Gözlerimi açtığımda yanımda telefon bakan birisi olduğunu gördüm gözlerim karanlığa alıştıktan sonra bu kişinin Mert olduğunu anladım.
Araba da dediğim beraber yatıyorduk.
Oturur pozisyona geldiğimde Mert bana bakıp gülümsedi
"Keşke beni uyandırsaydın"
"Senin uykun derin gibiydi... Yani öyle gözüküyordu o yüzden uyandırmadık" başımı sallamak ile yetindim bir süre konuştuk
"Karınım açıktı benim... Saat kaç çiğköfte söyleyelim mi?" Mert çiğköfte lafını duyunca tebessüm etti.
"Saat 00.03 geçiyor... Evde malzemeleri varsa yapalım? "
"Hadi gidek " dedim mutfakta malzemeleri bulup yapmaya başlamıştık ama farketmedim bir şey vardı.
"Napıyorsunuz lan burda " Onur un sesi
"Off Onur um bı sus karnım aç zaten"
"Onur um?? " Mert ve Zeyno gülüyordu.
"He? Heee sus bı şunu yapak bı Aaa... Çiğköfte yiyecek misiniz " sorumla beraber Onur ve Zeyno başlarını salladılar "İyi siz yapın belim ağrıyor... Mert yardım et... Aa belim belim ..." Diye oturma odasına gittim Mert sırıttı ama takmadım Mert zorla elimi yıkatı sonra çekyatta uyumaya devam ettik
İkimizin de telefonu çalıdığı zaman ikimizde sıçradık
"Naptınız amk kulağım gitti ya of başım " dedim Onur ve Zeyno gülüyordu Mert ise "Normal uyandırmak varken niye arama(!)?" Tabii kendisi hiç sinirli değil o yüzden sadece sesi bana yükseliyordu.
"Çiğ köfte hazır hadi yiyelim " Zeyno nün dediği gibi yedikten sonra hep beraber sohbet ettik ama saat çoktan 02.30 olmuştu .
"Yemeği biz yaptık sizde bulaşakları yıkayın hadi"
"Sen olsan bariii "diyerek elime aldığım tabakları mutfağa götürdüm telefon dan Aleyna Tilki açıp bir yandan söylüyor bir yandan mutfağa diziyordum.