Miraç'ın anlatımından...
Bıktım. Ailemin beni onunla evlendirmek istemesinden bıktım. Sırf soylu bir aileden geldiği için beni Merva ile evlendirmek istiyorlar. Ama ben istemiyorum.
Elimdeki birayı tek dikişte bitirdim. Barmene yenile işareti yapıp cebimden telefonu çıkardım. Gece yarısı olmuştu. Ben saate bakarken barmende birayı önüme koymuştu. Onuda tek dikişte bitirdim ve ayağa kalktım. Parayı ödedikten sonra dışarı çıktım. Sanırım biraz sarhoş olmuştum çünkü kapıdaki korumaları 2'şer tane görüyorum. Valeden anahtarı alıp arabamın yolunu tuttum. Tam arabanın kilidini açınca bir ses duyar gibi oldum. Etrafıma baktım ama kimseyi göremedim. Önüme döndüm ve kilidi açtım. Birden kafamda bir sızı hissettim ve sonrası karanlık...
¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤
Vuslat'ın anlatımından...
Kapı açıldığında yine yemek saati geldi herhalde diyerek istifimi bozmadım. Ama sonra karşımdaki mahzenin kapısının açılma sesini duydum. İki kişi birini sürüklüyordu. Çok heyecanlanmıştım ama bu 5 yıl bana duygularımı belli etmemeyi öğretti. 5 yılda ne mi oldu? Ne olmadı ki.
18. Yaş partim için nereden baksan 2-3 aydır hazırlık yapıyordum. Çok heyecanlıydım çünkü tüm arkadaşlarım ve ailem orada olacaktı. Makyajımda bittiğinde hazırdım. Parti saat 22:00 da başlayacaktı ve saat şuan 20:30 . Parti yapılacak olan yer bir bardı ve babam sağolsun içki bedavaydı.
¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤
Saat 23:47 ve 13 dakika sonra artık reşit olacağım. İçkiyi fazla kaçırdığım için çok sarhoştum ve buranın havası iyice kötüleşmişti. Bende dışarı çıktım. Barın karşısımda sahil vardı. Bende sahile indim. Kumsala yattım ve gözlerimi kapattım...Uyandığımda bir mahzendeydim ve başım feci ağrıyordu. Bir dakika mahzen mi?
Kolumdaki ağırlıkla gözüm koluma kaydı. Kolumda kalın demir bir bileklik vardı. Bilekliğin üstünde 3 tane küçük kutu vardı. Birinin " heey küçük kız? " Demesiyle başımı kaldırdım."Merhaba?"
"Merhaba"
"Burası neresi? Neden burdayım? Ve bu bileklikte neyin nesi?"
"Sakin ol raki. 1;burası Yeni evin 2;büyük ihtimalle ailenin yükünü sen üstleneceksin ve 3;o bileklik senin hayatın."
"Nasıl hayatım?"
"Şöyle ki eğer burdan kaçmaya çalışırsan kaçarsın ama bu bileklik sayesinde 200 metre gittikten sonra puffff havaya uçarsın"
"Çol saçma ailemin yükü derlen neyi kastettin?"
"Bak küçük ben 3 yıldır burdayım. Ve neden biliyor musun? Ailem bu p*çlere borçlu olduğu için genelde en küçük çocuğu kaçırırlar ve işkence ederler. Ben buraya geldim geleli 4 kişi öldü. Hepside işkenceye dayanama-"
" Bir dakika hiç kaçmayı denedin mi?"
"Hayır. Aslında düşündüm daha doğrusu düşündük ama kimse cesaret edemedi."
"Peki sen bu kadar bilgiye nerden ulaştın?"
"Bileklil olayını onlar kendi anlattı. Diğerleri gözlemlerim."
" Peki ama burdan çıkmalıyız."
"Nasıl?"
" Biraz saçma olacak ama 'taş, kağıt,makas' desem?"
" Evet gerçekten saçma ama ne diyeyim burda 3 yılımı geçirdim. Ve öğrendiğim en önemli şey ' Hayat cesurları sever '"
¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤ ¤
2 GÜN SONRA
Herşey hazırdı bugün taş,kâğıt,makas oynayarak kimi göndereceğimize karar vereceğiz. Adının Semih olduğunu öğrendiğim çocuk yanıma oturdu.
"Hazır mısın?"
"Sanırım evet."
Elini yumruk yaparak uzattı ve benim uzatmamı bekledi. Uzattıktan sonra yumrujlarımızo aşağı yukarı yaptık ve hareketi yaptık. O makas yapmıştı ben ise... taş .