GİRİŞ

170 12 1
                                    

17.03.2002

İstanbul'un karanlık sokaklarında her yeri sefillik kokan yetimhanenin sadece bir odasından cılız bir ışık geliyordu. Odanın açık penceresi, soğuk rüzgarı içeri davet ediyordu. Eski sararmış perdeleri savuruyordu. Perdenin arasından küçük bir yüz seçiliyordu. Durmaksızın yağan yağmur camlara vurarak gecenin sessizliğini bölen tek şeydi. Çocuk, gri gözlerini bir kez daha etrafta dolaştırdıktan sonra darmadağın odasına baktı ve pencereyi kapattı. Normal bir insanın içini karartacak, ürkütecek olan bu oda küçük çocuğa huzur veriyordu. Çocuk masanın kenarında duran meyve bıçağına doğru uzandı. Eli bıçağı kavrarken çocuğun gözlerinden nefret ve kararlılık fışkırıyordu. Çocuk aynanın karşısına geçti ve eline bıçağı sapladı. Keyifli bir acıyla gülümsedi. O sırada bir çığlık duyuldu.

- Çağaaaan!

ZİNDANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin