Neray herkes gibi sıradan bir sabah geçiriyordu. Annesi onu zorla ekmek almaya göndermişti. Neray evden dışarı çıkmak istemeyen bir insan olduğu için evlerine en yakın ama en bayat ekmeği satan bakkal Nevüg amcayı tercih etmişti. Tabii annesi Eyiryah bu duruma her ne kadar kızsa da o da kızı kadar üşengeç ve insan sevmeyen bir tipti. Belki de Neray çokta düzgün ve sıradan bir hayat yaşamıyordu...
Neray'ın hayatı ana okulu denilen ama anayla hiçbir ilgisi olmayan bir yerde garip insanların yanında çürürken hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya çalışmasıyla başlamıştı.
Bir yerden sonra yanındaki deli insanlara alışmış yada kelimenin tam anlamıyla yanındakilerle birlikte delirmeye başlamıştı. Bu şekilde günler, haftalar ve yıllar geçmişti. Aynı düşünceler içinde kavrulan insanların yaninda artık tamamen benliğini yitirmiş adeta herkesle birlikte aynı düşünceler içinde kavrulmaya başlamıştı.
İnsanlar farklı şeyler düşünebilmeliydi. Düşünce çeşidi fazla olmalıydı ki toplumlar kendini toparlayabilmeli, güçlenebilmeli ve yenilikçi bir hale gelmeliydi. Neray ilkokul ve ortaokul denilen çöplüklerden kurtulup artık en büyük çöp yığını olan liseye geçicekti. Belki bu sefer kurtulabilir, kendisiyle benzer düşüncelere sahip birisiyle tanışarak bir şeyleri değiştirebilirdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLDAN GEÇERKEN
RomanceNormal bir hayat yaşayan, normal bir insan olan Neray ve hayatı karman çorman olan Yalin' in tanıştıkları andan itibaren hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını anladığı o an...