vardı. Konuşmaya başladı.

"Adım Jiyong başka birşey bilmenize gerek yok." dedi ve Seungri' ye bakarak Seungri'nin yanının bir arkasına geçti. Seungri ona bakıyordu fakat öğretmen"Pekala!" diyene kadar. Ders başlamıştı. Günün ilk dersi bitmişti. Derste bi ara Seungri
Jiyong'a bakmıştı ve uyuduğunu görmüştü. Ve geri önüne dönmüştü.
Seungri'nin hiç arkadaşı yoktu. Arada bir zorbalık görüyordu. Ama Seungri aldırış etmemeye çalışıyordu ve başka işler yaparak kafasını dağıtıyodu. Okulun zemin katındaki eski müzik odasına gitti. Oraya kimse girmiyordu fakat Seungri kapıyı açana kadar. Bir koku sezdi ve öksürmeye başladı. Öksürüklerin arasında"Kim var?" diye sordu. Odanın karanlık kısmında biri vardı. Seungri cevap alamayınca oradaki şahısa doğru yürüdü ve elinde bir adet sigara olan Jiyong'u gördü. Jiyong Seungri'yi görünce telaşla ayağa kalktı ve "Kapıyı kapattın mı?" diye sordu.
Seungri "Sakin ol! Kapattım kapıyı." dedi ve ekledi "Merak etme kimseye söylemem." dedi Jiyong' un elindeki sigaraya bakarken. Jiyong sigarayı yere atıp söndürdü ve odadan hızlı adımlarla ayrıldı.
Seungri ne olduğunu hâlâ idrak edememişti. Niye böyle olduğunu da anlamamıştı. Onunla anlaşmayacağını anlamıştı. Biraz oturup soluklandıktan sonra sınıfa çıktı ve zil çaldı.
Böylece dersler geldi geçti ve çıkış vaktiydi.
Telefonuna bakarak gidiyordu Seungri. Bir an biri omzuna çarptı. Bu Jiyong' tu ama Seungri pek umursamadan yoluna devam etti. Eve geldiğinde üstünü değiştirdi ve yatağına yattı. Telefonuna bir bildirim geldi. Telefonu açtığında şaşırdı ama bu şaşkınlığı uzun sürmedi. Jiyong Seungri'nin kimsenin bilmediği bir hesabına istek atmıştı. Seungri bu durumu normal buldu. Çünkü onun olduğuna dair hiçbir kanıt yoktu. İsteğini kabul etti ve o da Jiyong'u takip etti.

...

Yeni birgün başlamıştı. Yine Seungri okula gidiyordu.
Okula vardığında kantinden su alıp yukarıya doğru sınıfına çıktı. Sınıfa baktığında sınıfta sadece Jiyong vardı. Niye kimse olmadığını anlamadı. Saate baktı, saat daha 07:00' dı. Bağırdı.
"Nee!" diye bağırdığında Jiyong ona ne olduğunu sordu. "Niye bağırıyorsun?" diye sordu sırasından.
Seungri hemen kendine gelip "Şey çok erken gelmişimde yeni farkettim saatin kaç olduğunu." kısık bir sesle söyleyip sırasına oturdu. Uykusu vardı sıraya başını koydu ve uyumaya başladı.
Jiyong ona baktığında uyuduğunu gördü. Ona doğru ilerledi ve yüzünü incelemeye başladı.
Beyaza çalan sarı saçları vardı, (Yaşlılık gibi değil) ince dudakları ve güzel gözleri vardı. Jiyong gözleri kapalı olsada Seungri'nin gözlerinin güzelliğini fark etmişti. Ağzından bir kaç kelime sesli bir şekilde kaçı verdi o an "Çok tatlı" dedi ama neyse ki sessiz bir şekilde söylemişti. Seungri hiç birşey duymamıştı. Ama Jiyong ağzını tuttu ve eğildiği yerden kalktı ve içinden ' Jiyong kendine gel. Saçmalama.' diye konuştu.
Telefonu eline aldı ve Seungri'nin fotoğrafını çekti. Bu yaptığına kendisi bile inanmamıştı. Çünkü o aslında bu okula, önceki okulundan kovulduğu için gelmişti. O bir zorbaydı. Fakat böyle şeyler hiç yapmazdı. Herkesle dalga geçerdi.
Direk yerine oturdu ve o da uyumaya başladı.
Seungri bir süre sonra kalktı ve saatin kaç olduğuna baktı saat 07:35'ti ve birkaç öğrenci daha gelmişti sınıfa.
Tuvalete doğru gitti. Ellerini yıkarken okulun zorba grubu girdi tuvalete. Seungri'yi görünce konuşmaya başladı ona zorbalık yapan kişi.
"Ooo kimler varmış burda. Merhaba Seungri bey nasılsınız? Kaçabileceğini mi düşündün yoksa seni piç kurusu." dediği sırada Jiyong girdi.
İlk önce anlamadı ve yüzünü yıkadı fakat o kadar bağırıyordu ki şahıs Seungri'ye o an onu oradan çıkarması gerektiğini düşündü.
Seungri'yi kolundan tuttuğu gibi çekti ve dışarı çıkardı. Fakat neden böyle yaptığını kendiside anlamadı çünkü geldiği okulda kendisi de bir zorbaydı.  Bu olanı pek umursamaması gerekiyordu. Seungri'yi sınıfa götürdü ve sınıftan çıkıp kayboldu.

Böyle saçma bir bölüm olduğu için özür dilerim ama emin olunki diğer bölümlerde çok iyi şeyler olacak. Akıcı bir kitap olucak. Aklımda çok iyi fikirler var. Umarım okursunuz öpüldünüz.😽