Bölüm 10

118 6 7
                                    

Sustu anlatmakla anlatmamak arasında kaldı onu zorlamak istemiyordum

-sonra da konuşabiliriz acelesi yok anlatmak istemiyorsan anlatma

-anlatmak istiyorum ama nasıl anlatacağım'ı bilmiyorum

-gerçekten daha sonrada konuşa biliriz

-hayır şimdi konuşalım herşey bitsin

-peki nasıl istersen eun

-pesimden geldiklerinde cok korkmustum sonuçta 6 yaşındaki bir çocuktum o zaman ne olduğunu anlamamıştım yanıma geldiklerinde oyun oynayacağımızı söylediler onlara inandım odama girmelerine izin verdim keşke vermeseydim keşke o gün onlara inanmasaydım

Eun'un bu hâline dayanamıyordum ağlamasına üzülmesine ona bunu yapanları öldürmek istiyorum daha 6 yaşında bir çocuğa bunu nasıl yaparlar eun'u kendime çektim ve sarıldım

-geçti tamam mı ağlama

Sadece laf hiçbirşey geçmemişti onun için hâlâ o günü yaşıyordu hâlâ onları görüyordu onları öldürmem lazımdı

-sen yanımdan gittiğinde hep kabus görüyorum kendi evimdede öyle her zaman aynı ama sen yanımda olunca...

Devam etmesine izin vermedim ve dudaklarını nazikçe öpmeye başladım karşılık vermeye çalışıyordu ama hâlâ yorgundu dudaklarını öpmeyi bırakınca boşlukta gibi hissettim ama hemen toparlanıp konuyu değiştirdim

-akşam yemeğinde ne yemek istersin ne ısmarlıyım sana

-Anneannenin dükkanında yemek yemiştik ya gene oraya gidelim

-gerçekten onun yemeklerini beğendin mi

-evet çok güzel yapıyor sen beğenmiyor musun

-hemde hiç beğenmiyorum çok baharatlı aynı zamanda çiğ yapıyor

-sana öyle geliyor bence çok güzel yapıyor gayette pişmişti o gün yediklerimiz

-iyi öyle olsun akşama ordayız o zaman

Akşam saat 20:00 soo ho'nun anneannesinin dükkanında

-Hoş geldiniz canlarım

-büyükanne eun senin yemeklerini yemek istiyormuş o gün yediklerimizi çok beğenmiş

-oyy kuzum sen iste ben sana hep yaparım

-teşekkür ederim efendim

-oyy ne saygılı çocuk soo ho üzme bu çocuğu yoksa bacaklarını kırarım senin

-kkk tamam büyükanne

-haydi yavrularım siz şöyle oturun ben size yemek getireyim

Boş olan masaya oturduk eun çok mutlu gözüküyordu 10dk sonra yemeklerimiz geldi eun afiyetle yerken ben yiyemiyordum (büyükannen seni sevmiyor)

-neden yemiyorsun soo ho

-çiğ bunlar eun-ah~

-değil soo ho gayet taze

-eun büyükannem'e söyleye bilirsin beğenmediysen gerçekten bak yemek zorunda değilsin

-sus soo ho sus

-eeee çocuklar beğendiniz mi

-çok güzel olmuş efendim ellerinize sağlık

-büyükanne eun söyleyemiyor ama bunlar çiğ

-değil ya gayet güzel bak bunun tadına

Eun bana kendi tabağından verdiği yemeği yedim ve gayet taze olduğunu fark ettim oysaki benimkiler çiğdi

-büyükanne sen bana çiğ yemek mi yedirdin eun'un yemeği gayet taze

-küçükken sen bana çok çektirdin şimdide sen benden çek be yavrum

-ama büyükanne eun'a taze bana çiğ yemek yedirmek vicdanına sığıyor mu

-sığıyor tabi benden sana yemek yok ben sadece sevgiline en güzel yemeklerimi yedircem

-iyi öyle olsun büyükanne sevgilime yedir sen

-öyle yapcam tabi baksana ne kadar zayıf bir deri bir kemik kalmış biraz yesin artık hergün beklerim seni nong eun

-efendim ben hergün böyle yersem kilo alırım

-O yüzden yiyeceksin zaten çok zayıfsın

-ama benim kilo almamam lazım

-nedenmiş o

-çünkü benim kilo almamam lazım annem ben küçükken böyle öğretti

-kaç kilosun sen nong eun

-35

-ne!!

-garip mi

-eun 8,9 yaşındaki çocuklar 35 kilo değil sen niye bu kadar zayıfsın

-bilmem 6 yaşımdan beri aynı kilodaydım ben

-eun senin yemen lazım çok zayıfsın hasta olabilirsin

-merak etme bu yaşıma kadar birşey olmadı bundan sonrada olmaz

Bunu söyledikten sonra burnunun kanadığını fark ettim

-nong eun burnun kanıyor soo ho kapıdaki arabayı al hastaneye gidin

Eun'u kucağıma aldım büyükannem arabanın anahtarını verdi eun'u ön koltuğa oturtup sürmeye başladım ve en yakın hastaneye gittik...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dün yayınlayacaktım ama hastalandım yataktan kalkamadım kusura bakmayın umarım bu bölümü beğenmişsinizdir iyi okumalar ve oy verin

I'm tied to youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin