Nervio - YoonMin

3

Yoongi: Selam Jimin.

Jimin: Selam Yoongi.

Yoongi: Nasılsın?

Jimin: İyi sayılır...

Yoongi: Neden öyle dedin?
Bir şey mi oldu?

Jimin: Hayır bir şey olmadı.
Sadece gece mesaisine beni yazmışlar.
Gidip uyumak istiyordum!

Yoongi: Ben de gece vardiyasındayım ✌🏻

Jimin: 😅
Bizim için pek de güzel bir hafta değil sanırım

Yoongi: O yüzden buluşsak iyi olur diye düşünmüştüm.

Jimin: Hım öyle mi?
Buluşursak mutlu mu olursun?

Yoongi: Hım, mutlu olurum ve yorgunluğumu unuturum bence.
Denemeden bilemeyiz ama öyle değil mi?

Jimin: Bunu denemeyi çok isterim.
Belki bende de aynı etkiyi bırakır ha :)

Yoongi: O halde hemen buluşmalıyız.

Jimin: 🤭 Yoongi
Bunu ben de isterim ama en erken cumartesi günü buluşabiliriz, biliyorsun.

Yoongi: Hayır
Şaka değil mi?
Daha 2 gün var...

Jimin: Ben de hemen buluşmak isterdim ama çalışmak zorundayız. :(

Yoongi: Peki...
O halde cumartesi sabah sekizde.

Jimin: Yoongi

Yoongi: Efendim?

Jimin: Cuma gününün vardiyası ertesi gün sabah sekizde bitiyor.

Yoongi: 🤦🏻‍♂️
Akşam da mı buluşamayız??

Jimin: Bence akşam yemeği yiyebiliriz beraber. Hem işin yorgunluğunu da atmış oluruz akşama kadar.

Yoongi: Kaçta buluşalım?

Jimin: Altı buçuk?

Yoongi: O zamana kadar iyi uyumuş olur musun?
Bence sekizde buluşalım yine.
Uykunu almış ol.

Jimin: Gören de sadece ben gecedeyim sanacak. Sen de uyumalısın.
Sanırım sekiz bizim için en uygunu olacak.
O halde görüşürüz, işe dönmeliyim.

Yoongi: Kendine dikkat et!

---

Animals

Yoongi: Jimin'e yazdım!

Hoseok: Kuzenine yazdıysan biz ne yapalım?

Taehyung: Hyung, Jimin kuzeni değil flörtü.

Hoseok: Haaaa
Hatırlamadım...

Taehyung: Şaşırmadım
Ne konuştunuz Yoongi hyung?

Yoongi: Buluşalım dedim.

Taehyung: Tamam...
Burası delirmen gereken kısım değil mi?
Neden bu kadar sakinsin?

Yoongi: İKİ GÜN SONRAYA RANDEVU VERDİ BEYEFENDİ

Hoseok: Buluşacakmışsınız işte.

Yoongi: Ben onu özledim ama.
Hemen görmek istiyordum. :(

Taehyung: Hyung bir bakacaksın çabucak geçmiş olacak.
Lütfen sakin ol.

Yoongi: TAEHYUNG

Taehyung: Kötü bir şey demedim!

Yoongi: Hayır hayır
İyi dedin.
Bence de sabah onun evinin önüne gidip onu görmeliyim.

Hoseok: Eyvahlar olsun, ben okuma-anlamayı da unutmuşum.

Taehyung: Hyung, problem sende değil.
Yoongi hyung anlamak istediği gibi anlıyor her şeyi...

Yoongi: Sabah nasıl olacak yaaa!

Taehyung: Hyung böyle bir delilik yapma!
Ya yakalanırsan?

Yoongi: Kediye dönüşeceğim.
O zaman nereden tanıyacak beni?

Hoseok: Kim tanıyacak?

Taehyung: Konuşmama kararı aldım.

Yoongi: Tutmayın beni daha fazla.
Başhemşire yine kızacak bana.

---
Yoongi sabahı iple çekmişti Jimin'i göreceği için. Gece vardiyasında çalışmak zaten eziyet gibiyken Jimin'i göremediği her saniye daha da zamanı yavaşlatmış gibiydi. İşten çıktığı gibi geçen buluşmalarında öğrendiği evin önüne gitmiş ve kediye dönüşüp Jimin'i beklemeye başlamıştı.

Dakikalar bir ileri bir geri giderken Yoongi kuyruğunu sallamayı kesmiş ve ileriden gelen siyah kediye gözlerini dikmişti. Siyah kedi onu umursamadan yürümeye devam ettiğinde ise tıslamış ve yattığı yerden ayağa kalkmıştı. Daha geçen gün kokusunu bırakmıştı o kadar ama bazı aptal kediler bunu anlamak istemiyordu anlaşılan. Patisini havaya kaldırıp bir daha tısladığında siyahlı korkuyla kaçmıştı oradan. Yoongi kavgaya karışmadığı için mutluydu en azından.

Gözleri Jimin'in evinde gezinirken acaba benden önce geldi ve şimdi içeride uyuyor mu diye düşünüyordu. Eğer öyleyse bile bir süre daha buradan ayrılmayacaktı çünkü gelmeme ihtimali hala söz konusuydu.

Yoongi işin yorgunluğu ve Jimin'in yokluğuyla gözlerini kapatmış ve birkaç saniye gözlerimi dinlendirsem sorun olmaz diye düşünmüştü. Fakat uykuya dalması sandığından da çabuk gerçekleşmiş ve kaldırımda, kafası patilerinin üstünde uyuyakalmıştı. Hem de Jimin'in gelmesine beş dakikadan az bir süre kala.

Jimin sokağına girdiğinde yorgunluktan o kadar bitkin bir durumdaydı ki önünde uyuyan kedinin üzerine son anda basmaktan kurtulmuştu. Suçluluk duygusuyla yere eğilip kediye baktığında onun temiz tüyleri ve huzursuz uykusu dikkatini çekmişti. Sanırım evden kaçmıştı ya da kaybolmuştu. Onu dışarıda bırakırsa sokak kedileri bu evcilleşmiş kediyi döverlerdi. Tasması olmasa da onu içeri almaya ve biraz dinlendikten sonra sahibini aramaya karar vermişti.

Kediyi uyandırmadan kucağına alırken hapşıracağı gelmiş ama kediyi uyandırmamak için kendini sıkmaya ve burnunu kırıştırıp durmaya başlamıştı. Eve girdiklerinde kediyi koltuğun üzerine bırakmış ama sonradan ne kadar evcil olduğunu düşünse de altına bir bez sermenin daha iyi olacağına karar vermişti.

Her şeyi hallettikten sonra Jimin kediye şöyle bir bakmıştı.

"Ben uyanana kadar etrafı batırmasan bari."

Odasına giderken ufak bir hapşırık molası verip yoluna devam etmişti. Şimdi ikisinin de hayal edemeyeceği bir olay gerçekleşiyordu; aynı evde, birlikte uyuyorlardı.

---------
Uzun bir zaman sonra baya kısa bir bölümle geri geldim. Pek bir beklentim yok bu bölümle ilgili ama sonraki bölüm asıl hikayeye giriş yapıyoruz 🥳
Umarım benim gibi sorumsuz birisini beklemeye devam edersiniz🤭