Sokak kedilerinden oluşan bir grup arkadaş New Orleans kentinde hayat sürdürmektedir. Açlık, sefaletle geçen zaman içinde grup üyesi Jackie'nin guruldayan karnı, onların da aynı zamanda kurtuluş ümididir . Yetenek yarışması Jackie'nin kendini kabul...
Kaldırımlar başlı başına ürkütücü değildi şehirde. özellikle, çete gibi arkadaşlarıyla dolaşıp konteynerden kendine yiyecek arayan Jackie ve kedi grubu için. Kül rengi tüyleri nedeniyle külkedisi diye kendisine şaka yapan da olurdu. Ama o insana benzemek istemiyordu. Çünkü miskin hali ona kendisini hatırlatıyordu. Havalı Judy ise, kirlenen beyaz tüylerini temizlemek için arkadaşlarından izin alırdı. Gizli, saklı bir yerde tüylerini temizleyip gelirdi. Gruba göre semtin de en havalı kedisi oydu. Ancak kaderin cilvesi onu sokaklara atmıştı, anlattığına göre. Jackie, kedi grubu içinde en neşeli, en canlısıydı. Kimi gün balık yakaladığını iddia edip, bir ayakkabıyı ağzında getirdiği olurdu. Aç oldukları zaman esprilere pek katılamazdı Judy.
Grubun lideri olan Mr. White, simsiyah bir kediydi. Gece parlayan gözlerinin hepsini saldırılara karşı koruduğu düşünülürdü. Grubun en küçük üyesi, Judy'nin bazı çocuklardan yardım isteyerek eziyetten kurtardığı Tiny ise sarı kısa tüylüydü. O da erken yaşta annesi ve kardeşlerinin izini kaybettiği için bu gruba dahil olmuştu. New Orleans'ın soğuk gecelerinde kalacak yer bulma görevi, Mr White'ye aitti. Judy, çevik ve hızlı oluşu nedeniyle yiyecek toplama görevinde Tiny ile beraber görev üstlenmişti. Jackie, miskindi ve bunu biliyorlardı. Ama onun da bilge bir kedi oluşu ve moral veren sözleri hayatta kalmalarına yetiyordu. Kimi zaman yiyecek ararken şarkı söyleyen Jackie'nin guruldayan karnı ve neşesi Mr. White'yi sinirlendiriyordu. White, zaman zaman Jackie'yi gruptan kovma gayreti göstermişti. Fakat talebi açık oylamayla her defasında reddedilmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kediler ve hayaller"
Jackie'nin en sevdiği şarkı "Singing in The Rain" adlı parçaydı. Bazen yorgunluk bazen de açlık nedeniyle bir köşede yorgun düşmüştü arkadaşları onun şarkılarıyla hayal kuruyorlardı. Fakat Jackie'nin bu tavrını Mr. White, Judy'e kur yapmak olarak yorumluyordu. Bazen Jackie'nin midesinin gürültüsü şiddetleniyor, arkadaşlarını uyandırıyordu. Yeter sustur şunu! diye onu sıklıkla azarladıkları da oluyordu. O sebeple bazı geceler sokak ortasında sabahlıyordu. Eylül ayında bir öğle vakti aynı kedi grubu tek sıra halinde yola düşmüştü. Ses tonu daha alçak bir şekilde Jackie, umut dolu sözleri kendisine uyarlayıp söylemeye başladı."Please, help me God ! I feel so alone. I'm just a cat, how can i take it on my own? " Şarkıcı kedi Jackie, parçayı mırıldanırken göz ucuyla arkadaşlarına bakıyordu. Sözlerdeki değişikliği fark edip etmeyeceklerini merak ediyordu. Fakat hiçbiri oralı olmuyordu. Çok yorgun olmalılar diye düşündü, omuzları indi birden. Ve şarkıyı söylemeyi kesti.
Yürürken birden durakladı Tiny. -Hele şükür! dedi içinden Jackie. Tiny, yüzüne baktı ve o kaderlerini değiştirecek cümleyi kurdu. "-Fark ettin mi Jackie?" Bir kahkaha attı Jackie ve ellerini çırparak alkışladı küçük Tiny'i. "-Bravo." -Senden bu uyanıklığı beklemezdim, Tiny. -Üstelik bu yaşında ha, aslansın sen...Mr. White ise aralarındaki bu diyaloğu bıyıklarını okşayarak izliyordu. Judy ise, ben pek bir şey fark etmedim, tatlım. Ancak itiraf etmeliyim, bazen sesinde çatlama oluyor dedi.
