0.1

72 5 9
                                    

> 21.11.2023 <

Selamün Aleyküm Gencolarr :D Bu kitap benim YENİ UMUDUM...Nerde hata yaptığımı düşündüğünüz yerleri bana belirtirseniz çok mutlu olurum. Küfür ve argo kelimeler dışında eleştiriye açığım ;)O zaman kitaba başlıyalım. ÖPÜLDÜNÜZ >3

Görseli abi-kardeş farz edebilirsiniz...

Bu Kitap; Çocukluğunu Kaybetmiş Fakat Küçücük Bir Umuda Sarılarak Yaşıyor Olanlara Armağandır...

Senin, Benim ve Bizlerin Çocukluğuna...


Çocukluğum

Sevgi neydi? Yarıda kalan heveslerimiz miydi?

Belki...

Belki de hevesimizi yarıda bırakan insanlardı.

Sevgimizi de, hevesimizi de kursağımızda bıraktılar.

Oysaki tek istediğimiz sevgiydi. İsteklerimizin doğrultusunda bize ne kaldı? Hayal kırıklığı... Koskocam an bir hayal kırıklığı. Hayallerimizin olduğu kutuya bir yenisi daha eklendi. Bazı insanlar küçük yaşta hayal kırıklıklarında boğulur. Bende onlardan biriydim...

Yıllar önce Babamın tayini yüzünden mahallemizden taşınmak durumuna kalmıştık. Şimdi tekrardan eski mahallemize taşınıyorduk. Eski evimizi hatırlıyordum. Hemen hemen şuan ki evimizden birazcık büyüktü. Annemin aniden eski mahallemize taşınmak istemesiyle başladı her şey. Beş hafta, sadece taşınma işiyle uğraştık. abimin işine yakın olduğu için bir sorunla karşılaşmamıştık. 2 Hafta boyunca, eşyaları kolilemekle uğraşmıştık. Üç hafta ise; eşyaları taşıma, temizlik ve yerleştirme işi ile son bulmuştu. Yorgunluktan, elimdeki bezle uyuya kaldığımı bile hatırlamıyorum.

Biri ismimi zikrediyordu. "Pelin!...pelin!...pelin kalk artık!..." gözlerimi hafifçe araladığım da benim yaşlarımda bir kız; yatağımı sallayarak uyandırmaya çalışıyordu. Yatağımın üzerinde oturan kızı ilk başta farz etmiştim. Hâlâ rüyada olabilme olasılığı ile yüzümü avuçlarımın arasına alıp, ovdum. Ama kız hâlâ aynı yerindeydi. "sen kimsin?" anlamaz gözlerle kıza bakıyordum. "odama nasıl girdin?" kız bana gülümseyerek "adım simay" çocukluk arkadaşım karşımdaydı şuan... Çocukluğum karşımdaydı...

Şokun verdiği etkiyle ağzım 'o' şeklinde olmuştu. Kaşlarım hafif havalanmıştı. "özlem teyze bizi kahvaltıya çağırdı. Kahvaltı yapılacak herkes seni bekliyor. Dedim 'siz durun, ben çağırıyım' beni özlediğini düşünüyorum. Bu demek oluyor ki; odana kapıdan girmiş bulundum." Kapıyı göstermesi ile sevimlice gülümsedi. Şaşkınlığımdan dilim Lâl olmuştu. Ben ne diyeceğimi veyahut ne yapacağımı bilemezken simay beni kendisine çekip sımsıkı sarıldı. Benden ayrıldığında "hemen üstünü değiştir, gel." başımı sallayarak onayladım. Hızlıca pijamalarımın yerine eşofman ve t-shirt geçirdiğim gibi elimi, yüzümü yıkayıp seslerin geldiği yöne çevirdim adımladım. Sesler daha yakından geldiğinde yemek masasının üzerinde olanlara baktım. Birazcık acıkmış olabilirim...ama birazcık.

Abim; yanındaki esmer, hafif sakallı, göbekli olan bir adamla konuşuyordu. Annem ise bir kadınla. Bize annesi ve babası gelmişti. Abisi gelmemişti anlaşılan. Bunu umursamadan odaya girdim herkes bana bakıyordu. "Özlem, pelin çok büyümüş, çok güzelleşmişsin kızım" gülümseyerek teşekkür ettim. Daha sonra sarıldım. "Eee yıllar geçti Züleyha. Büyüdüler hâliyle." Züleyha teyze benden ayrıldıktan sonra Abi'min yanındaki kişiye "hoş geldiniz" deyip yerime oturdum. Simay 'la konuşmak istiyordum ama biraz çekiniyordum. Hâliyle yıllar araya girmişti. Annemin seslenişi üzerine herkes masaya geçmişti. Simay 'ın abisiyle benim abim aynı emniyette çalışıyordu. Abimle konuşurken bizim buraya taşınmadan önce evin boş olduğunu söylemişti. Onun sayesinde haberimiz olmuştu. Kahvaltıya işi nedeniyle gelmemişti.

Sarm 'Aşık İkilisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin