0.2- retrouvaille

934 121 55
                                    



İyi Okumalar🫶


Yavaşça adımladı. Çantasını masanın üstüne bıraktı. Gözlerini bir-iki saniyeliğine sınıfın üzerinde gezdirdi. Bakıyordu ama görmüyordu sanki. Sonra adımladı ve beyaz tebeşirleri siyah tahtanın üzerine sürterek günün kelimesini yazdı. retrouvaille

Bir kitapta okumuştum. Aşk kitabıydı. Hayatında kelimenin gerçek anlamıyla her şeyini kaybetmiş bir adamın tek dilek hakkıyla ölen sevdiğini geri getirmesini anlatıyordu. Retrouvaille buydu işte. Uzun bir ayrılık sonrası mucizevi kavuşmanın verdiği mutluluğu tasvir eden fransızca bir kelimeydi.

Adamın aşkı o kadar büyüktü ki eski kapısından olan çocuklarını bile kaybeden adam ne çocuklarını geri istemişti dileğinde ne de kaybettiği tüm parasını; ne kafasını sokacağı bir evi kalmıştı ne de yanında olacak bir ailesi ama yine de her şeye rağmen sadece sevdiği kadını kendi yanında istemiş ve tek dileğini aşka feda etmişti. 

"Kelime hakkında bilgisi veya düşüncesi olup sınıfla paylaşmak isteyen var mı?"

Sessizlik. Yüz kişilik amfide koca bir sessizlik. Ne bir yorum ne bir el kaldırma. Sene başından beri ilk defa bir kelime için el kaldırmıyordum. Önceden bilgim olmasa bile kelimenin kökünden kelimeyi türetmeye çalışır ve Bay Jeon'un kelime hakkında dediklerini not alırdım.

Ama dün beni herkesle bir tuttuğunu fark etmek kalbimde bir ağırlık oluşturmuştu. O kadar yorum yapışım, her kelime için düşüncemi belirtişim ve onun bana "Hey sen" diye seslenerek yorumumu bir kelime yüzünden görmezden gelişi. Adımı bile bilmiyordu. 

Bay Jeon gözlerini tüm sınıfta yavaşça gezdirdi, benim üzerimde gözleri iki bilemedin üç saniye oyalandıktan sonra kafasını sakince salladı ve yüzünü tahtadan tarafa çevirdi. Eline aldığı tebeşirle kelimenin altına anlamını yazmaya başladı. Galiba kırılmıştı. Koskoca sınıf ve dersini umursayan bir kişi bile kalmamış. 

Kendimi durdurmak istedim. Elimi kaldırmak istemedim. Ama Bay Jeon'u konuşmazken görmek içime oturdu.

Tüm sınıfın sükunetini tam ortasından deldim ve koca amfide yankılanan sesimle "Bay Jeon" diye seslendim. Yazdığı cümleyi bitirmesiyle kafasını benim tarafıma çevirdi ve havadaki elimi görüp bana söz vermek istermişçesine kafasını salladı.

Bay Jeon'a kendimi sonsuza kadar unutturmamak istercesine gözlerinin en derinlerine baktım. Ve yavaşça konuşmaya başladım.

"Bir kitapta okumuştum. Hayatı dışında ona bahşedilen her şeyini kaybeden bir adamın eski karısına, çocuklarına, evine, parasına rağmen tek bir dilek hakkıyla asıl sevdiği kadını istemesini anlatan bir kitapta. Adam dilek hakkını kullandığında karşı sokaktan sevdiği kadının ona doğru yürüdüğünü görüyor. Ve ağlıyor. Kitabın en sonunda sevdiğine kavuşunca şükretmeye başlıyor. Retrouvaille şükürlerinin arasında geçen bir kelime. Fransızca ve asıl anlamı uzun zamandır ayrı kalan, görüşmeyen kişilerin tekrar bir araya gelip sarıldıklarında hissettikleri mutluluktur. Diğer kullanım şekli ise kavuşanlar demek."

İlk defa bir kelime hakkında yaptığım tüm yorum boyunca Bay Jeon'un gözlerine bakmıştım. Ve o ilk defa tüm yorum boyunca gözlerime bakarak beni dinlemişti. Tatmin olmuş bir biçimde başını sallarken hafifçe gülümsedi. Ve arkasını dönüp dersi anlatmaya devam etti.

Dersin bitmesiyle yine herkes bir acelesi varmışçasına anında sınıfı boşaltırken sınıfta Bay Jeon ile tek kaldım. Eşyalarımı sakince topladım. Ve amfide adımladım. Her zamankinin aksine ona selam vermeden sınıfın dışına adımlıyordum ki arkamdan benim hakkımda konuştuğunu duydum.

"Konuştuğun insanların gözlerinin içine bak, gözlerini kaçırma böylece insanlar üzerinde etki bırakır ve güzel gözlerin sayesinde unutulmazsın."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
vernorexiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin