Asker Ruhu

Bölüm1.Ankara

                                                 (14/01/2023)

                                                 (Saat:05.00)

Sabah bir telefon çalma sesiyle uyandım arayan numara kaydedilmemis bir numaraydı saatte baktığımda daha gecenin 05.00dı. Tereddütletelefonu mu acdim ve kulağıma koydum.
"Alo"dedim sakın ve tek düz bir sesle.
"Alo bayan Ada doğrusözlemi  görüşüyorum acaba"dedi karşıdan gelen bir ses. Bu kimdi benim adımı ve soyadımı nerden biliyordu. Tereddütle ve hafif sinirli bir sesle cevap verdim.

"Evet. Benim buyru "dedim karşı taraftardan hafif gülme sesi geldi önce ve ve sonra konusamaya başladı.
"Ben ÖZEL TÜRK KUVVETI KOMUTANLIĞIN'DAN TÜMGENERAL AHMET KUTALMIŞ"dedi.
Nutkum tutulmuştu çünkü askerliği bırakalı 2 sene olmuştu.

"Emredin komutanım " dedim
 
                  (Saatler Sonra)
Şaşkınım sadece diye bileceğim şey bu tek kelime şaşkınlık aynanın karşısına geçmiş üzerimdeki üniforma'ya bakıyordum. En son 2 sene önce giymistim. Tekrardan üzerime giymemi bekliyorlarmış gibi. Gerçekten bu üniformayı tekrar giyebilecekmiydim onu bilmiyordum. Ama şimdi üzerim de aynanın karşısında baktıkca bakasım geliyordu. Üzerin yeşilin her tonda rengi vardı sağ bacağıma bıcağımı koyamam için bıçak kılıfını bacağıma bağlayıp bıçağı içine koydum, sol bacagimada silah kılıfını bağlayıp silahım içine koydum, ayağımda asker botları, başımda kaskını takdım,belime kemer dizlerime de  palaskaları takdıktan sonra çantamın içine gerekli olan malzemeleri koyup ve elime aldığım silahıyla beraber arabaya bindim. Yaklasık 6 saatlik yolculuğun sonuna gelmiştim silahımı alıp arabadan indim etrafa bakarak ilerliyordum aldığım emir bir kılıç timi terörist'lerin elinde olduguydu verdikleri koordinatla aramda 10 dk yürüme mesafesi vardı ve bu gece burda sabaha kadar bekleyip olan biteni anlamaktı amacım.

2 saat dir  pusuda kalmış etraftaki terörist'lerin sayısını hesaplamam 2 dk almamıştı bile binanın dışında 25 kişi içerde 20 kişi vardı. Ve silahımı dürbünle kılıç timin olduğu yeri gözetlerken dışarıda bir hareketli oldu . Bir araç yaklasıyordu. Arabanın siyah bir camla kaplı olduğu icin içindeki kim olduğunu bilmiyordum belki Marcus gelmiştir. Adamlardan biri arabanın kapısını açtı . Tamda tahmin ettiğim gibi Marcus gelmişti.  Hızlı bir şekilde içeri girdi dürbünle onu takip ediyordum timin kapisin nın önündeki adamlardan biriyle konuştu dudak okuya biliyordum ama dürbünle çok okuyamamıstım anladığım kadarıyla durumlarını öğrenmek istemiştim onunla birlikte 8 kişi odayı girdi.

(Yazarın anlatımıyla)

Tüm nefret dolu bakışlara maruz kalan Marcus olayı eğlencesindeydi karşında elleri,bacakları bağlı tim vardı. Özel timdi ve onları bu hallerini gördükçe zevk alıyordu ama bilmediği bisey vardı dışarıda pusu kurmuş namlunun ucunda o vardı bir hareketiyle ölümü tadacaktı.

Marcus'un gözlerini tek tek aşkerlerin üzerinde gezdi son durak Yüzbaşı denizin üstünde durdu. "Ah yüzbaşı seni ve timini misafir etmek çok isterdim ama bana çok zorluklar çıkardınız" dedi ve pis pis sırıtı.

Deniz "senden daha iyi şeyler duymayı bekliyordum Marcus "dedi. "Ama bilmediğin şey şu sen bizi istediğin kadar tutsak tut günler,haftalar,aylarca tut ama dünya küçük bir bakmışın sen bizim elimizde olursun bunu unutma kulağına küpe olsun diye dedim"göz kırptı.

Marcus "Görücez yüzbaşı görücez"deyip oda dan çıkmıştı.

"Kumutanım napcaz"dedi iylaş
"Beklicez biraz koçum yaran nasıl dayana bilcen mi?"dedi deniz ilgiyle.
"Kurşun sıyırdı geçti dayanırım küçük sıyırıktan birsey olmaz komutanım"dedi İlyas.

  Tim onlara yapacakları işkencelerin korkmuyorlar'dı biliyorlardı karargah onların peşinden birilerini gönderdiklerinden emindiler.Denizin aklında ise başka şeyler vardı. Plan yapmıştı eyer 1 güne kadar yardım gelmezse planı devreye sokcaktı timinden birine bisey olmasına izin vermeyecektir.