"Yeonjun"
"Hm hm"
"Yeonjun kalk ama"
"Hm hm"
"Yeonjun kalkmazsan yanağını ısırırım"
"Hm hm"
"Sen istedin"
Soobin uykulu bir sesle izin aldığı Yeonjun'un tatlı yanağından bir ısırık alırken Yeonjun ne olduğunu anlayamamıştı.
"Soobin ne yapıyorsun"
"Yanağın çok güzel"
"Yanağımı rahat bırak manyak adam"
"Beomgyu bizi bekliyor bir yere gidecekmişiz"
"Lanet olsun bu gün o gün"
"Anlamadım hangi gün ?"
Yeonjun elini havada umursamazca salladı."Yol birşey ya önemli değil" Soobin bu cevaptan tatmin olmamış gibi Yeonjun'a bakarken Yeonjun çocuğun beyaz saçlarını karıştırdı."Ya yapma" Yeonjun omuzlarını silkerek cevap verdi "Bana ne" Soobin kıkırdayarak Yeonjun'un koluna vurdu"Ahh" Soobin endişeli bir şekilde Yeonjun'a baktı "Ha Yeonjun iyimisin" Yeonjun yüzünü buruşturarak cevap verdi "Ya sen çok tatlı gözüküyorsun" Soobin utanmış bir şekilde Yeonjun'a baktı "Ee başka" "Lan kolumu kırdın" Soobin olayı anlayıp utançla başını eğerken Yeonjun kıkırdayarak geri yattı.
"Yeonjun,Soobin hadi gelin geç kalıcaz"
İkiside Beomgyu'nun sabırsız sesi ile yataktan kalkıp yanına gittiler.
"Beomgyu neden böyle giyindin ?"
Beomgyu üzerindeki gece mavisi pelerinini düzeltip önündeki mumları söndürdü.
"Soobin seni cadılar meclisine götürücez""Orası da neresi ?"
"Cadıların diğer cadılar ile ilgili kararlar aldığı yer ve biz yani ben Yeonjun ve Hyuka oranın eski üyelerindeniz"
Soobin anlamamış bir şekilde sordu."tamam ama benim orada ne işim var"
Yeonjun hangisinin Soobin'e daha çok yakışacağını düşündüğü pelerinleri bir kenara bırakıp Soobin'e açıklama yaptı.
"Aramıza her yeni gelen cadıyı meclise götürürüz ve cadılığa kabul edilme işlemleri başlatılır"
Soobin endişeyle Yeonjun'a baktı.
"Ama ben büyü yapamıyorum""Sadece kayıt yapıcaz Soobin sakin ol"
"Şey tamam"
Yeonjun elindeki zümrüt yeşili pelerini Soobin'e uzatıp gülümsedi.
Soobin gülümsemeye hayran kalmıştı ama daha fazla bakarsa yanlış anlaşılırdı ve Soobin bunu hiç istemiyordu."Ha bu arada Yeonjun Kai bizi mecliste bekliyor erken gitmiş"
"Tamam"
Sessizce ilerlediğimiz yolun yarısına vardığımızda bu rahatsız edici sessizliğin bitmesi için Soobin aklındaki soruları sordu.
"Sence meclis beni sever mi ?"
"Bence sever"
"O zamana kadar büyü yapmayı öğrenebilirmiyim sence ?"
"Öğrenirsin merak etme"
"Peki meclis nasıl bir yer ?"
Yeonjun eli ile kocaman gövdeli bir ağacın kabuğundaki dalı çekti."İşte böyle biryer."
Saniyenin yarısı hızında geldikleri yer cidden büyüleyici biryerdi.Uzun kolonlar,güzel çiçekler,bahçede özgürce dolaşan diğer meclis büyücüleri...
"Soobin hadi içeri giriyoruz senin sırana az kaldı."
Taehyun'un söyledikleri ile Soobin kapıya doğru yürümeye başladı içeri girdiklerinde yine onu güzel bir tasarım karşıladı.
"Yeonjun şimdi ne yapıcaz"
"Biraz beklicez ve sonra senin kaydını yaptıracağız"
Soobin başı ile anladım işareti yaptıktan sonra uzun ve sessiz bir bekleyişin içine gömüldü.Onu bu bekleyişten kurtaran Yeonjun'un tuttuğu eli oldu.
"Hadi Soobin senin sıran geldi"
Soobin sakin adımlar ile kocaman kapıdan içeri girdi,kalabalık olmayan bir alan beklese de içerisi birsürü üye ile doluydu kalabalığa biraz daha baktıktan sonra içlerinde ona sakin olmasını fısıldayan bir ifade ile bakan Yeonjun'u gördü ona el sallıyacakken önündeki uzun sakallı adam konuşmaya başladı.
"Choi Soobin bu gün bu meclise katılma amacın büyücülüğe kabul öyle değil mi"
"E-evet efendim"
"Ama anladığım kadarıyla çok sonra kayıt olmuşsun bize bir büyü yapabilirmisin ?"
"Şey ben büyü yapamıyorum"
Koca salona ölümcül bir sessizlik hakim old.Soobin'in kalbi hızlanıyor meclis üyeleri kendi aralarında konuşuyor onu eleştiriyorlardı.Sonunda sessizliği bozan şey bir kadının ayağa kalkıp konuşması oldu.
"Efendim bu adam eğer büyü yapamıyorsa burada ne arıyor"
Diğerleri de bu kadından cesaret almış olacak ki konuşmaya başladılar.
"Cidden neden burada"
"Bizimle alay mı ediyor bu"
"Birde eski meclis üyelerinin arkadaşıymış"
"Meclise gelmesi bile bir hata"
"O işe yaramazın teki"
"Şaka gibi"
"Evine geri git evlat"
"Büyülü güçleri bu kadar geç ortaya çıkması hayra alamet değil"
"Susun"
Fısıltıların sesi kısılmaya başladı.
"Size susun dedim !"
Onca aşağılamaya katlanan Soobin son sözlere dayanamamıştı.Yanağından akan yaşlara aldırmadan konuştu.
"Sırf sizin gibi değilim diye bana böyle zorbalık yapamazsınız"
Herkes susup Soobin'i dinliyordu bağzıları kafasını önüne eğmiş bazıları ise Soobin'e sinirli bakışlar atıyordu.
"Sen ne hakla bize böyle söylersin def ol hemen burdan"
Soobin hiç birşey demeden koşarak ordan uzaklaştı.Bahçeye geldiğinde buranın eskisi kadar güzel olmadığını fark etti.
"Soobin nerdesin"
Yeonjun Soobin'in arkasından koşup buraya kadar gelmişti.
"Yeonjun ben az önce ne yaptım ?"
Kollarını Soobin'in ince beline sarıp kulağına fısıldadı.
"Yapman gereken şeyi yaptın Soobin"Uzun süren sessizliği bozan Soobin'in hıçkırıkları oldu.
"Hayır ağlama Soobin..."
Soobin kısa bir süre daha ağladıktan sonra kafasını Yeonjun'un göğsünden kaldırıp o hayran olduğu güzel yüze çevirdi.
"Yeonjun bana büyü yapmayı öğretir misin ?"
___________________________________________
Tüm cadılar meclisine boydan girmek isteyen okurlarım...daha ne bekliyonuz amk bitti bölüm hadi bb muwaaaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic
Fanfiction"Bence en büyük sihir aşk Soobin çünkü bu sihrin bir kaçış yolu yok"