Belkide bir hatadır oradan kaçmak
Biz bilemezdik sonumuzu
Benim için değerliydin
Ama insanlar bize saygı duymadı
Bize bir canavar gözüyle baktılar
Belkide öyleydik fakat onlardan daha insandık
Tüm herşeye rağmen yaşama sebebimizi unutmadık...
--------------------------------------------------------------
Chuuya'nın anlatımı
--------------------------------------------------------------Gözlerimi açtığımda nerde olduğumu kim olduğumu bilmiyordum. Kafamı kaldırdım, bu bembeyaz oda da sadece iki yatak ve ikimiz vardık belkide kader bizi bir araya getirmiştir kim bilebilir.
Ne olduğumu, niye böyle bir yerde olduğumu, kim olduğumu veya karşımdaki adamın kim olduğunu bilmiyordum.
Gözlerimi tavana diktim, ben kimdim ilk olarak bu soruyu sorgulamaya çalıştım parlak beyaz tavana yansıyan görüntüme baktığımda karşımda; kıpkırmızı hafif dalgalı saçları, dolgun ama solgun dudaklı, dikkatli bakılırsa çilleri görülen ve teninin bazı yerlerinde dikilmiş parçalar olan bir adam gördüm.
Kim olduğumu anlamasamda nerde olduğumu sorgulamalıyım diye düşündüm. Bembeyaz bir oda, iki yatak, iki adam, ikisininde vücudunda bulunan sargılar ve derilerinin üzerinde bulunan, vücut tonlarından daha farklı olan bir kaç dikilmiş parça.
Hayır o zamanlar bana bunlar hiçbir şey çağrıştırmıyordu.
Ben hala tavana bakıp bu sorulara cevap ararken karşımdaki oğlanın gözleri yavaşça aralandı. Karşımdaki kıpırdanmayı fark edince kafamı indirip ona bakmaya başladım.
Önce etrafına baktı kahveli çocuk anlaşılan o ki ne olduğunu anlamamıştı aynı benim gibi.
.
.
.
.
.
Bana bakmaya başladığında rahatsız olduğumu belirtmek için ona bir bakış attım. Ne olduğunu anlamış olacak ki kafasını kaldırıp tavanı izlemeye başladı.
Aramızdaki bu gerginliği sevmemiştim ama ilk konuşan olmayı istemiyordum ayrıca nasıl konuşacağımıda bilmiyordum.
Bir süre sonra garip bir şey hissettim. Kafamı vücudum ile bağlayan kısımdaki yerdeki kolye değişik bir şekilde çalışmaya başlamıştı ama sonrası işte sonrası tamamen bir bulanıklık...
.
.
.
.
.
.
Gözlerimi değişik bir alanda açtım etrafıma baktım 3 kişi vardı. Biri aynı ortamda olduğumuz kahveli oğlan, diğeri saçları beyaz gözleri mor ve sarı olan bir oğlan, sonuncusu ise saçları siyah-beyaz etrafa bomboş bakan bir oğlandı.
Etrafta 5 tane kapı vardı neden bu kapıların olduğu hakkında en ufak fikrin yoktu biz bunları sorgularken bir ses işittim.
"İşte benim insancıklarım şimdi aklınızdaki bir çok soruyu yüzünüzden okuyabiliyorum ve lütfen açıklamama izin verin, Benim adım mori bir çok hastaneden atıldıktan sonra kendi deneylerime devam etmeye başladım sonuç; işte burdasınız hepiniz birer gelişmiş insansınız ne bir aileniz var ne de bir kalbiniz sadece sonunuz gelene kadar burada benim deneylerime tabii tutulacaksınız, bu bazı zamanlarda acı verici olabilir ama lütfen bir şey demeyin. Şimdilik şuradaki kapılardan geçip oradaki testleri tamanlayın küçük elise-chan'ım ile sonuçlarınızı inceleyeceğiz"
İnsan ne demekti? Peki ya aile? Hiç bir bilgim yoktu sadece rastgele bir kapıdan geçtim. Karşımda bir kılıç ve bir kafes duruyordu başta karanlık yüzünden kafesteki varlığı çözemedim ama daha dikkatli baktığımda bunun etrafına sırıtarak bakan, bir deri bir kemik kalmış, gözleri öne doğru pörtlemiş ağzının iki köşesinden arkaya doğru bir lastik geçirilmiş ve deli gömleği giymiş bişeyler tekrarlayıp duran iğrenç yaratığın teki olduğunu gördüm.
Ürkmüştüm ve iğrenmiştim kılıç ve bu varlığın neden burda olduğunu bilmek istemiyordum sadece kaçıp gitmek istiyordum arkamı döndüğümda kapının çoktan kilitlendiğini fark ettim.
Bu odaya girmemin üzerinden 30dk geçtiğinde artık varlığın fısıldayıp durması ve iğrenç görüntüsü yüzünden delirmek üzereydim. Sadece kılıca doğru yöneldim kılıcı elime aldığımda elimin kılıca olan uyumunu garipsemiştim ama aldırmadım.
Kafesin önüne geldiğimde varlığın ne dediğini duyduğumda artık o türe karşı bir daha iyimser olamamamı sağlamıştı.
"Ben insanım".
.
.
.
.
522 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖙𝖍𝖊 𝖔𝖓𝖑𝖞 𝖗𝖊𝖆𝖘𝖔𝖓 𝖙𝖔 𝖑𝖎𝖛𝖊//𝖘𝖔𝖚𝖐𝖔𝖐𝖚
FanfictionDöngü kadar acımasız bir şey yoktur Peki 2 gencin bir döngüye girmesi Ve bu döngünün sonunun asla iyi bitmemesi Tam evini bulmuşken kaybetmek Tam yaşama amacını bulmuşken kaybetmek İşte bu sonsuz bir acı ...