Angel Bunny//Taekook

Bölüm 2//Yara olacaklar

Gözlerimi açıp Youngsan'a baktım dikiz aynasından.

"O kim efendim? Yeni sürtük mü?"

"Ben kimseye sürtük muâmelesi yapmazken senin bu kadar saf bir insana sürtük demen ne kadar doğru? Kapa çeneni ve eve sür!"

Başıyla beni onayladı ve dikiz aynasındaki bakışlarını yola doğru çevirdi. Gözlerimi kısıp aniden başıma giren ağrıyla elimi şakaklarıma götürüp okşadım. Dişlerimin arasından hafifçe tıslayıp dişlerimi sertçe sıktım.

Başımı öne doğru eğip kendimce mırıltılar çıkartıp sakinleşmeye çalıştığımda ensemde eller hissettim. Başımı kaldıracağım sırada hafif bir mırıltı duydum.

"İyi misiniz?" dedi ensemdeki ellerini hafifçe hareket ettirirken. 

"Siktir!" dedim ağrı daha fazla arttığında. Hızlıca ellerini ensemden çektiğini hissettim. Ağrı daha fazla arttığında başımı kaldırdım ve Tavşan çocuğa baktım. Ellerini kucağına indirmiş tırnak kenarındaki etleri soyup yer yer kanatıyordu.

Ağrı hafifleyince boynumu kütlettim, ellerimi çocuğun çenesinin altına yerleştirip başını kaldırdım ve bana bakmasını sağladım.

Gözlerini arabanın çeşitli yerlerinde gezdiriyor asla yüzüme bakmıyordu.

"Bana bak." dedim sert bir tonda. Anında gözleri dolmuştu. Dudaklarını da ısırmaya başladığında çenesini altındaki elimi dudaklarına çıkardım ve yavaşça alt dudağını okşadım.

"Isırma." dedim baş parmağımı dudağının altında gezdirdim ve gördüğüm minik bene baskı uyguladım.

"Isırma yara olacaklar. Sana da kızmadım, dolmasın gözlerin." 

"Peki efendim, üzgünüm." dediğinde parmaklarımı dudaklarından çektim ve gülümsedim. Sanki çok garip birşey görmüş gibi gözlerini irice açtı.

"Efendim.. Gülümsemeniz çok güzel." dedi şaşkınca bana bakarken.

"Seninkine bakabilir miyim?" dedim gözlerimi onun galaksisine dikerken. Başını öne doğru eğdi. Başımı salladım ve önüme döndüm.

"Gülümseyince canavara benziyorum efendim."

"Ona ben karar veririm." dediğimde başını salladı ve yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi. 

Ben de onun taklit etmeye karar verdiğimde hafifçe sırıttım.

"Ufaklık.. Gülümsemen çok güzel." bakışlarını kaçırıp hafifçe kıkırdadı ve bana bakıp bu sefer içtenlikle gülümsedi.

"Teşekkür ederim efendim." dediğinde elini ağzına götürüp esnedi be gözlerini hızlı hızlı kırpıştırdı.

"Uykun mu var?" dediğimde başını çekingen bir tavırla salladı.

"Eve az kaldı. Birazdan uyursun, benimde uykum geldi." dediğimde gözlerini irice açtı ve elini ağzına götürdü.

"B-ben sizin evinize m-mi geleceğim efendim?"

"Bardayken kabul ettin. İstemiyorsan başka bir yer?" dediğimde ellerini yüzüne çıkartıp yanaklarına tırnaklarını geçirmeye başladı.

Ellerini yanaklarından indirip avuçlarımın içine aldım. Tırnaklarını avuç içlerime geçirdiğinde gözlerimi yumdum ve acıya alışmayı bekledim.

"Sorun ne?"

"Ben utanıyorum.. Hiç tanımadığım birinin evine gitmek çok ayıp." dedi başını öne eğerken.

"Hayır ayıp değil. Ayrıca evine de götürebilirim?" Gözleri anında gözlerimle buluştu ve seslice yutkundu.

"Y-yok eve gidemem." dedi tedirgince. Başımla onu onayladım ve dışarı baktım, evimi ve bahçede oynayan güzelimi görünce gülümsedim.

"Bak geldik. Hem evim büyük, seni rahatsız etmem." dedim gülümseyerek. Ardından kapıyı açıp arabadan indim. Tavşan çocukta inip yanıma geldiğinde ona bakıp eve doğru yürüdüm. Peşimden yürüdüğüne arkamı dönüp omzumun üstünden ona baktım.

Evin bahçesine girdiğimizde yere eğilip bebeğimi çağırdım.

"Yeontan, ben geldim." dedim sesimi incelterek. minik paytak adımlarıyla bana doğru koştuğunda kıkırdadım. Onu kucağıma alıp, Junkook'un yanına gittim ve Yeontan'ı yavaşça ona doğru uzattım.

"Efendim o çok tatlı." dedi gözlerini büyütürken.

"Sevebilirsin, canını acıtacak birşey yaparsa yere indir." dediğimde Yeontan'ı kucağına doğru uzattım.

Yeontan hemen onun kucağına yerleşti ve dilini dışarı çıkardı.

"Eve girelim üşüyeceksiniz." dedim gülümseyerek. Jungkook başıyla beni onaylayıp arkamdan geldi.

Yeontan'nın havlamasıyla arkamı dönüp onlara baktım. Jungkook, Yeontan'ı yere indirmeye çalışıyordu fakat Yontan inmiyordu. Aferim benim oğluma

"Yeontan babana gel." dediğimde Yeontan, Jungkook'un kucağından inip yanıma geldi. Oğlumu kucağıma alıp içeri grdim ve kendimi salondaki koltuğa attım. Jungkook'da bizi izliyordu.

"Saat çok geç oldu Jungkook, şurası misafir odası. İstersen oraya geç. Hm?"

"Efendim..Şey, ben Jimin hyung'un yanına gidebilir miyim?" kurduğu cümleyle kaşlarım çatıldı.

"Yoongi ve Hoseok'un sevgilisi olan Jimin mi?" dedim sorgular biçimde.

"Evet-"

"Neden onların evine gitmek istiyorsun?" gereksiz bir şekilde gerilmiştim.

"Ben tek uyumaktan korkuyorum." başını öne eğerek söylediği cümleyle daha da gerilmiştim.

"Jimin'i nereden tanıyorsun?" dedim hafif bağırark.

"B-beni babamdan k-kurtarmıştı bir kere. O zamanda beri abilik yapıyor bana.." O an farkettim. Yüksek sesten çok korkuyordu, anında kekeliyordu.

"Yeontan'la uyursun." dediğimde başıyla bana onay verdi.

"Şey sizin adınız ne?"

"Sana ismimi söylemeli miyim? Efendim demen hoşuma gidiyor." dedim oyuncu bir tavırla.

"Peki efendim, üzgünüm. Benim çok uykum var. Uyuyabilir miyim?"

"Evet tavşan çocuk. Uyuyabilirsin."

Yeontan'ı kucağımdan indirip Jungkook'un peşinden gitmesi için elimle işaret verdim. Beni dinleyip Jungkook'un peşinden gitti.

Ben de uzandığım koltuktan kalkıp kendimi odama atıp uykuya daldım.

https://www.wattpad.com/1333417465-you-ready-one-years-with-me-i-want-to-be-fuck-body