25. bölüm

135 7 18
                                    

saat cok gec olmustu ve ben hala koltukta tek basima oturmus telefonuma bakiyordum herkes uyumustu tabii

tam telefona dalmis video izlerken Sukuna arkamdan yaklasip beni korkuttu ve bende tabii normal olarak korktum ve kalbim agzima geldi (mecazi anlamda skdjsksk)

"napiyorsun ya ödüm koptu!"

"hiic biraz seninle eglenmek istedim sadece"

"eglenme şeklin boyleyse kalsın canim"

dedim ve tekrar telefonuma bakmaya başladım

"ya tamam özür dilerim hayatim"

ona cevap vermedim ve konusmaya devam etti

"ömrümm hadi konusalim biraz küsme"

"ne konuscaz ki konuscak birsey mi var?"

"sohbet edelim biraz o anlamda yani"

"iyi tamam"

dedim ve elimdeki telefonu koltugun ustune biraktim
Sukuna yanima gelip oturdu

"hem sen neden bu saatte uyaniksin herkes uyumus sen burda tek basina telefona bakiyorsun"

"seni ilgilendirir mi?"

"ehm-... sevgilin olduguma gore evet..ilgilendirir"

"sevgilim olabilirsin ama yinede ne yapacagimi sana sormak zorunda degilim"

"zorunda degilsin ama en azından bazi seyler hakkında benmde haberim olmali di mi?"

"evet ama cogunlugu seni ilgilendirmedigi için soylememe gerk yok"

"iyi tamam be"

"neyse..."

dedim ve sadece ay isigiyla az da olsa aydinlanan odaya baktim, sonra tekrar yanimda oturan Sukuna ya baktim bana gulumseyerek bakiyordu bende kiyamadim tabii daha fazla trip atmaya veya kavga cikartmaya gerek kalmadigini düşünerek ona sarildim ve o da bana sarildi

"seni cok seviyorum.."

dedi ve boynumu koklamaya başladı huylansamda pek belli etmemeye calisiyordum
bir sure sarildiktan sonra benim odama ciktik ve beraber uyuduk...

sabah olmustu ve Sukuna dan once uyanmistim bu sefer yataktan kalktim ve elimi yüzümü yikayip Sukuna nin yanagindan öpüp salona gittim, salonda Nobara ve Megumi vardi Nobara yeni uyanmisti sanırım cunku enerjisi biraz dusuktu

"gunaydin İtadori"

"gunaydin Megumi"

"gunaydin İtadori'cim..."

"gunaydin Nobara"

dedim ve mutfağa gittim mutfağa gitmemle Nobara nin ordan bagirmasi bir oldu

"İtadori! dolapta birsey kalmamis markete fln gidip alsan olur mu?"

"tamam"

aman bi bu eksikti bide simdi markete gitcm diye düşünürken arkamdan birisi sarildi ve arkama baktigimda sarilanan kisinin Sukuna oldugunu gordum

"günaydın.."

"gunaydin hayatim"

"markete mi gitceksin?"

"aynen mecburen"

"hmm...peki senin yerine gitmemi ister misin?"

"ah..hayir ben giderim birsey olmaz"

"tamam o zman sen oyle diyorsan oyle olsun"

dedi ve yanagimdan öpüp salona gitti bende odama cikip hazirlandim ve evden çıktım
market alışverişini yaptim ve eve gitmek icin yola çıktım kirmizi isik yandi...karsiya geciyordum ki...fren sesini duymamla kendimi yerde bulmam bir oldu

etrafimdaki insanlarin ugultusunu az da olsa duyabiliyordum, ama sonrasi karanlik...

Sukuna'dan

İtadori evden ciktiktan 1-2 saat sonra telefon caldi ve telefonu actigimda baska bir adamın sesini duydum

"merhaba?"

"merhaba..kimsiniz acaba öğrenebilir miyim?"

"siz İtadori beyin yakını misiniz?"

"evet...neden sordunuz?"

"İtadori bey hastaneye kaldirildi trafik kazasi gecirmis durumu iyi suanda ama, merak etmeyin"

"..."

"alo?"

telefondaki adamin son kelimesi oydu ve telefonu direkt yüzüne kapatip montumu alip evden hizlica ciktim, evden cikarken Nobara arkamdan sesleniyordu ama onunla hic ugrasamazdim suanda

direkt arabaya bindim ve en yakindaki hastaneye gittim çünkü mantiken oraya kaldirmis olmalari lazm
hastaneye girdim ve İtadori nin hangi odada kaldigini öğrendikten sonra o odaya dogru hizli adimlarla yurumeye basladim
gozlerim nedense dolmustu ve durumunun iyi oldugunu bilmeme ragmen sanki icimde kotu bir sey olckmis gibi bir his vardi

odanin kapisinin onune geldigimde kapiyi actim ve doktor icerideydi İtadori ise ordaki yatakta yatiyordu ve daha uyanmamisti
doktor yanima gelip disari cikmamizi isaret etti ve doktorla birlikte disari ciktik

"telefonda görüştüğümüz kişi siz olmalısınız"

"evet benim.."

"merak edicek birsey yok sadece kolu kirilmis ve hırpalanmış biraz uyanmasi zaman alabilir"

"peki...cok teşekkürler doktor.."

dedim ve doktor bana gülümseyerek bakip yanimdan gitti ve telefonum caldi arayan Nobara'ydi

"Sukuna nereye gittin sen giderken birsey de soylemedin"

"Nobara şuan pek iyi degilim sonra aciklarim sana "

"hayir efendim simdi aciklicaksin"

"iyi...tamam.. İtadori eve gelirken trafik kazasi gecirmis ama endiselenmeyin durumu iyiymis "

"sen neden bize haber vermiyorsun Allah aşkına beraber giderdik bekle orda geliyoruz"

"sanki biryere gidecekmisim gibi... neyse tamam"

dedim ve telefonu kapattım cidden umarim abartmazlar bazen bazi seyleri cok abartiyorlar ve onlar yüzünden rezil oluyoruz ozellikle Nobara yuzunden..

İtadori nin kaldigi odaya girip kapiyi kapattim

İtadori orda yatarken cidden çok korkuyorum birsey olcak diye ama yapabilecek birseyim yok olsa da yapabilsem keske neyse...
İtadori nin elini tuttum ve avuç içime aldim ama sanki elleri biraz soguk gibi... neyse duzelir

odanin kapisindan iceriye Nobara girdi birden ve direkt İtadori nin gogsune kafasini koyup sarildi

"aha kalbi yavas atiyor kesin birsey olck"

vee burda bitiriyorum uzun bir bölüm olmustur umarim bence digerlerine gore uzun oldu ama neeys
bu bolumden sonra kitabi bitirmeyi dusunuyorumm

Başlangıç 3 ~sukuna x itadori~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin