SENİN AŞKIN TERÖR DEĞİL

BÖLÜM 1 DAĞLARA MERHABA

Yıl 1998 bagok dağının zirvesinde yaşayan birileri vardı onlar kimi için özgürlük savaşçısı kimisi içinde terörist bölücü ama netiecede insan kötüde olsalar iyide olsalar onlarında atan bı kalbî vardı aynı rojdaninki gibi Rojda daha 19 yaşında gencecik güzel bı kız ama rojdayı ailesinden kopardılar daha 14 yaşında eline silah verip dağlarda ağır şartlar altında savaştırdılar aslında Rojda dağları çok seviyordu ama dağlarda savaşmayı değil Rojda katıldığı sayısızca çatışmadan sağ kurtulmayı başaran tek kişiydi sırtında her çatışmadan yediği kurşun izleri hala duruyordu sorunda burda ya unutulmayacak bı iz dağların ardında sadece onlar yaşamıyordu tsk'ya bağlı savunma güçleride burda yaşıyordu yavuz astsubay vatanını canından çok seven rütbeli bı askerdi ve vatanı için yapamayacağı şey yoktu ve beklenen haber geldi dağları temizle adlı operasyon kodu telsizlerden duyuldu akşamın en alaca karanlık olduğu zamanda bı savaş olacaktı bu savaş kimisi için bı son ve kimisi içinde bı aşkın başlangıcı olacaktı yavuz komutanın birde sevdiği vardı Haliyle aklı ondaydı fakat sevdiği için aynı şeyi söylemek mümkün değil çünkü yavuzun sevdiği kız onu Yavuzun arkadaşıyla aldatıyordu yavuz operasyon öncesi onu aradı ve gerçeklerle yüzleşti sevdiği kız herşeyi itiraf etti bu yavuz için elbetteki zor bişeydi fakat sevdiği tek kişi o değildi o vatanınıda seviyordu ve bu sinirle üzüntüyle operasyona girdi artık tam teçhizat herşey hazırdı erler heyacanlı ve korkulu yüzlerle dağlara doğru yürümeye başladı heryer didik didik aranacaktı herkes tam teçhizattı fakat yavuz değildi o sinirle sadece piyade tüfeğini ve bı kaç mermi cephenesi almıştı yanına su matarası bile almamıştı
Aklı hala yaşadığı o ihanetteydi Rojda o gün ters giden bişeyler olduğunu anlamıştı Rojdanın yanında 5tane kız çocuğu ve onlara eşlik eden 2 erkek vardı
Rojdanın içindeki sıkıntı bı türlü geçmiyordu her ihtimalle karşı silahını doldurdu gecenin geç vakitleriydi rojda hariç herkes uyumuştu ve birden bı patlama sesi geldi operasyon başlamıştı Rojda o patlamanın etkisiyle şoka girmişti mermiler birbiriyle çarpışıordu
Rojda elini silahına attı iki el ateş etti Rojda bı askerî ayağından vurmuştu
Fakat arkasındadan gelen askerî Göremedi asker silahın kazasıyla rojdaya vurmuştu Rojda kendini yerde buldu
Operasyona katılan 10 kişilik tsk timinden 4 kişi şehit düşmüştü geriye kalan 5 kişi şehitlerini alıp kışlaya dönmüştü Rojdanın durumuda içler acısıydı Rojdanın canından çok sevdiği kuzeni ölmüştü ve onlara eşlik eden iki erkek daha ilk patlamada kaçmıştı artık Rojda yanında 4 kızla bı başına kalmıştı
Bide saatlerce sarılıp bırakmadığı kuzenin cansın bedeni bu 19 yaşındaki bı kız için çok acı bir yüktü kuzeninin cansız bedenini o dağın en çetin zirvesinde toprağa verdi o kızın bi mezarı yoktu o dağlara gömülmüştü Rojda yılda bı defa açan ve hayatında ilk defa gördüğü Berfin çiçeğini izin mezarına ekti kızın adida Berfindi belki üstünde adı yazılı bı mezar taşı yoktu ama onu anımsatan bı çiçek vardı bu çiçek her yıl bı defa açacaktı ve Rojda o an orda olacaktı şehitlerin naşıda evlerine gönderilmişti 4 eve daha şehit haberi düşmüştü bu her iki taraf için çok üzücü bir durum ama Rojdanın hikâyesi kadar değil artık dağlar rojda ve yanındaki 4 küçük kıza kalmıştı bu onlar için çok zor bir şey çünkü onların yaşıtları çantalarını sırtlarken onlar silah  taşıyordu sırtlarında kaçmaya çalışsalar yine öldürüleceklerdi yavuz komutanın ortada yoktu ve tsk hem yavuz için hemde şehit düşen 4 askeri için geri dönecekti Rojda bunun farkındaydı ve hep bunun korkusuyla yaşayacaktı yavuz komutan çatışma sırasında ayağından vurulmuştu ve kayalıktan aşağı düşmüştü kayalık rojdaların kaldığı mağaranın hemen eşiğindeydi aşağıdan inleme sesleri geliyordu kızlar çok korkuyordu Rojdada öyle ama cesaretini toplayıp sese bakmalıydı bunu kızlar için yapmalıydı 4 kız korkudan birbirine sokulmuş korkulu gözlerle rojdaya bakıyordu Rojda eline silahını aldı derin bı nefes alıp mağaradan çıktı sese doğru gitti neyle karşılaşacağını bilmiyordu sesler Çalılıklardan geliyordu Rojda yerde baygın halde yatan bı asker gördü tereddüt etmeden yanına koştu Rojda bunu bilinçsizce yapmıştı bu yavuz komutandı Rojda yavuz komutanın elinden tuttu ve kendini güvende hissetmeye başladı başını göğsüne koydu Rojdanın buna ihtiyacı vardı Rojda dakikalarca bütün acılarını unutmuş uykuya dalmıştı yavuz komutanın kanayan yarasını farketmemişti bile yavuz gözünü açtı Rojda irkildi yavuz komutanda çok korktu çünkü üstünde uyuya kalan şey bir teröristti yavuz elini silahına attı ama Rojda ondan önce davrandı silahın namlusunu yavuza çevirdi Rojda kuzeninin intikamını alacaktı yavuzda bunun farkındaydı çünkü Rojdanın kuzenini öldüren yavuzun ta Kendisiydi artık herşey bitmişti yavuz elindeki silahı attı Rojda yavuzun gözlerine bakıyordu o Sarıya kaçan gözlerden Alıkoyamıordu kendini parmağı tetikte kalbi yavuzdaydı ama Rojda silahını indirmeyi tercih etti Yavuzun üstündeki teçhizata el koydu mağarasına geri döndü kızlara korkmamarı gerektiğini onun bı hayvan olduğunu söyledi herkes uyumuştu ama Rojdanın aklı hala yavuzdaydı yavuz zor durumdaydı ama onu mağaraya alamazdı kızlara bu ihaneti edemezdi heleki kuzenine Rojda yanına biraz yemek biraz su ve sargı bezi pansuman aldı yavuzun yanına gitti yavuz çok susamıştı yemekten ise biraz yedi aslında hiç birşey yavuzun umrunda değildi uğradığı ihanetten sonra Rojda yavuzun yarasını temizledikten sonra sargı bezi ile sardı rojdaya bakmiordu bile çünkü utanıyordu Rojda bunu bilmiyordu bile yavuz bı hafta ayağa kalkamadı Rojda ona yemek ve su veriyordu ama birbirleri ile konuşmuyolardı
Taki yavuz kıza bana bunu neden yapıyorsun diyene kadar Rojda uzun uzun yavuza baktı va ağlayarak ordan uzaklaştı Rojda ona aşık olmuştu biricik kuzenin katiline ona öldüresi gereken yerde onun yaralarını sarıyor ona yemek ve su veriyordu Rojda yavuza her yemek ve su götürdüğünde yavuz ona bu soruyu soruyordu ama Rojda ceva vermiyordu kimi zaman ise bı tebessüm ediyordu Rojda cesaretini topladı o gün Yavuzla ilkez diyalog kuracaktı ama yavuz yerinde değildi Rojda telaşa kapıldı yavuz topallaya topallaya Berfin mezarına gitmişti arkasından Rojda geldi yavuz ona kimin mezarı bu diye sordu Rojda yutkundu yavuz bu kez rojdayla Kürtçe konuştu Rojda şaşırdı ve sonunda cevap verdi artık yavuzla konuşuyordu Rojda ona nereli olduğunu sordu yavuz Mardinine bağlı Nusaybin'de yaşıyordu
Yavuz ve Rojda aynı orta okulda okuyan iki öğrenciydi Rojda bu tanıdık simaya o yüzden kyamadı lise zamanı gelince yavuz harp okuluna Rojda ise dağa gitmişti Rojda yavuza kızdı bidaha yerini terketmesi gerektiğini söyledi yavuz yerine geçti ama bu böyle devam edemezdi çünkü kış kapıdaydı Rojda yavuzu o soğukta dışarda bırakamazdı
Onu askeri üniforma ile mağarayada alamazdı ona Kendi kıyafetlerinden verdi onu mağaraya aldı kızlara ise örgüte yeni katıldığını söyledi kızlar ondan çok korkuyorlardı ve rojdaya bu adam bizim sonumuz olacak der gibi bakiordu tsk yavuzu almak üzere nitelikli bir operasyon başlattı yavuz öğrendiği tüm bilgileri sakladığı telsizden ana üsse aktarıyordu o gece herkes uyudu operasyon olmasına rağmen yavuzda uyuya kalmıştı Rojda usulca yavuzun koynuna girdi yavuz Rojdanın gözlerinin içine baktı ve bı anda kendini ortaokul yıllarında buldu Rojda yavuzun ortaokul aşkıydı ama iş işten geçmişti yavuz magaradan ayrıldı Rojdada peşinden gitti Rojda gitmeden önce kızlara son bı kez baktı ve yavuzla beraber berfinin mezarına gitti ve operasyon başlamıştı komando ve piyadelerden oluşan tim mağaraya bile girmedi kızlar magarada ölüm uykusuna atmıştı yüzbaşının ateş emri vermesiyle beraber kızlar mermi yağmuruna tutuldu artık hiç biri yaşamıordu kan o narin ve masum bedenlerine Yakışmamıştı işte hayat bu kadar acımasızdı Rojda silah seslerini duyduğu an irkildi tam mağaraya koşacakken yavuzun ona doğrultuğu silahla karşılaştı arkasında yüzbaşı öldürme emri verdi yavuz göz yaşlarına hakim olamadı ve rojdayı tam kalbinin ortasından vurdu aslında bu bı ilk değildi Rojda yavuzu gördüğü an kalbinden vurulmuştu Rojda berfinin mezarına düştü ve düştüğü an mezara ektiği Berfin çiçeği bembeyaz açtı ama beyazlığı uzun sürmedi Rojdanın kanı çiçeğe bulaştı bununla kalmadı berfinin mezarı Rojdanın kanıyla sulandı Rojda hala yaşıyordu herşeyi görüyordu ama yaralıydı onu sürükleye sürükleye mağaraya götürdüler kızları öyle görünce feryat etti ama bunu kimse duymadı gözünden bı damla yaş aktı yavuz o an kendini gördü dayanamadı ağlamaya başladı kızları orada bırakıp gittiller yavuz Rojdasinın katili olmuştu yavuz vijdan azabı çekiyordu ve artık dayanamıyordu aradan bı yıl geçti yavuz berfinin mezarına geldi o çiçek yine açtı ve yavuz kafasına sıktı artık yavuzda yoktu