-PROLOG-

40 3 0
                                    

Dans başladığında her şey anlamsızlaşmıştı kız için. Etrafındaki insanlar buğulu bir camın arkasında kalmıştı. Kalabalık sessizliğe bürünmüş, herkes gözlerini genç kıza dikmişti. İnsanlar ondan gözünü alamıyordu, yaptığı hareketleri gözünü bile kırpmadan, sanki gözlerini başka yere çevirirlerse bir daha asla kızın bu halini göremeyecekmiş gibi dikkatle izliyorlardı. Kızın bu halleri çok nadir ortaya çıkıyordu. O arkadaşları dışında kimseye yüz vermeyen herkese soğuk davranmasına rağmen herkesin hayran olduğu,duygularını kimseye göstermeyen kız şimdi herkese duygularını açıyordu sanki. Tüm duygularını müzikle birlikte etrafa saçıyordu. Herkes genç kızın duyguları ile iç içeydi heyecan,hüzün.pişmanlık ıstırap,sevinç,mutluluk,huzur...Tüm izleyenler genç kızla birlikte heyecanlanıyor ,pişman oluyor,acı çekiyorlardı ne için olduğunu pek bilmeselerde...ama genç kız tek başına acı çekmemeliydi ,pişman olmamalıydı.

Kız için durum farklıydı tamamen. Adımlarının sessizliğine karşıt olarak ruhunun sesini sonuna kadar açmış,ruhu ile müziğin tartışmasını dinliyordu usulca. Sıradaki harekete geçmeden önce derin bir nefes aldı genç kız, kareografi gereği arkadaşları onu iterken düşünüyordu, hayat da böyle değil miydi? İnsanlar kendine bir av belirlemeye çok meraklıydı, kendine bir av belirleyip, onunla uğraşmak, onu sinirlendirmek ezmek ve belki de dövmek küçük çaplı bir meraktı. Bu merak gittikçe büyüyüp, tehlikeli hale gelebilirdi. Örneğin bir tecavüzcü de kendine bir av belirlerdi bir katil de. Bu dünyada üç çeşit insan vardı onun için av,avcı.silah...

O av da olmuştu silah da.. Ve şimdi ise avcıydı, kendini av yapanları avlamak için..

Şu anki dansında avı canlandırıyordu genç kız. Müzik sessizleşti, basık ama hızlı şekilde kalp sesleri geliyordu. Son kez ittiler kızı, yere düştü, bakışları yerdeydi dizlerinin üzerindeyken. Düşünüyordu yine, bir zamanlar hep itilip kakılırdı ONLAR arasında. İşkence etmişlerdi ona, bağırıp çağırmışlardı.Yavaşça kafasını kaldırdı, dans arkadaşlarına baktı, hepsinin yüzünde iskelet makyajı vardı.

Gerçekten amaçlarına ulaşmışlardı, korkunç gözüküyorlardı.Bu dans bunu amaçlıyordu zaten. O korkunç iskelet adamlar, egolarını tatmin etmek isteyen av meraklısı insanlardı. Masum, zayıf insanları eziyor, emirleri altına almak istiyorlardı. O masum kız, ya da şöyle denmeli: 'bir zamanlar masum olan kız' artık intikam ister, masumiyetini vicdanının en ücra köşesine saklar ve içinde bitmek bilmeyen öfkesinin tüm vücudunu ele geçirmesine izin verir. Hepsini yok edene kadar da durmaz, duramaz. Bu sadece dans değildi kız için, hayatının özeti gibiydi.Ayağa kalktı, bir adım geriledi, bir adım ve bir adım daha. Bütün arkadaşlarının yüzüne baktı birer birer, sonra onlara doğru koşmaya başladı. Geldiği hızıyla önce iskeletin dizine sonra göğsüne bastı ve kendisini tüm gücüyle geriye doğru attı. Havada bir tur döndü ve zarifçe tek dizinin üstüne çöktü. Ayağa kalktığında müziğin sonu gelmiş tüm iskeletler yere yığılmıştı. Arkadaşları ayağa kalktı ve usulca selam verdiler. Salondan bir alkış koptu herkes derinden etkilenmiş adeta büyülenmişti ama genç kız için dansın etkisi burada bitmişti.Arkadaşları tebrikleri kabul edip eğlenirken onlara kısa bir bakış attı, ardından kalabalığa karıştı usul adımlarla ve kısa sürede gözden kayboldu...

-Öncelikle eğer okuduysanız teşekkür ederiz. Uzun bir sür kim olduğumuzu duyurmama kararı içerisindeyiz bize ulaşmak veya soru sormak isterseniz

fuckinshez.tumblr.com

yikilmismavisehirler.tumblr.com u kullanabilirsiniz-

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAN VE DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin