22

14.2K 1K 2.3K
                                    

MERHABA bolum hakkinda birkac uyari yapacagim, okuyun lutfen

‼️bolumde gecen youngjae isimli kisi bir idol falan degil, salladim ismi‼️

‼️bolum icinde detayli olmasa da taciz ve intihardan bahsettigim kisimlar var, tetikleniyorsaniz lutfen OKUMAYIN‼️

‼️bolumde taehyung cocuklugundan bahsederken o yastaki halindeymis gibi anlatiyor, dusunceleri fazla saf ve masum gelebilir, haberiniz olsun‼️

‼️ficteki resit olma yasini turkiyedeki gibi yaziyorum, herhangi bir cinsel iliski yok fakat resmiyetle alakali bir kisim var, o yuzden bu uyariyi yapayim dedim‼️

ayrica bolum 6500 kelime ve tamamen duzyazi, umarim begenirsiniz, iyi okumalar<7






Kim Taehyung

Bu altı çocukla ev arkadaşı olduğumdan beri hayatım boyunca tatmadığım her duyguyu aylar içinde tatmıştım. Korku, öfke, üzüntü, mutluluk ve... Aşk.

Çok komikti, aşka inanmayan birinin aşık olduğunu söylemesi gerçekten çok komikti. Fakat aşk diye bir şey varmış, Jungkook öğretti bana bunu.

Onu her anlamda zorladığımın elbette farkındaydım ama tüm bunlar olurken onun canı bir yanıyorsa benim canım on yanıyordu. Geçmişimin karmaşıklığından, hayatıma giren kötü insanlardan nefret ediyordum. Geçmişimden ders aldığımı düşünürken geleceğimi nasıl baltaladığımın farkında bile olmamıştım. Jungkook gözümü açtı diyebilirim.

Her şeyin daha iyi anlaşılması için biraz geçmişe gitmem gerekiyor. Hem böylece kendimle de bir kez daha yüzleşmiş olurum belki, bilmiyorum.

Üçüncü sınıfa gidiyordum, haziranın ikinci haftasındaydık. Herkesin yaramaz dediği şımarık bir çocuk olsam da, muhteşem bir karne almıştım. Takdir belgem bile vardı. Karnemin üzerinde de beş tane yıldız çıkartması vardı. Çünkü dediğim gibi, muhteşem bir karne almıştım.

Eve gider gitmez karnemi ve belgemi televizyonun yanına koymuş, annemle babam işten döndüğünde direkt gözlerine çarpsın diye de yanına en gösterişli oyuncağımı koymuştum. (Otuz santim boyundaki Spiderman oyuncağımı yani.)

Akşam geldiklerinde bana kaç kez aferin diyeceklerini düşünüp evin içinde oradan oraya koşturuyordum. Bakıcımız bu hallerime gülüyor, düşüp bir yerimi kıracağım konusunda da beni uyarıyordu. Aldırış etmiyordum çünkü içimdeki mutluluk hiçbir yere sığmıyordu. Annem ve babam tarafından tebrik edilmem hayatımda en çok sevdiğim şeydi.

Gerçekten şımartılarak büyütülüyordum. İstediğim her şeyi, eğer tehlikeli değilse, anında yapıp beni mutlu ediyorlardı. Yaptığım yaramazlıklarda bile çabucak affediliyordum. Mesela annem pastel boyalarla evdeki duvarlara resim çizmemden nefret ederdi ve ben bunu her yaptığımda kaşlarını çatarak karşıma geçer, beni azarlamaya çalışırdı. Bakın azarlamaya çalışırdı diyorum çünkü ne zaman çatık kaşlarla beş saniyeden fazla baksa bana, birden gülmeye başlar ve çok tatlı olduğumu söylerdi. O aniden yumuşayınca bende gülmeye başlardım. Haliyle duvarlara garip resimler çizmeye de devam ederdim. Tek çocuk olduğumdan mıdır bilmem, el üstünde tutuluyordum işte.

O gün de akşam sekiz civarı, işten çıktıklarından kısa bir süre sonra babam bakıcımızı aramıştı. Her zaman gelmeye yakın böyle haber verirlerdi ki bakıcımız da son hazırlıklarını yapıp evine gidebilsin.

midnight love | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin