* ilk Hikayem *
Ruhu olmadığı için hiçbir şey hissedemeyen kişiler ve hayatta kalmak için başkalarının ruhlarına ihtiyacı olanlar.
Özel kişiler, yetenekliler ve elbette onlardan kurtulmak isteyenler."Her şeyi unut!"
Tüm hayatımın özeti iki kelime...Ve iki adam...
Biri; şefkatiyle tanımadığım bir hayatta yolumu gösteren, ilgiyle elimi tutup kabuslarımdan uyandıran
Diğeri; gözlerinde yanan ateşe inat, soğuğunda üşütürken içine düştüğüm karanlığında ışığı, mavilerinde sonsuzluğu vaat eden...
**********
Yağmur düştüğü kaldırım taşlarında kara lekeler bırakarak devam ediyordu. dağınık kızıl saçlarının arasına dökülen yağmur damlalarını düşünmemeye çalışarak adımlarımı güçlendirdim bu ıssız sokakta kendimden başka kimse yoktu sanki soğuk rüzgar gözbebeklerimde bir boşluk bulmuş gibi yavaşça beynine süzülüyordu. caddeye yakın bir yerde, sokağın sonunda hemen sola dönünce aradığını bulacağını biliyordu. işte tam karsısında ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamaya ihtiyacı vardı. tetiğe bastı.......
Jane terlemiş ve soluk soluğa uyandı ahh sık sık böyle rüyalar görmeye başlamıştı ve, o yeşil . saate baktığında çok sasırdı saat 07:00 olmuştu bile çabucak hazırlanmalıydı çünkü bugün geometri sınavı vardı ve hiç çalışmamıştım
Kahvaltıya indiğimde babam yine yoktu zaten olmasında beklemiyordum annemden sonra ne benimle nede başkalarıyla konuşuyordu kendimi çok yalnız hissediyordum annem neden bırakmıştı ki beni ne demek trafik kazasında ölmek ben onu o kadar severken ahh neyse.
Henry beni bekliyordu kesin ve beni öldürecekti. Henry olmasa galiba çok kotu bir durumda olurdum ne olursa olsun anaokulundan beri yanımdaydı yukarı çıkıp siyah dar paçamı ve beyaz salaş tişörtümü giydim beyaz converslerımı ayağıma geçirdim ve ellerimle hızlıca saclarımı taradım kulaklığımı takıp kapıdan çıkarak hızlıca yürümeye başladım beş dakika sonra okulun bahçesine geldim Henry bulamadığım için kantine gittim ve oturdumHerkesin sırları olurdu ve benim sırlarım önümdeki duvarın buzdan yaptığım duvarıydı. kızlarla alışverişe çıktığım ,erkeklerle futbol izleyip küfürler savurduğum arkadaş grubu bunu gerçekten istiyordum bir zaman sonra geçiştiremeyeceğim sorular geleceği için buzdan duvarımın önünde ateş yakılıp kimsenin ulaşmasını istemediğim iç dünyam gün yüzüne çıkarılacağı için kaçıyordum.
Ahh evet kendi kişiliğimin özetini bir madde daha ekleyecek olursak tam bir korkaktım gerçeklerle yüzleşmektense kafamı toprağa gömmeye tercih ediyordum ama kafamı gömdüğüm toprak saydamlaşmıştı çevremde olup biten her şey görmezden gelinmesi gereken imkânsız bir hal almıştı insanları soğuk bir tabakanın ardında tutmak artık beni yormuştu.
Sonra omzumda soğuk bir el hissettim ahh bu Henry di kıvırcık saçları ve parlayan mavi gözleriyle bana bakıyordu.
"hey j ne yapıyorsun "
bu çocuk gerçekten aptal
"yarım saattir seni bekliyorum hadi gidelim" dedim sabırsız bir şekilde "geç kalacağız "gözlerini devirerek kolunu omzuma attı ve sınıfa doğru yürüdük sıramıza oturduk ah ne yapacaktım ben bay jim kâğıtları dağıttı 10 dakikadır sadece kâğıda bakıyordum Henry e baktığımda kâğıdını doldurduğunu gördüm tam ayağa kalkıyordum ki Henry beni oturttu kâğıtlarımızı değiştirdi ve oda kâğıdımı doldurmaya başladı endişeyle bay jım e baktım ama o bize bakmıyordu zil çaldı ve bay jim kâğıtlarımızı topladı Henry in üzerine atlayıp yüzünün her yerini öptüm
"teşekkürler teşekkürler Henry" kızarmaya başladı ve ağzının içinde bir şeyler geveledi sınav bittiği için okuldan kaçıp Henry lere gittik.
Henry nın annesi ve babası yoktu ama ailesinden yüklü bir miraskalmıştı Henry nın villasına gıttık ve film izledik Henry yine kucağımda uyuya kaldı elımı kaldırıp saclarını okşamaya başladım uyurken sankı 5 yasındakı bır çocuk gıbıydı uzun kırpıklerı gozlerını ortuyordu ve kıvırcık sacları alnına dokuluyordu dolgun dudakları aralanmıştı yarım saat kaldırmaya kıyamadım ama gec kaldığım ıcın uyandırdım elleriyle gozlerını kaşıdı ve bana tatlı gulumsemesıyle baktı ona artık gıtmem gerektıgını bakışlarımla anlattım
kucagımdam kalkarak masanın ustundekı anahtarlar yoneldı eline alıp hadı gıdelım dedı arabaya yaklaştık.
Bana kapıyı açtıktan sonra sürücü koltuğuna geçtim onun yanındayken kendimi huzurlu hissediyordu garajdan çıktıktan sonra bızım sokağa doğru ilerlemeye başladık Henry yanı uyandığı ıcın pek konuşmuyordu bende artık iyice sıkıldığım ıcın radyoyu karıştırmaya başladım artık ım caddeye gırmıstık ve büyük bır kalabalık bır araya toplanmıştı arabayı durdurup ındım koşarak kalabalığın ıcıne daldım ve evımızın yandığını gördüm ve ayaklarımın boşaldığını gözlerimin yandığını hissettim birden her yer kararmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH HIRSIZI
RomanceRuhu olmadığı için hiçbir şey hissedemeyen kişiler ve hayatta kalmak için başkalarının ruhlarına ihtiyacı olanlar. Özel kişiler, yetenekliler ve elbette onlardan kurtulmak isteyenler. “Her şeyi unut!” Tüm hayatımın özeti iki kelime… ...