tercih senin

1

"Ya biricik oğlunu kendi isteğin ve rızanla bana teslim edersin, ya da biricik oğlunu sike sike bayıltırım Bay Jung."

Kelimeler yüzüne bir tokat misali çarpmıştı adamın yüzüne. Ne demek istiyordu? Fakir de değildi paraya ihtiyacı da yoktu. Ve oğlunu vermekde istemiyordu onu çok seviyordu, suan sadece tek sığınabildiği kişiydi oğlu. Onu nasıl isteyebilirdi ki?

"Bakın Bay min, bu dediklerinizi duymamış gibi yapacağım lütfen bunun için bir daha bizi rahatsız etmeyin."

Mint saçlı olan yüzüne alaylı bir surat ifadesi takındı.

"İtiraz edemezsiniz Bay Jung. Bir mermiyle seni yere serebileceğimi çok iyi biliyorsun. Bunu demeye nasıl cesaret ettin bilmiyorum"

Adam korku dolu gözlerle bakmıştı mint saçlı olana. Kendisine zarar verecekti kendisini geçti oğluna zarar verecekti. Hayır, bunu istemiyordu.

"Peşimizi bırakmak için ne kadar istiyorsun?"

Mint saçlı olan ciddi bir surat ifadesi takınıp ellerini cebine soktu ve eğilerek adama baktı.

"Ben para filan istemiyorum sadece Jung Hoseok'u istiyorum oğlun olan."

Yüzüne pis bir sırıtış ekledi mint saçlı. Onu kaç aydır belki senelerdir takip ediyordu ve hoşlanıyordu. Onu her ne zaman biriyle görse çılgına dönüyordu. Onu biraz daha serbest bırakırsa elinden bir kaza çıkacaktı ki Hoseok'un gözünden düşmek istemiyordu. Yaşlı adam sıkıntıyla nefes verdi ve konuştu.

"Bak nolur bunu yapma benim oğlumdan başka kimsem kalmadı onsuz yapamam."

Mint saçlı umursamaz bir şekilde konuştu.

"Ne olup bittiği umrumda değil çok vızırdama ve oğluna söyle valizini hazırlasın bir saate dönücem."

Diyip kendini dışarı attı. Şoför kapıyı açtı ve mint saçlı olanın binmesini bekledi. Mint saçlı olan ise eve bir bakış atıp arabaya bindi.

Jung hyun-su (hs babası)

Oturduğum kanepe ellerimle yüzümü sıvadım. Benden yapamayacağım şeyler istiyordu. Göz yaşlarım yanağımdan süzülmeye başladı ki bir anda içeri Hoseok girdi.

"Baba? Ne bu halin noldu? Neden ağlıyorsun?"

Eğdiğim kafamı kaldırıp Hoseok'a baktım.

"Oğlum... Otur karşıma"

Hoseok babasını dinlemeyip yanına oturdu ve ellerini tuttu.

"Baba söyler misin artık"

Derin nefes alıp dolu gözler ile Hoseok'a baktım.

"Hoseok.. birisi geldi mint saçlı birisi bana seni istediğini söyledi.."

Hoseok'un beyni durmuş gibi babasına baktı. Ne diyordu bu adam? Beni istemek? Beni? Ulan ne dönüyor burada?

"Sen ne dedin baba kabul etmedin tabiki"

Hyun-su gözlerini sonuna kadar açtı.

"Etmedim tabiki Hoseok saçmalama ama bir sorun var beni öldürmekle tehdit ediyor ve kabul etmezsem zorla alıcakmış"

Hoseok duyduğu şeylerle dehşete döndü. Babası derken? Babamı niye öldürüyor bu adam? Kim ya bu şerefsiz? Hyun-su iki elini havaya kaldırdı.

"Sakin ol Hoseok bir planım var,"

Hoseok endişeli bir şekilde babasına baktı.

"Hoseok buradan gitmelisin ya da gitmeliyiz burada kalmazsın oğlum çok tehlikeli"

İlk bölümmm güzel bir oy gelirse ikinci yb atarım ve de beğenilirse

Bay bayy