Doctor 11. yüzündeydi. Ünlü dedektif sherlock holmes'in gerçekliğini merak edip onun yaşadığı zamana ve 221b baker sokağına geldi. Sherlock sesi duyup merakla pencereye koştu. John olan biteni henüz farketmişti ki Sherlock o kulübeye inanamayıp aşağı inmişti bile. Doctor kapıyı açıp onu içeri çağırdı. Sherlock yaklaştı ve kafasını uzatıp içine baktı. "İçi dışından daha büyük" Şaşırmıştı hemde bunu söyleyen diğerlerindan daha çok şaşırmıştı. Çünkü Sherlock kendini bilime adamış kendini işiyle evli sayan bir dedektifti ve bu fizik kurallarına aykırıydı. Bunları John yukarıdan pencereden izliyordu. Doctor kim olduğunu söyledi kendini tanıttı ama bunlara inanmak Sherlock için ölüm gibiydi. Doctor ona bir gezegene gitmeyi teklif etti. Sherlock "Hayır, John yukarda bizi izliyor." dedi. Doctor "Merak etme çay saatine kadar yetişirsin." dedi. Sherlock daha hiçbirşey diyememişti ki doctor TARDİS'in konsolunda birkaç düğmeye bastı, kolu çekti ve bir iki düğmeye daha bastı. TARDİS'in o muhteşem sesi yine duyulmuştu, TARDİS yok olmaya başlamış, John pencereden bakarken bayağı şaşırmıştı. Doctor Sherlock'u başka gezegene götürmek yerine Isaac Newton'un yanına götürmüş elma ağacının altında yatan Newton'u kafasına bir elma düşürüp geri aynı dakika içinde 221b önüne baker sokağına dönmüşlerdi. Doctor Sherlock'dan Dr. John H. Watson'u çağırmasını rica edip hemen döneceğini söyledi ve gitti. Sherlock az önce olanlara inanamaz bir halde eve girip John'u da alıp aşağı inerken Doctor da Clara'yı alıp Sherlock ve John ile tanıştırmak için orada beliriyordu. TARDİS orada birkez daha belirince John şaşkınlıktan kendini tokatlayacak duruma gelmişti. Doctor, Sherlock ve John'u içeri davet edip Clara ile tanıştırdı. Doctor, Sherlock bunları hatırlasın ama rüya sansın John da hatırlasın gerçek olduğuna yemin edebilecek derecede inansın ama rüya veya halisülasyon sansın diye ikisinide sonikleyip TARDİS ile evin içine taşıyıp Clarayla birlikte yatırdılar.
~Ertesi gün
Sherlock kalktı. Kemanını aldı ve çalmaya başladı. Koltuğunun yanında kahvesi vardı. Bir süre çaldıktan sonra yoruldu durdu ve kahvesini yudumladı. John çoktan kalkmıştı. Kahvalısını yapmış, alış-verişe çıkmıştı. Sherlock herzamanki gibi John'un yokluğunu farketmeyip kendi kendine konuşmaya başladı. Aslında rüya olmayan rüyasını anlatdı. John geldiğinde Sherlock "Sen ne zamandır dışardasın?" dedi.John umursamayarak elindeki poşetleri sherlock'un üstünde çalıştığı, aynı zamanda mutfak masasının üzerinde bıraktığı ve John'un sabah birlikte kahvaltı ettiği insan elinin yanına bıraktı. Sherlock'un yanına geçti ve o da aslında rüya olmayan rüyasını anlattı. Sherlock biran duraksadı ve "O benim rüyam, sana sabah anlattım."dedi. John sabah evde olmadığını ve kendi rüyası olduğundan emin olduğunu açıkladıktan sonra Sherlock da kendi rüyasını anlattı aynı rüyayı görmüş olabileceklerine inanmıyorlardı farklılık vardır diye bütün rüyayı ve tüm detaylarını anlattılar ve rüyaların tamamını aynı olduğunu fark edince bunun rüya olmadığını anladılar. Gerçek olduğuna delil olarak John kendini tokladığını ve canının yandığını öne sürmüş, Sherock ise bir takım bilimsel şeyler söleyip sonuç olarak gerçekliğinin kanıtlanabilir ama rüya ve ya halisülasyon olamayacağını söyledi.
Sonuç olarak Doctor Clara ve TARDİS gerçekti.