My Darling"|Namjin

^8^

Namujoon Dynamite zamanındaki bu look ve saçları geri istiyorum.

*Meanwhile*

...

"Hyung sallayınca karlar olmuyor ki nasıl kar küresi bu? Hayır yani içindeki ağacı hiç görmüyorum bile." Jimin elindeki küreyi hafif sallamış daha sonrasında eliyle vurarak içindeki köpükleri görmeye çalışıyordu. Jin hyungun oflayarak arkasına dönmesiyle küreyi bırakmış hızla yerine oturmuştu. Annem telefonu çalınca önemli olduğunu söyleyip mutfağa gitmişti. Bütün masadakiler o gidince dahada bir iştahla yemeye başlamıştı. Tabaklarını bitirince telefonlarını
ellerine almışlardı. Jiminin şu sıralar saplık krizi tuttuğundan telefonunu yanına almamış "Bizimde konuşacak sevgilimiz olsaydı boynumuza asar gezerdik telefonu" deyip duruyordu.
Ara sıra Namjoon hyung internetten gördüklerini bize soruyor sonra sohbet bitiyordu. Zaman çok yavaş geçiyor gibiydi. Annemin geldiğini görünce boğazımı temizlemiş ve herkesin telefonu bırakmasını sağlamıştım.

"Çoktan bitirmişsiniz. Tekrar getirmemi ister misiniz? Çok iştahınız yok gibiydi az önce ne oldu böyle birden?" Hepsi birbirine bakmış, çekinmeleri yüzlerinden anlaşılmıştı. Jin hyung tabağını bana uzatmış hafif gülümseyerek istediğini belli etmişti. Ben ona yemek getirmeye giderken diğer üyelerde oturma odasına geçmişlerdi.

"Ne güzel hepinizin işi de varmış sen ne iş yapıyordun Jungkook olmalısın değil mi?" " Evet anneciğim. Yani şey yanlışlıkla şey oldu öyle anneciğim falan işte ben güvenlik görevlisiyim." Ben gerginlikle Jungkooka bakmışken annemin içtenlikle gülümsedikten sonra yanıma yeni oturan Jin hyunguma döndüğünü gördüm. Hiç ilgilenmiyormuş gibi yaparak dinlemeye devam ettim. "Sen de evli olan Jinsin değil mi? Ben hep merak ederdim de bir şey sorayım. Senin eşinde mi sizinle aynı evde yaşıyor? Taehyung hep evdeki işleri düzenlediğini falan söyler. Kendi evine hiç gitmiyor musun?" Jin hyungun yalandan gülerek kolumu dürtüklemesiyle içindeki sinir krizini anlamış direk konuya girmiştim. " Ya anne ne şakacısın sen ya. Jin hyungum tabi evine gidiyor eşine bakmalı değil mi? Sana denk gelmiş" Jin hyungun "Aferin lan gerizekalı" diye mırıldandığını duymuş ve hafif bir oh çekmiştim.

Annem aralarında hiç sohbet geçmeyen hyunglarıma bakıp sonra Hoseok hyunga baktığı zaman aralarında dramatik saniyeler geçmişti. Hoseok hyungum gözlerini kaçırıp saçlarını düzeltiyor annemse ona gülümsemeye devam ediyordu. Biraz daha bakışsalarda çıkma teklifi gelecekti eminim. Annem bu olayı bozmuş tekrar konuşmaya başlamıştı. "Sen şu stilist çocuksun. Giyiminden de belli. Eminim buraya gelmeden 1 saat kıyafet denemişsindir. Senin sevgiline yardım gerektir şimdi. Ne yazık" Yoongi hyung kendinden bahsedilmiş gibi atılmış büyüttüğu gözleriyle sormuştu. "Neden ki canım? Ne güzel işte böyle adamı bulmuş." Annem hafif kahkaha atmıştı. " Ben olsaydım sevgilisi yerinde hiç buluşma teklif etmezdim. Düşünsene buluştuğunu. Üstündeki kıyafete bakar. Durmadan bu da hiç olmamış ki. Bu renk buna uyar mı? O takılarda hiç olmamış çıkarasım geliyor falan der yani."
Yoongi hyung kızarmış olan Hoseok hyunga dönmüştü. "Ne yani sen böyle düşünüyor muydun şimdi?" Hoseok hyung red etmek istemiş anneme bakmıştı. "Ahah Yoongi neden öyle olsun ki? Arkadaşımsın benim ne istersen giy değil mi hm?" Yoongi hyung arkasına yaslanmış hafif sırıtmıştı. Aklından ne geçtiğini anlamış gibiydim.

Annem herkesle sohbet etmişti neredeyse. İşlerini sormuş, olmayan kız arkadaşlarıyla ilişkilerine girmiş hatta Jin hyunga çocuk bekliyor musunuz diye sormuştu. Herkesin yalanları art ardına sıraladığı bu akşam bitsin diye yerimde kıpırdanıyordum. Anneme döndüm ve sorduğu sorular bitmediği için sözünü kesip ayağa kalkmıştım. "Artık gidelim ya biz. Yarın işleri var herkesin değil mi? Tekrar geliriz tanıştınız artık." Jimin kıkırdayarak anneme dönmüş ima ederek konuşmuştu. "Bir dahakine Jin hyungun eşiylede geliriz hatta bizim sevgililerimizde gelir değil mi hyungum?" Jin hyung anneme gülmüş hala sırıtan jimine sinirle bakmıştı. "O sevgilini de seni de şimdi" Jimin yalandan kahkaha atmış ve annemin elini sıkarak uzunca veda etmiş hatta susmamıştı. "Yaa jin hyungum utanıyor de söylemiyor o zamana çocukta olur diyor bak şuna ya çapkın seni"