Eflatun saçlı, cama çarpan yağmur damlalarının çıkardığı ses ile beraber uyandı. Gözlerini açıp ovuştururken tavanı izledi. Yan tarafına baktığında, uçlarına doğru mavileşen saçları olan adamı görmeyi beklemiyordu, şaşırdı. Bedenini tamamen ona döndürüp uyurken nefes alıp verişlerini izledi.
Gitmemişsin Kaiser.
İlk defa... seninle geçirdiğim bir geceden sonra ilk defa yalnız uyanmıyorum...
Buradasın
Neden olduğunu bilmeden gözlerinin yandığını hissetti. Bu yanma hisseyle başa çıkmaya çalışırken Kaiser'in gözleri de yavaşça açılmaya başlamıştı. Karşısında eflatun saçlıyı görmesiyle uykulu bir tonla "Günaydın Ness, ne zaman uyandın?" dedi.
"Yeni uyandım sayılır."
Kaiser sırt üstü dönüp ellerini gözlerine götürdı ve ovuşturdu. "Dün akşam hava birden soğudu, geri dönemedim." diye açıkladı şuan orda bulunmasının sebebini. Ness her zamanki gülümsemesini takındı, ama gözlerinin dolduğu her türlü belli oluyordu.
Hava soğuduğundan, tabi
Başka ne için olacaktı ki?
Benden hoşlanmaya felan mı başlayacaktı? Tam bir aptalım.
Kaiser'in gözleri hâlâ tavana sabitliyken "Saat kaç?" diye sordu. Ness, yanı başındaki telefonunun ekranına baktı. "Yediye geliyor."
Kaiser'den bir gülüş sesi duyuldu. "O zaman daha zamanımız var."
"Ne için zamanımız var" diye sormadı, çünkü zaten sarı saçlının neyden bahsettiğini biliyordu.
Kaiser Ness'e doğru dönüp bir kolunu üst vücudunu kaldırmak için kullandı. Boşta kalan eliyle de, iki parmağını Ness'in ağzına soktu. "Tükürüğünü bulaştır." dedi parmaklarını Ness'in dili ile dans ettirirken. Ness, ağzındaki parmak hareketlerine sessiz kalamayarak hafif initliler çıkarmaya başladı.
"Bunu hiç sabah yapmamıştık değil mi?" dedi parmaklarını çıkarırken. Üstlerindeki ince yorganı attı ve sadece altlarında baksır bulunan çıplak bedenlerini ortaya çıkardı. Kaiser, Ness'in üstüne çıktı ve alt dudağını ısırıp ağzını açmaya zorladı, dilini içeri gönderdi.
Şehvetli bir şekilde dilleri dans ederken Ness'in inlemeleri arttı. Kaiser, öpücüğü bir saniyeliğine kesip "Bacaklarını aç." diye fısıldadı. Ness, öpüşten dolayı nefes nefese kalmışken tek yapabildiği itaat etmekti, yavaşça bacaklarını açtı. Sarı saçlı, elini başının arkasına koyup eflatun saçlıyı kendisine yaklaştırdı ve tekrardan şehvelti bir öpücüğe mahkum etti. Diğer elini baksırının içine attı ve tükürükten ıslanmış olan parmaklarını hızla içine sokmaya başlamasıyla ağzının içinde büyük bir inilti kazandı.
Kendini geri çekip sırıttı. "Çok sıkısın Ness." Kaiser içinde gel-git hareketleri yaparken hissettiği acıdan dolayı bir şey diyemedi. Bu gel-gitler makas hareketlerine dönüp daha derine giderken altındaki çarşafı kavradı ve odayı yüksek inilti sesleri doldurdu.
Kaiser parmakalarını çıkarıp "Arkanı dön." derken nefes almaya zamanı olabilmişti. İtaat etti ve arkasını döndü. Kaiser baksırını indirirken ensesinde "Aferin sana Ness~" diye bir fısıltı, ardından öpücük hissetti.
Kısa süreli soluklanışı sonrası üç parmağın içine girişini hissetmeden önce yastığını kavradı. İçindeki hareket edişleri hissederken yüzünü yastığa gömdü ve iniltilerini bastırmaya çalıştı, ama saçlarını arkasından kavrayıp yukarı çeken bir el hissetmesiyle anında yanlış yaptığını anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{✓} 𝑼𝒏𝒓𝒆𝒒𝒖𝒊𝒕𝒆𝒅 𝑳𝒐𝒗𝒆 | Kainess
FanfictionBen sadece eğlenmen için var olan bir oyuncağım. Senin için başka hiçbir şey değilim... Eğer Isagi seni kabul etseydi... benim yüzüme bakar mıydın? ○"Beggin You, Help Me" kitabımın 6 ve 22.2 bölümlerinde bulunan sahnelerdir