five(f)

564 59 30
                                    

Kırıldıkça keskinlik kazanan insanlar, onları kıranları kesmemek için yalnızlaşırlardı. Bu bana pek uymuyor gibi görünüyor, çünkü bencil bir insanım. Ama ilk kırgınlığımı yaşadığım zaman ördüğüm duvarlar sayesinde böyleyim.

O duvarların ardından bana hiçbir şey dokunamıyor, o duvarın arkasında canım yanmıyordu. Sonra bir ekibe dahil oldum, bastırdığım duygular gün yüzüne yükseldi, tuğlalarım dökülmeye başladı. Ama ben, sanki o duvar yıkılmaya başlamamış gibi öylece oturuyordum, sırtımı yaslamaya devam ediyordum.

Ne kadar büyüdüğümü düşünsem de henüz olgunlaşamadığımı anladığım an bu eve taşındım. Beni arkasında bırakanları geçmişime sakladım. Ben artık eski Tony değilim.

O zamanlar olduğum Tony'yi karşıma alıp konuşabilsem, her şeyden önce aramıza bir balta uzatır duvarlarını yıkmasını isterdim. Çünkü o duvarlar soğuk gecelerde rutubet bağlatacaktı aramıza.

Ondan önce ihanetlerle yükselen sırtım, ondan sonra güvenmenin ne anlama geldiğini öğrendi.

"Güzel Alyona'm," dedim tüm içtenliğimle. "Dışarıda mıydın? Bende seni bekliyordum."

Hani olur ya, ucu bucağı kesilmeyen yağmurun altında sırılsıklam kaldığın an biri gelir ve şemsiyesini seninle paylaşır. Böyle bir huzur var içimde.

Onun gözlerinden benim göğsüme düşen damlalar tüm göğsümü ateşe verdiğinde, dudaklarımı onun dudaklarında, hayatımı belki de hasarlı geçirecek olan ruhuma koltuk değneği bulmuş gibi hissediyorum.

Hayat bana son oyununu oynamadan hemen önce, beni kazandığıma inandırdı şimdi. Bir zar attım, tuttu, kazanan benim.

"Dışarıdaydım, beni mi bekledin?"

Konuşuyoruz bir süredir, iyi geliyor bana. Dün gece de uzun uzun konuştu benimle. Şarkılar söyledi, artık kendisinden de bahsediyor sıkça. Mesela hastalığından utandığını biliyorum. Ona ne kadar kızsam da düşüncesinden vazgeçecek gibi durmuyor pek. Sonra bana olan hayranlığınıda gizleyemiyor, farkettiğimde ise gözlerini kaçırıyor.

"Hm hm"

Hayatımın bir anda değişmesini içten içe garip karşılıyorum. Çünkü ben hiç saf sevgiyi tatmadım. Karşılıksız sevilmedim veya bunun gibi şeyler. Bunları bu şekilde anlatmam sıkıyor olabilir fakat kendimi nasıl ifade ederim bilmiyorum. Patavatsız bir kişiliğim var, düşündüğümü dile dökerim. Ama ona gelince kelimeleri seçemiyorum, dilim dolanıyor.

Ben kendiminde değiştiğini hissediyorum, bu yetersiz, eminim hatta. Sanki bunca zamandır gidecek yerim yokmuş, olduğum yerde sayıyormuşum da elimden tutup bana evin yolunu göstermiş. Ondan başkası yardım eli uzatsa da o elden tutmazdım. Çünkü eminim ki onu beklemişim yıllarca, o da benim için saymış senelerini.

"Çok mu bekledin peki?"

Her şeyi kendi aleyhime çevirebilirim. Mesela beni etkilemeyi düşünmeyerek yaptığı şeyleri bile kendime yorumlayabilirim. Fakat artık yaptığı şeylerin aksini iddia etmediğini biliyorum. Bu kısacık sürede ikimiz için yanıp tutuştuğunu biliyorum. Bu yüzden rahat içim, istediğim gibi davranıyorum.

"Ne kadar beklediğimin ne önemi var? Bir ömür  geçse yine beklerim."

Yüzünü hüzün kaplamış. Gülümsediğinde kısılan gözlerinin içinde kırıklar var, sıkmış birileri canını.

"O kadar uzun bekletmek istemiyorum seni Tony."

Farkettiniz değil mi? Aramızda resmiyet yok, olamazda artık.

midnight rain | tony starkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin