the other man

147 13 3
                                    

Hyunjin sürekli telefonunu alıp mesaj gelmiş mi diye bakıp duruyordu çünkü yaklaşık 1 haftadan beri Minho'dan ses seda yoktu evet yazmamasını o istemişti ama sinirli olduğu için öyle demişti yoksa Lee Minho'ya 'bana bir daha yazma' demek aptallıktı değil mi? Hyunjin de o aptallığı yapmıştı ama haklıydı da kendince sebepleri vardı.

"Hyunjin sorun ne?" Felixin konuşmasıyla ona doğru döndü "Bir sorun yok neden?" "Telefonuna bakıp duruyorsun da ondan, yoksa birinden mesaj mı bekliyorsun" "NE HAYIR TABİİ Kİ BEKLEMİYORUM" birden patlamıştı "Tamam sakin ol bir şey demedim" diyip sırıtmaya başlamıştı Felix bir süre ikisi de susmuştu Hyunjin bu sessizliğe dayanamayıp konuştu "Minhodan mesaj bekliyorum" felix gözlerini devirdi "Aptalsın hwang" "Biliyorum öyleyim ama ne yapabilirim ki?" "Şunu yapma bunu yapma demeyeceğim artık lisedeki Hyunjin değilsin sonuçta, ama emin misin tekrar üzülmeni istemiyorum." Hyunjin gözlerini Felix'den çekti ve yere bakıp konuşmaya başladı.
"Emin değilim Felix yine üzülecekmiş gibi hissediyorum ama Minho'yu unutamıyorum da. Bu zamana kadar unuttum, umrumda değil, bitti diye geçiştiriyordum kendimi ama içten içe böyle olmadığını biliyordum bunu bana tekrar yazınca daha iyi anladım ve ona olan duygularımı tamamen bitiremediğimi fark ettim. eskisi gibi ufak bi mesajı bile beni heyecanlandırmaya yetmişti ama onca şeyden sonra hemen affetmem aptallık olurdu o kadar aptal değilim" "Peki bebeğim neyin doğru olduğunu düşünüyorsan öyle yap dediğim gibi sana ne yapıp yapmayacağını söylemeyeceğim senin hayatın sonuçta zaten ne desem tersini yapayorsun ama Minho'ya karşı dikkatli ol tamam mı tekrar seni üzmesine izin veme" Hyunjin kafasini salladı o olaydan sonra tek yanında kalan kişi Felix olmuştu arada Seungmin ve Jeongin ile de konuşuyorlardı. yanına gidip sarıldı "Sağ ol lixie seni cok seviyorum"
"ben de seni çok seviyorum jinnie"

"bu arada Hyunjin sana bir şey göstermem lazım" geri çekilip dikleşti "Ne göstereceksin?" Felix cebinden telefonunu çıkardı ve Minho'nun instagramını açtı "Gösterip göstermemek arasında kalmıştım ama bu konusmadan sonra görmeye hakkın olduğunu düşündüm." Hyunjin Felix'i dinlememişti bile sadece postlara bakakalmıştı.
Eskiden birlikte yaptıkları şeyi şimdi Minho başkasıyla birlikte yapmıştı peki aynı duyguları da hissediyor muydu yaprken? "Hyunjin iyisin değil mi?" "ahh tabii tabii iyiyim şey benim kalkmam lazım malum geç oldu hem yarın erkenden okula gitmem lazım projemi teslim edicem" Felix Hyunjin'e sıkıca sarıldı "Senin için her zaman buradayım biliyorsun.  Üzülme lütfen" "Biliyorum lix teşekkürler ben de senin için her zaman burdayım." ayağa kalkıp ceketini giydi "Görüşürüz lixie" çillerine küçük bi öpücük kondurup geri çekildi Felix hemen gülümsemeye başlamıştı "Görüşürüz jinnie" ve Hyunjin ayakkabısınıda giydikten sonra hızlıca Felix'in evinden çıktı.

Kulaklıklarını takıp yürümeye başladı 'Reflections' çalmaya başlamıştı bu Minho'yla olan ortak şarkılarından bir tanesiydi. Eve gitmesi gerekiyordu ama ayaklari onu eve değil başka bir yere götürüyordu. Minho'yla birlikte yıldızları izledikleri tepeye. Hyunjin sık sık geliyordu buraya ama hiç Minho'yu görmemişti. Bu sefer de görmeyeceğini biliyordu ama görmekte istiyordu. Onu uzun bir aradan sonra tekrar görmek, sarılmak, öpmek istiyordu ama görse bile bunları yapamayacağını da biliyordu. Birlikte her zaman oturdukları yere gitti ama iki kişi oturmuş konuşup gülüşüyorlardı. Kimdi ki bunlar? Kimse uğramazdı buraya telefonuna gelen bildirimi görünce hemen tıkladı.

leemiyaw bir gönderi paylaştı

leemiyaw bir gönderi paylaştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


10 beğeni. 5 yorum
leemiyaw: yıldızlara çok yakınız ve daha önce hiç onun gibi biriyle tanışmadım w/@kimminjun

gördüğü şeyle şoka uğramıştı. Evet artık sevgili değillerdi ama kırıcıydı. Ona söylediği şeyleri şimdi başkasına söylüyordu. Gözleri çoktan dolmuştu bile artık önünde oturan ve gülüşen kişileri net göremiyordu hemen göz yaşlarını sildi ve emin olmak icin biraz daha yaklaştı. Hala onun Minho olduğuna inanamıyordu ve inanmak istemiyordu. yaklaştıktan sonra inanmak istemese bile o kişinin Minho olduğuna emin olmuştu. Karanlık olsa bile o güzel yüzünü net olmasa da görüyordu. Sadece kısa bir süreliğine Minho'yu izledi ve tam o sırada uzun zamandır göz göze gelmediği gözlerle göz göze geldi. kaskatı kesilmişti. o soğuk ama yoğun bakan gözleri görmeyeli çok olmuştu. Hemen gözlerini Minho'dan çekip hızlıca uzaklaştı ordan.

Eve gittigi gibi yatacağına uzanıp az önce olanları düşündü belki Minho yazar diye bir süre bekledi ama yine mesaj yoktu kendisi de yazmak istiyordu ama gurur yapmıştı bi kere hem ona yazma diyip kendisinin yazması ne kadar mantıklıydı? Hiç değildi tabi bu yüzden hemen Minho'ya mesaj atma karari aldı.

i told the stars about us-hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin