TANITIM

32 7 15
                                    

"Pişt, Melanie! Baksana kızım ya."

Karşı sırada olan arkadaşına hocaya yakalanmadan seslenmeye çalışıyordu genç kız. Yaklaşık otuz beş dakikadır matematik işliyorlardı ve gerçekten yorulmuştu, belki onunla konuşabilirim diye düşündü bir nebze.

"Ne var ne? Cevap vermiyorum işte anlasana ya."

"Şerefsiz köpek, efendim demeyi de mi bilmiyorsun hayvan. Neyse, bugün okul çıkışı markete gidelim ordan da parka, olur mu?"

Heyecanla sordu gözleri ışıldarken. Arkadaşı Melanie ile bunu sürekli yaptıkları söylenemezdi bu yüzden böyle bir teklif sunmuştu.

"Bunun için mi bana seslendin? Tanrım, iyi tamam bakarız belki."

"Yaşasın!" Aniden bağırmasıyla -öğretmen dahil- tüm sınıf ona dönüp tuhaf tuhaf baktı. Lâkin, böyle birden gelen duygu patlamalarını hep yaşadığı için, pek de umursadıkları söylenemezdi.

Özür amaçlı kafasını yavaşça eğip önüne sakince dönerken yüzünden gülümsemesini eksik etmiyordu, neden bu kadar mutlu olmuştu ki? Kendisi de bilmiyordu.

Ben neden bununla arkadaşım der gibi nefes verdi kumral saçlı olan.

***

"Bu kadar şeyin altmış lira tuttuğuna inanamıyorum!"

"Hadi ama boşver, gel de şunların tadını çıkaralım." Dedi heyecanla Sasha.

İkili beraber hem atıştırmalıklarını yiyor, hem eğleniyor, hem de kahkaha atıp gülüyorlardı kimseyi umursamadan. Ancak Sasha'nın dikkatini bir şey çekmişti, bir ağacın gövdesine ve çimenlere siyah, kuruma benzer toz gibi bir şey bulaşmıştı. O da neydi?

"Melanie, şurdaki şey ne?"

"Ha? Ağacın dibindeki şeyden mi kastediyorsun?"

Evet anlamında başını salladı koyu bakır saçlı olan. Dikkatini çekmişti, markette de görmüştü bu şeyden.

"Hmm" düşünüyormuş gibi baktı ağacın gövdesine. "Muhtemelen ateş falan yakmışlardı yada başka bir şey, önemsiz."

"Emin misin? Market de de vardı bundan."

"Var mıydı? Hiç görmedim."

"Nasıl gözlerin var senin? Tanrı aşkına, onu tek ben görmüş olamam."

"Dediğim gibi önemsiz bir şeydir, boş ver."

Sasha kafasını salladı. Tamam, belki tuhaftı market de de görmesi ama o bu şeylerle pek ilgilenmezdi bu yüzden, Melanie'nin dediği gibi kafasına takmadı.

Genç kız hiç bir problemin olmadığını düşünüyordu, lâkin yanılıyordu...

Küçükken başlamıştı aslında herşey fakat büyüyünce unutmaya başlamıştı. Sasha bazen tuhaf davranıyordu, bunu herkes biliyordu ama kimse sorgulamamıştı.

(Flashback 18/05/2010 Sasha 9 aylıkken)

Küçük bebek salonda oturmuş oyuncaklarıyla oynuyor, annesi ise ona süt hazırlıyordu. Bir kaç dakika geçince annesi, kızının odasına ne durumda olduğunu kontrol etmek için odaya girdiğinde Sasha'nın oyuncakları ile oynamayı bırakıp sadece duvara baktığını gördü.

Annesi pek de üzerine düşmedi bu konu hakkında. Kendisi de küçükken böyle olduğundan normal olduğunu düşünüyorlardı.

Küçük kız ise -şu an hatırlamasa da- karşısında ki uzun, siyah silüetlere bakıyordu.

Annesi onun sütünü içirmeye çalışırken Sasha parmaklarıyla bir yeri gösteriyordu, kıyafet dolabını. Orayı bilerek gösteriyordu parmağı ile.

Bir şey gördüğü zaman sürekli dikkatini oraya veren bir çocuktu Sasha. Birnevi dikkat dağınıklığı diyebilirdiniz. Ve küçük kız sürekli oraya bakıyordu. Annesi ise kontrol edip duruyordu.

Üstelik bunu bir yada iki kereliğine de yapmamıştı. Anne, kızını ne zaman yanlız bıraksa onu hep bir yere odaklanmış bir şekilde dururken buluyordu. Kızı için de endişeleniyordu. Hatta pek çok kez doktora bile götürmüşlerdi ancak hangi doktora gitse aynı şeyi söylüyorlardı; Hiç bir şeyi yok.

Annesi belki de gerçekten hiç bir şeyi yoktur, ben çok abartıyorum diye düşündü. Ama aslında abartmıyordu.




Huh, ilk kitabımı yayımladım hadi hayırlı uğurlu olsun. Yeni hayalet okuyucularımı çok merak ediyor olucam. Oy ve yorum yaparsanız beni çook çok mutlu edersenizz.

Ombre'lerle kalın 😚🖤🐣

Karanlıktaki Gölgeler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin