İkinci Bölüm

129 104 7
                                    

Gözlerinden yaşlar süzülürken biran dengesini kaybeti.
Yere çökünce kolyeyi avucunun içine alıp başını öne eherek hıçkırark ağlamaya başladı.

Rahib omuzunda hafif bir irkilmeyle başını kaldırdı gelen kişi rahip setti
Rahib sett telaşlı bir ses tonuyla rahibin kolundan tutu "iyimisiniz efendim ?"
Rahib göz yaşlarını silerek "hayır hiç iy değilim sett."
Rahib sett ayaha kalkıp hızlı adımlarla rafın üzerinde duran çiçekli bir bardahı alarak musluktan su doldurdu rahibin yanına gelip suyu uzatı rahibin eleri okadar titriyordu ki suyu alırken yarısını üstüne boşaltı rahib sett rahibin elindeki suyu tutup içmesine yardım eti rahib suyu bitirince biraz sakinleşti ayaha kalkarken rahip sett onun koluna girerek salona götürdü rahip sett koltukta duran küçük minderi alıp rahib otururken onun sırtına koydu kendisi de koltuhun diyer ucuna oturdu

rahib sett: şimdi daha iyimisiniz ?

Rahib derin bir nefes alarak " içinden çıkamadığım şeyler var."

Rahib sett: sizi anlıyorum herkesin takılı kaldığı mutlaka birşey vardır ama insan içini dökünce rahatladıklarını söylüyorlar eyer isterseniz sizde bana içinizi dökebilirsiniz edendim .

Rahib sahte bir gülümsemeyle "gerçekten rahatlıyormu ?"

Rahip sett "Evet efendim."

Rahib derin bir nefes alarak söze başladı "Üniversiteyi aynı okulda  abimle birlikte okuduk abim bir üst sınıftaydı bu yüzden onun menzuniyeti daha çabuk geldi.

Sabah abim büyük bir mutlulukla kalktı yatağıma gelip yorganımı üzerimden atı okadar heycanlıydı ki ne yaptıhını bilmiyordu kıyafetlerini günler önce hazırlamıştı zaten kesin kalkar kalkmaz giymişti abim "hadi kalk tomi menzuniyetime geleceksin değilmi ?" Başımı salayarak"tabikide."dedim aslında abimin neden bukadar mutlu olduhunu biliyordum bitane kız arkadaşı vardı ismi eşti'ydi sarı uzun saçları ve yanaklarında birkaç tane çil vardı .
Abim le birbirlerini küçüklükten biri seviyorlardı üniversiteyi bitirdikleri zaman birbirleriyle evleneceklerine söz vermişlerdi o gün geldiği için abim yerinde duramıyordu annem yüksek bir sesle "hadi çocuklar kahvaltıya."abim kolumdan tutarak "hadi yemeğe." diye zorla beni götürdü daha elimi yüzümü yıkamadan sofraya oturdum babamla anem de enaz abim kadar mutluydular.

Hep birlikte kahvaltı etmeye başladık daha dohrusu herkes okadar heycanlıydı ki benden başkası kahvaltı etmiyordu babam abime dönerek "söylesene eşti'yle düğününüz nezaman ?"abim gülümsiyerek başını önüne ehdi annem babamın koluna dirsehiyle hafifçe vurdu babam "Tamam tamam bugün bitsin eşti' yide buraya çahırarak hep birlikte konuşuruz bu meseleyi hadi şimdi kahvaltınızı edin."abim heycanını fazla belirtmemek için bitane salatalık ahzına atı bana dönerek "tomi sen çok yedin hadi git kıyafetlerini giy üç saate seni beklemiyelim."diyerek beni masadan itmeye çalışıyordu abime "niye itiyorsun daha doymadım."

annem "abin doğru söylüyor tomi hadi kalk giyin sonra yersin."
Fazla mızmızlanmadan tamam diyerek masadan kalktım odama gidip siyah tişörtün üstüne kot çeketle kot pantolonumu giydim saçımı hafif sola tarayarak biraz parfüm sıktım salona gelirken çoktan herkes kapının önünde beni bekliyordu "Bu ne hız ?"diyerek gülmeye başladım abim yanıma gelerek bitane boynuma vurdu "herşeyin zaman kaybı şimdi eşti okulda beni bekliyordur."abime dönerek "yengem bu zamana kadar seni beklemiş biraz daha beklesin ne olacak."diyerek abimin bana bitane daha vurmaması için hızlıca kapıdan çıktım babam arabaya gidip kapıyı anneme açtı annem teşekkür ederek bindi benle abimde arka koltuklara oturduk  yolda giderken hep abim le didişiyordum ikide bir kıyafetleriyle alay ediyordum aslında abim çok şık giyinmişti kırmızı siwit in üstüne uzun gıri bir çeket ve beyaz sıpor ayakkabısını giymişti.
Okula varmamıza kısa bir mesafe kalmıştı abim babamın omzuna vurarak "baba arabayı durdur hemen !"babam fırene basınca biran bende dahil herkes dönüp abime baktı abimde bana bakıyordu yüzünde sinsi bir gülümseme vardı bu gülümsemeyi nerde olsam tanırdım bu yüzden abim daha konuşmadan hemen "hayır hiçbiryere gitmiyorum."dedim
abim "Lütfen bugün en mutlu günüm karşıdaki çiçekçiden birtane kırmızı gül al eşti kırmızı güleri çok sever."
tam hayır diyecekken annem "hadi tomi abini kırma mezuniyete geç kalacaz."gitmekten başka çarem yoktu çünkü abim hep ayak işlerini bana yaptırırdı abime dönerek

Rahibin KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin