anne with an e -
on earth we're briefly gorgeous by ocean vuong -
hollywood by lewis capaldi -quaz'in katkilariyla yazilmistir💗
tourkouaz"yani şimdi aldatılmadık, doğru mu anladım?" dedim jungkook'umu şüpheyle süzerken. jungkook olmayan jungkook ile abartmıştık sanırım onları sarmaş dolaş gördüğümüz an. bakıldığında, kendimizi kıskanmış oluyorduk ve bu fazlasıyla komikti aslında.
jungkook elimi avucunun içine alarak okşadı. "elbette aldatmadık meleğim, sarılmak ne zamandan beri aldatmaya giriyor?" omuz silkerek kucağını işaret ettim tutmadığı eliyle, koltuğumuz nedense sert gelmişti ve jungkook'un rahat gövdesinde oturmak istemem oldukça normaldi. içeri girdiğimiz sırada kanatlarımı kapamıştım, bu yüzden kolunu belime dolayıp kucağına yerleştirmesi zor olmamıştı.
jungkook olmayan jungkook ve ikizime baktığımda sarılıyor olduklarını gördüm. çok tatlılardı, tatlılıklarına şuracıkta tepinmek istiyordum. taehyung ile yaklaşık on dakikadır konuşuyorduk, on dakikaya rağmen ona o kadar alışmıştım ki ikizim diye benimsemeye başlamıştım bile. biz aldatıldık diye giriş yapınca kendisini açıklamaya çalışması, daha birçok olan nazik hareketlerinde kendimi görmüştüm. o kesinlikle ikizimdi!
"şimdi," dedi jungkook'um. taehyung ve jungkook birbirinden ayrılmış, sevgilime odaklanmışlardı. "bence sizi geri göndermeye çözüm bulmadan önce birbirimizi daha iyi tanımalıyız, aynı bedenlere sahip farklı kişileriz. sormak istediğimiz şeyleri çekinmeden sormalıyız, sizden başlayalım."
taehyung yerinde doğruldu heyecanla. "uçabiliyor musun?" ben de heyecanla jungkook'un kucağında kıpırdanıp "evet! birlikte uçmaya ne dersin? senin kuyruğun var değil mi? çok merak ediyorum seni." diye ellerimi çırptım bir yandan da.
"seninle uçmayı dört gözle bekliyorum." dediği sırada aklına bir şey gelmiş olmalı ki hemen ekleme yaptı konuşmasına. "merak ettiğim bir şey var, neden cennetten kovuldun? jungkook yalnızca bunu söyledi, hikayenin aslını merak ediyorum."
jungkook olmayan jungkook ise küçük bir baş sallamayla sevgilisine katıldığını belirtti. "bana da az biraz anlattın ancak buraya nasıl geldin, jungkook ile nasıl tanıştınız?"
içeri girdiğimizden beri ikizime sarılmaktan başka bir şey yapmıyordu. bazen suratını öpücüklere boğuyor, bazense her saniye ona daha da yaklaşmaya çalışıyordu. ikisi de birbirlerini özlemiş gözüküyordu.
"meleklerin birçok türü vardır ancak en büyük ve yaygın olan iki türü var. iyilik ve kötülük melekleri olarak ayrılıyor, başmeleğin kararına göreyse çoğu şeyimiz kısıtlanıyor. bunlardan biri iyilik ve kötülük meleklerinin asla samimi olmaya izinleri olmaması. bir iyilik meleği olarak kötülük meleğiyle arkadaş oldum, yıllarca bunu saklasak da bir şekilde ifşa olduk ve mahkemeye verildik.
ismi aaron, jungkook olmayan jungkook tanıştı zaten kendisiyle. aaron'a ceza vermesinler diye kanatlarımın kesilmesine ve dünyaya gönderilmeye razı oldum." kanatlarımın kesildiği anlar aklıma geldikçe ağlamaktan başka hiçbir şey yapmak istemiyordum, sözde iyilik melekleri olmalarına rağmen bundan keyif almaları midemin bulanmasına yol açmıştı.
jungkook rahatlamam için omzumun açıkta kalan kısmına minik buseler konduruyordu. taehyung hiddetle "bu yasal değil! onların kanatlarını yolmak istiyorum," dediği sırada jungkook'una döndü. "birlikte yolabiliriz değil mi? hepsine gücüm yetmezse diye korkuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red with love, tk
Fanfictiontaehyung, yaptığı hata yüzünden kanatları kesilip dünyaya gönderilmişti. 𝟏𝟖𝟏𝟐𝟐𝟐