V

41 7 3
                                    

Minho içeri girdiği gibi kendini koltuğa attı. Ve peşinden Seungmin geldi. Pek sarhoş oldukları için kendilerini nereye bıraktıklarını fark edemediler.

Minho'nun vücudunun çoğunluğu koltuktan sarkıyorken Seungmin daha çok yayılmıştı ve üst bedenini Minho'ya yaslamıştı.

Günün sonunda ikisi de sarhoş olsa da Seungmin kısmen daha ayıktı. Bu direncinin daha iyi olmasından kaynaklı. Biraz koltukta yuvarlandıktan sonra mutfaktan iki bardak su getiriyor.

Su ayılmaya yardımcıdır çünkü vücudun alkolü emip kana karıştırıp ardından temizlenmesi sürecini hızlandırır.

Minho'nun boynunu biraz doğrultup zarzor suyun yarısını içiriyor.

"Tükürme lan, tükürme!" Minho ağzındaki tüm suyu yutmak yerine çenesini kapatmayı unutunca hepsi yakasına doğru döküldü.

"İğrençsin amına koyayım, doğrul lan!" sarhoşken normalde olduğundan çok daha gergin bir hâl alan Seungmin kendi kendine bağırıp Minho'yu yakasından tutarak koltuğa çekti.

Muhtemelen ikisinin bağrışmalarını duyan, Seungmin'in kapı komşusu kapıyı tıklatıyor, Seungmin nefes verip kapıya gidiyor, bir sen eksiktin diye söylenirken.

"İyi akşamlar Bay soyadını unuttuğum komşum. Nasıl yardımcı olabilirim?"

"Gece yarısından sonra binada sarhoş bir hâlde bağırmayarak belki de." kinayeli kinayeli konuşuyor.

Seungmin yorgunlukla başını geriye yatırıp bir nefes veriyor, zaten kafası gidikti bir de uğraştığı adam sinirlerine dokunuyordu.

"Keşke siz de gece ikide kapıma dayanmasanız... İyi geceler Bay soyadını unuttuğum komşum." daha bir şey demeden kapıyı yavaşça kapattı ve içeri geçti. Adama kaba davrandığı için sabah pişman olacaktı muhtemelen.

Odadaki Minho'yu tamamen sızmamış, kendi kendine konuşurken bulmak beklediği şeydi kesinlikle.

"Pasta... Nişan pastası nerede kaldı Seungmin?" kendi kafasının içindeki dünyada şu an neler olduğu bir gizem.

Seungmin kolunun altına girip onu yatak odasına kadar götürüyor, üstünde hala işten beri giydiği kıyafetleri var. En azından tişörtün üstüne giydiği sweati çıkarmak için bir hamle yapacakken Minho sendeleyip Seungmin ile birlikte yatağa düşüyor, kendisi tepki bile vermeden gözleri yavaşça kapanıp uykuya dalıyor.

Seungmin üstünde kalan adamla sesli bir nefes bırakıp onu yatakta duvar tarafa yuvarlıyor.

"Senin için gidip de kanepede yatmayacağım. Geri zekalı..." fısıldar bir tonda söylenip kendisi de yatağa giriyor. Minho'nun ne kadar deli yattığını o da biliyor ki onun dış tarafta yatmasına izin vermiyor, alkolün de etkisiyle kendisini yataktan düşürmesi çok muhtemel.

‏‏‏‏‏‏‏‏

Minho sabah uyandığında vücudunu pek hissedemiyordu, arkadaşının yatağında olduğunu aldığı kokudan hissedebiliyordu. Kafasını hareket ettirmeye çalıştığı ilk an baş ağrısından gözlerini acıyla kıstı. Kaldıramayacağı kadar içiyordu her seferinde.

Dengesini sağlayıp zar zor ayağa kalktı ve evin içinde gezinerek Seungmin'i aradı.

"Min?!" holde yavaşça yürüyor.

"Minnie?"

"Mutfak!" ses evin diğer ucundan geliyordu, gerçi bu evin diğer ucunun uzak olduğunu göstermiyordu çünkü 1+1 55 m² bir evdelerdi.

Minho mutfağa girdiği gibi arkası dönük Seungmin'i gördü.

"İlaçlar masanın üstünde, arıtmadan su al, soğuk içme başını ağrıtır. "

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 29 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yang Ailesi'nin Eniştesi || JeonghoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin