D'Oblod asik is

Eraf

Tilah zarftaki mührü eliyle kaldırdı ve yavaşça açmaya başladı. Tilah yalnızca kör edici bir ışık hüzmesi görmüştü yavaşça gözlerini araladı ve zarfın içerisi bomboştu ne olduğunu tam olarak anlayamadı. Kylia şaka yapacak birisi değildi ona bir mesaj vermek istiyor diye düşündü ama neydi bu mesaj? Kylia neden ona boş bir zarf gönderdi? ne anlatmak istiyordu? diye düşünmeye başladı.

Bu sırada Tilah'ın ne tepki vereceğini merak eden Kylia'ya doğru bir ışık hüzmesi geldi ve kasık bölgesine bağlandı. Kylia'nın genital organı ona geri gelmişti. Tanrı olduğu için kusursuz bir vücuda sahip olan Kylia bir uzuvunun kopsa bile kendisine geri geleceğini unutmuştu çünkü tanrıların savaşı yıllar önce sonlandı. 

Levvaş yeryüzünde gezinmeyi çok severdi. Özellikle de sanatçı ruhu olan erkekleri kendine aşık etmekten haz alırdı. Dünya üzerindeki şiirlerin çoğu ona yazılmıştı çizilen resimlerse onun girdiği farklı suretlerin çizimleriydi. Zaten bir tanrıça olan Levvaş'ın yeryüzünde binlerce heykeli vardı. Her yıl 23 Aralık'ta elinde iki farklı zincirle dünyaya iner; Soğuk olan zinciriyle karşılıksız olan aşıkların kalplerini başka insanlara bağlar böylece aşkı karşılık bulmayan insanlar ömürlerinin sonuna kadar aynı kişiyi severek vakit kaybetmezler, Sıcak olan zincirle aşkı karşılıklı olan sevdalıların kalplerini birbirine bağlar böylece aşıklar asla ayrılmaz ve kalplerine başkaları girmez. Kylia bir gece Levvaş uyurken duvarıda asılı duran soğuk zinciri eliyle tuttu ve kendisiyle Levvaş'a bağladı böylece kalbi ömrünün sonuna kadar Levvaş'a ait olacaktı Tilah'a değil. Bunları Tilah'dan nefret ettiği için yapmıyordu Tilah giderse kimsesiz kalacağı için Rabah'ın kimsesi olmak istemediği için yapıyordu. Çünkü Levvaş'ın onun aşkına karşılık vereceğini biliyordu.

Düşünmekten kafayı yemiş olan Tilah bir bardağa ambrosia koydu ve içmeye başladı kafası karışmıştı ne yapacağını düşünüyordu. Akıl danışmak için Ponshulfia'nın yanına gitti. yavaşça kapıyı açtığında Ponshulfia'nın pantolonunun yerde olduğunu gördü ama Ponshulfia odada yoktu. Nerede olduğunu merak ederek daha da ilerleyen Tilah odanın köşesinde uyuyan bir ayı gördü. Ayıyı yavaşça dürten Tilah biraz gergindi tanrıların diyarında ayı ne arar diye düşünüyordu. Yavaşça gözlerini açan ayı karşısında Tilah'ı görünce çavuşu hazırola geçti. Bunu gören Tilah şaşkınlıktan yerinden zıpladı.


ikinci bölümün sonuna geldik sonraki bölümde görüşürüz