1.Bölüm

31 1 0
                                    


Başlama tarihinizi  buraya alabilirim :)

İyi okumalar

__________________________________

Genç kadın kucağındaki bebeğiyle ucan gemide yolu izliyordu. Bir yandan da bebeğinin güçlerinin kendi kendine ortaya çıkmaması için dua ediyordu.

Herkes bebeğinin peşindeydi, herkes ejderha ateşi perisi ve muhafızı olan bebeğinin peşindelerdi.

Kendi güçleriyle bebeğinin güçlerini bastırarak güçlerinin uyanmasını önlüyordu.

Yoksa herkes Kehanetteki ejderha ateşi perisinin doğduğunu ve nerede olduğunu bilirlerdi.

Bebeğini iyice sarmaladı ve başını eğip bebegine bakmaya başladı. Masmavi gözleri ve azıcık olan kızıl saçlarıyla büyüleyici bir tatlılığı vardı.

Kafasını eğip bebeğinin kokusunu içine çekti ve kaldıkları odaya doğru ilerlemeye başladı. Bebeği için dışarısı tehlikeliydi. Mümkün olduğunca onu dışarı çıkarmaması ve onu kimsenin görmemesi gerekiyordu.

Herşeyi, herkesi kaybetmişti. Sadece bebeği kalmıştı. Onu da kaybedemezdi. Tek umudu oydu. Krallığı için, aşkı için,ailesi için, evrenin iyiliği için tek umutları kucağındaki minik bebekleriydi.

Kucağında uyumuş bebeğini yatağa yatırdı ve yastıklardan bariyer yaptı.Yatağa uzandı ve tam karşısına yattı.

Minik kızının kokusunu içine çekti ve ağlayarak uykuya daldı.

Ağlamaya başlayan bebeğiyle gözlerini açtı. Bebeğine doğru uzanan kolları gördü. Daha kendisi birşey yapamadan adamın alev almasıyla bebeğini aldığı gibi odadan çıktı ve güverteye çıktı.

Adamın çığlıklarını duyan birkaç kişi odaya gelmiş ve adamdaki ateşi söndürmeye çalışmışlardı. Ama ateş bir türlü sönmemişti. Su dökseler bile su ateşe değemeden buhar olmuş ve ateş yanmaya devam etmişti. Alevler adamdan küller kalasıya kadar devam etmişti. Herkes odadan çıkıp gemiyi aramaya başladı.

Çünkü sönmeyen ateşin tek nedeni ejderha ateşi perisi olabilirmiş.

Kendine doğru gelen kalabalığı gören kadın bebeğine sıkıca sarılmış ve sadece bebeğinin gücünü bastırmaya yeten gücünü serbest bıraktı. Bütün gemi alev almaya başladı  ve yavaş yavaş  düşmeye başladı. Kadın bebeğine sıkıca sarılıp dua ederek uçan gemiden  atladı.

Suyun derinlerine battıklarında hemen tek eli ve ayaklarıyla yüzeye doğru yüzdü.

Kucağındaki bedenle beraber sudan kafasını çıkardı.Vücudundan sularla birlikte buhar çıkıyordu. Etrafına baktı ve kalkan ile sudan korunan bebeğiyle  beraber parçalanan gemi parçasının yanına yüzdü.

Onu dikkatlice bakan masmavi gözlere  doğru kafasını eğdi ve gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Bebeğinin kafasını öpüp son kez kokusunu içine çekti ve bebeğini tahta parçasına bıraktı. Ateşten bedeni yavaş yavaş taşa dönüşüyordu.  ''Yanında olamasamda hep kalbindeyim küçük kızım. Seni çok seviyorum Aidan. Lütfen benim yerime de yaşa cennet kokulum..."

Taşlaşan vücudunu su daha fazla kaldıramadı ve okyanusun dibine doğru çökmeye başlamış.

Aidan annesinin sıcaklığı ve kokusunu hissedemeyince huzursuzlanmış ve ağlamaya başlamış. Gri bulutlar toplanmış ve yağmur başlamış. Yağmurun yanı sıra şimşek çakmaya başlamış ve deniz dalgalanmaya başlamış.

En tuhaf olanıysa dalgaların Aidan'a dokunmamasıymış.

_____________________

1.Bölümün Sonu.

)Bölüm nasıldı.

Uzun yazmayı seven ve yapabilen biri değilim o yüzden bölümler kısa olacak.

Kendinize iyi bakın ❤.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin