Draco: spor salonunun arkasında bir şey var, ben yokum onu sana bıraktım.
Topram: ya beni izliyorsan
Draco: izlemiyorum
Draco: güven bana
Millie'den
Draco'ya sebepsizce sonsuz güven sağladığım için dediği yere gitmeye karar verdim. Telefonu cebime attım ve spor salonundan çıkıp arka tarafa ilerledim. En köşede bırakılmış bir kutu vardı. Elime aldım ve içini açtım, içinde bir sürü çikolata ve jelibon vardı. Ayrıca küçük küçük notlarda bırakılmıştı. Kutuyu alıp kapatım ve spor salonuna geri girdim. O kadar tatlıydı ki gözlerimi alamadım. Draco'ya olan sevgim gittikçe artıyordu. Oysaki planım onu anonimden bağlandırıp terk etmekti, peki şimdi neden ona karşı sevgi besliyordum? O bana her zaman düşmanı olarak baktı, bende ona öyle baktım tabi. Her zaman ego deposu, aşağılık biri olduğunu düşünmüştüm o kadar çok yanılmışım ki...
Topram: kalbim şuan yok
Topram: Eridi falan
Draco: Beğendin mi?
Topram: Beğenmedim
Draco: Ne
Topram: Sen beyinsizsin
Topram: Bunu söylemiş miydim?
Draco: LFLDLFMDLF
Draco: Beğendin yani
Topram: Çokkkk
Topram: Senden böyle romantik birinin çıkacağı aklımın ucundan geçmezdi.
Draco: Ne sandın toprağım
Topram: Ya kfödöfödö
Topram: Dersim başlıyo 💗
Draco: Görüşürüz 🥺❤️🩹
-
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Millsspttt Korkuyorum işte, korku olmasa atlıyacağım kollarına. Şu korkuyu öldürebilsem keşke...
