Bugün günlerden Cuma. Eşsiz ve mübarek günün gölgesindeyiz. Mevsimin kış olduğu aşikar. Hava felaket derecede ılık, stor perdemin arasından salıvermiş kıdemli kuvvetini gün ışığı. Kedim kırmızı koltuğumun başköşesine yığılmış, ser verip sır vermiyor dilinden. Yine de koklaştıkça anlaşıyoruz. Sevgi, her bedende aynı dili konuşur kusursuzca. Türkçede, farsçada, italyancada... Hayvancada, tutsakçada, toprakta, suda, limanda... Zamansız ve mekansızdır. Ocakta fasulye var, mevsimsiz fasulye. Pilav suyunu çekmiş, dinleniyor. Kudurdukça kuduruyor sessizlik ve kalabalıklar bünyeme düşman kesiliyor. Yalnızlık nacizane dostlar barındırır bakmasını bilene. Issız tuzaklar fesatı insanlar ekmek ve sigaraya şükretmiyor.
Sözde ahlakımız kalıplaşmış sözler cumhuriyeti. Hakikatin peşinde koşan gösterişsiz insanlar bunun dışında.Temiz bir köşeden izliyorlar Dünya Bulvarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ YALNIZLIK VE ZAMAN
RandomZamanın içine hapsedilen insanlık ve akıl hastalarıyla dolu bir hayat.