Çetin'in gördüğü adam kim? Çetin onu şikayet edeni bulabilecek mi?
------------------------------------------------------
Çetin ne yapacağını düşündü. 'Adamın kafasına taş mı atsam? O da çok ağır olur.Peki ne yapayım ki? '
Çetin yerden orta büyüklükte bir taş aldı ve cama doğru attı. Tam isabetti ki taş adamın kafasına geldi. Annesi kırık sesi duyunca hemen mutfağa geldi.
- Aaaaa... Anne .
- Ne oldu oğlum burada?
- Şeyy... Ben bu adamı kötü biri zannettim ondan dolayı da kafasına taş attım. Bu durum ortaya çıktı.
- Lan bu kötü dediğin adam eve tamir için geldi.
- Özür dilerim . Ben sana bir şey oldu diye adamı etkisiz hale getirip içeri gelecektim.
- Ahh .. Düşünceli oğlum sağol. Ama adamın kafası yaralandı ne olacak şimdi?
- Arabayla geldim , hemen hastaneye götüreyim.
- Ben de geliyorum seninle.
- Tamam olur , hazırlan da gidelim.
Çetin yaralı adamı arabaya götürürken , annesi hazırlanıyordu.
'Ulan ne kadar ağırsın . Balinayı geçtin amınakoyum .'
Çetin adamı arabaya götürdü . Annesi de gelmişti.
Arabayı çalıştırdı ve yola koyuldular.
Yolda giderken Çetin de
- Anne niye kavga ettin babamla ?
- Seni gelip kurtarmadı o yüzden . Şey bu arada sen nasıl çıktın oradan? Yoksa baban gelip de çıkardı mı seni? Tabi tutuştu bir yerleri gelip kurtardı seni.
- Hayır babam kurtarmadı beni anne. Abim kurtardı. Ancak babam bilmesin bunu yoksa çok kızar. Ona beni şikayet eden kişinin şikayetini geri aldığını söyledik.
- Tamam oğlum.
- Tamam her neyse . Bu kadar uzatmayın bu konuyu .
- Yok sana yaptığının daha fazlasını yapacacağım. Neymiş? Oğlumun burnu sürtünecekmiş. Şerefsiz. Asla dönmeyeceğim ben oraya .
- Yeter be çocuk gibisiniz. Böyle bir hayatın ben...
- Sus konuşma. Zaten senin yüzünden oldu bu olay.
- Yine ben ha ! Siz çocuk gibi kavga edin , beni suçlayın . Oh ne ala memleket.
Çetin haklıydı biraz. Annesi Çetin'in bu haklılığını , onu susturarak gidermişti.
Böyle konuşa konuşa hastaneye varmışlardı. Sedye kapıda hazırdı. Niye hazırdı acaba?
- Anne bu sedye bizi mi bekliyor?
- Evet
- Ama nereden biliyor bizim geleceğimizi?
- Ben yolda giderken mesaj attım. Bilmiyor musun? Ayten Hanım'ın büyük kızı bu hastanede çalışıyor.
- Hmmm Tamam.
Bu kısa konuşmanın ardından yaralı adamı sedyeye koydular ve ameliyathaneye götürdüler.
Çetin telaşlı bir şekilde bekliyordu.
- Anne kötü bir şey olmaz değil mi?
- Nereden bileyim ben ? Onu o taşı atmadan önce düşünecektin.
- Ama ... Ama ben.
- Aması maması yok . Akıllı olsaydın biraz.
- Ufff .. Senle de hiç konuşulmuyor Nermin Hanım .
- Çok gerginim .
2-3 saat geçmişti hàla bir haber yoktu.
Çetin gerçekten çok gergindi o arada Lütfü onu aradı.
-Ne yapıyorsun kanka?
- Ne yapayım başım yine belada .
- Yine ne oldu lan?
Çetin başından geçenleri anlattı Lütfü'ye.
- Lan amınakoyum sende hiç şans yok bu ne lan?
- Sorma kanka.
- Peki bir gelişme olursa ara beni .
- Tamam . Aradığın için teşekkürler . Görüşürüz.
- Hadi ''kidbay''
- Lan yine söyleme şu lafı.
Telefon görüşmesi bittiği an doktor ameliyathaneden çıkıp bilgi vermeye başlamıştı.
----------------------------------------------
Acaba ne oldu? Doktor yaralı adam hakkında iyi mi yoksa kötü mü haber verecek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞA BELA
RandomHer şeyi değişir . Ama öfkesi ve başındaki belalar. Öfkesinin kurbanı olarak başına gelmeyen bela kalmayan Çetin'in başından neler geçiyor? Hepsi ve daha fazlası ... - Sen tam bir baş belasısın!