Üçlü olsun güçlü olsun-Hyunlix

#6

Bu bolum düzyazı olcak
😽😽

.

.

.

.
-Yazardan

Sıradan bir pazartesi günüydü. Herkes pazartesi sendromundaydı ve doğal olarak hiçbir şey yapma isteği yoktu. Öğle arasında, öğrencilerin kimi yemek yemeğe kantine gidiyor, kimi sınıfta oturmuş telefon oynuyor, bazıları ise uzun eşek oynuyordu. Evet, uzun eşek oynayanlar bizim çocuklardı tabi kii başka kimler olacak?

"Ya olm düzgün atlayın lan! " Diye sesini yükseltti Minho.

"Ama Chanbin hyungun bacakları kısa atlayamıyor o. "

"En azından beni anlayabilen biri, teşekkürler Jeongin. " Normalde boyuna laf atılınca sinirlenen Changbin, konu Jeongin olunca sinirlenmek yerine onu doğrulamıştı.
Bu hareketi fark eden Minho'nun yüzüne bir sırıtış yayılmıştı.

Sese karşı hassas olan Jisung, "Çok gürültülüsünüz sessiz olun kulaklarım kanıyor. " Bunu söylerken bile Felix'in yanında oturmuş elindeki telefona bakınıyordu. Onu duyan Minho Jisung'a doğru dönüp, "Oraya gelirsem kulak zarın olmayacak küçük sincap. "

"Düzgün konuş Lee Minho. " Felix telefonda olan bakışlarını Minho'ya çevirmiş tehditkar bakışlar atıyordu. Minho bunun altında kalır mı? Tabi kii kalmaz. Uzun eşek oynamayı bırakıp Felix'in sırasının önüne adımladı. O sırada bacakları kısa olan Changbin, Jeongin'in üstünden atlamaya çalışıyordu ve Jeongin Changbin'in altında kıvranıyordu.

"Changbin hyung çok ağırsın atla artık! " Jeongin'in yardım çığlıklarını kimse duymuyordu. Herkesin gözü Felix'in önünde duran Minho'ya çevrilmişti. Chan bile önünde duran Jeongin'i duymuyordu.

Felix, Minho'ya olan bakışlarını değiştirmemişti. Büyük bir ciddiyetle bakıyordu ama arkadaşlarından biri komik bir espri yaparsa anında gülecek gibiydi. Minho, Felix'e doğru bakıp hafifçe sırasına doğru eğildi. O sırada Felix'in yanında oturan Jisung çok gerilmişti.

"Düzgün konuşuyorum zaten Lee Felix. " Sınıf birden sessizleşmişti ve herkes Felix ile Minho'ya dikkat kesilmişti hatta Changbin'in altında ezilmek üzere olan Jeongin bile. Felix, duyduklarıyla elindeki telefonu masanın üstüne bırakmış, ayağa kalmıştı. Tam bir şey söyleyecek gibi oluyordu ki gıcırdayan sınıf kapısının sonuna kadar açılmasıyla tüm gözler kapıya çevrilmişti.

Kapıyı açtıktan birkaç saniye sonra hızla içeri giren Hyunjin sağa sola yalpalayarak sınıfa girmişti. Az kalsın hızını alamayıp Jeongin'e arkadan veriyordu. Changbin hızla Jeongin'in üstünden kalkıp önüne geçmişti. Nefes nefese olan Hyunjin, tüm dikkati yine üzerine çekmeyi başarmış ve biraz soluklandıktan sonra büyük bir dedikoduyu anlatırmışçasına konuşmaya başlamıştı.

"Koridorda! Bay Kim ve Bay Jeon. "
Konuşurken bir yandan işaret parmağıyla sonuna kadar açıp, daha sonrasında açık bıraktığı sınıf kapısını işaret ediyordu.

"Bay Kim ve Bay Jeon'a ne olmuş Hyunjin? " Bu bölümde bu kadar sessizlik yeter diye düşünen Chan, sonunda konuşmuştu.

"Beraber tenis oynuyolarr!!"