"Anne ben geldim"
"Ayyy oğluşum gelmiş."
Junkookun sesini inceltip annemin sesini taklit eder gibi konuşmasını duyunca göz devirdim.
"Annemler gelmemiş mi ? " Derken diğer yandan da ayakkabımı çıkartıyordum ama aptal ayakkabı bir türlü çıkmak bilmiyordu.
"Gelmediler, gelselerdi cevabı zaten onlar verirdi değilmi ? Akıllı kocacım."
Ayakkabıyı sonunda ayağımdan çıkarttığımda derin bir nefes alıp. Solana ilerledim. Annemler gelmeden erkenden evde olmak istiyordum.
Junkook salonda ki deri koltuğa yayılmış televizyon izliyordu. Altında gri bir eşofman üstünde ise basit bir siyah tişört vardı.
Elimde ki çantayı kenara bırakıp karşısına ilerledim. Gözlerini hâlâ televizyondan ayırmamıştı.
"Üzerini değiştir! " Sesimi sakin tutmaya çalışıyordum ama onu görünce bu mümkün olmuyordu. Çünkü onu ne zaman görsem bana yaptıkları aklıma geliyor ve beni deli ediyordu.
"Değiştiremem." Dediğinde kısa bir an göz göze geldik. Umursamaz pezevenk
Yanımda duran televizyonun fişini çekerek yere attım. Junkook bu yaptığıma hala ses çıkarmayıp boş boş ekrana bakmaya devam edince, sinirden ayağımla ritim tutmaya başladım. Annemler yakında gelirdi ve bu halde durmasına izin veremezdim, resmen saygısıylıktı !
"Junkook üstünü değiştir. Annemle o kadar uzun yolculuktan bizim için geliyorlar ve onları böyle ağırlamak istemiyorum." Dediğimde sonunda bana bakmıştı.
"Ben gayet şıkım Taehyung, sen kendine bak. İşten daha yeni gelmişsin ve üstünün başının haline bakmadan bana bir seyler söylüyorsun." Dediğinde yanda ki boy aynasından kendime baktım. Normaldim.
"Ne varmış halimde." Dedim, dik durup saçımı düzeltirken.
"Memeleri düz olan kadının aptal sarhoş beyine benziyorsun." Dediğinde sesi gayette ciddiydi.
Memeleri düz olan dediği,karşı komşumuzdu. Kadın her gün temizlik yapar,sonrada karşı apartmana 'pislikler' diyerekte bağırıp cağırırdı. kocası o kadın dan da beterdi. Sokakta neredeyse her gün sarhoş sarhoş dolaşıp dururdu.
Kocaman gözlerle aynaya bakıp saçımı düzelttim. Sonra buda olmıycak diyerek odaya girip duş aldım. Babam ve annemin yanında kesinlikle şık ve temiz olmalıydım. Yoksa her zaman olduğu gibi benimle dalga geçip küçük düşürücü sözler sarf ederlerdi ve ben bunu hiç istemiyordum.
Yaklaşık 2 saattir kendime bakım yaptıktan sonra kapı çalmıştı. Elimdeki bakım eşyalarını bırakıp aynadan kendime baktım, gayet iyiydim. Sonra odaya baktım, baktım, baktım. Ve bir süre sonra bakmamayı seçip odayı terk ettim. Solana göz gezdirdiğimde Junkook yerinde yoktu. Salonda normaldi, kirli değildi.
Mutfağa bakıyım derken tekrardan zil çalınca alelacele dış kapıya koştum. Kapıyı açtığımda annem ve teyzelerim büyük bir gürültüyle " merhaba Taehyung" derken annem kocaman ellerini açmış bana kucak ver gibi duruyordu. Anneme hızlıca sarılıp kenara çekildim.
"Hoşgeldiniiz" derken annemler ve teyzemlerde içeri geçiyordu. Babamı göremeyince salona geçen annemin arkasından bağırdım. "Babam nerde aşağıdamı." Diye sorduğumda annem evete benzer sesler çıkardı. Dış kapıyı aralık bırakıp solana ilerledim.
Annemler bana bakmadan salonu incelemeye başladılar. Neyine bu kadar bakıyorlardı hiç anlamasamda boş verdim. Junkook nerdeydi acaba ?
"Evinizde çok güzelmiş" dedi 1. Teyzem beğeni dolu gözlerle.
2. Teyzemde onaylar gibi baş sallayıp gözlerini yukarıda ki avizeye kaldırdı.
"Nerden aldınız bakayım siz bunu ?baya da pahalıya benziyor." Dediğinde başımı yukarıda ki kristal avizeye kaldırdım."Haaa, onu Junkook seçti. " Dediğimde annemler ve teyzemler koro halinde beğeni dolu sözler söylemeye başladılar.
"Neyse ya boşverin şimdi siz avizeyi falanda. Ben size sarılmadım hiç yaa." Dedim gülerek. Gelmelerinden beri uzun süre geçmemiş olsada özlemiştim hepsini. Dedikodularını, yemeklerini.. Teyzemlerde ayağa kalkıp saçımı başımı yola yola bana sarıldıktan sonra yerlerine geri oturdular.
1. Teyzem"Eeeee damat nerdeymiş bakalım. Hiçte gelmiyor buraya." Derken 'eee' yi olabildiğince uzatmaya çalışmıştı.
Annemde teyzeme destek çıkarak. "Gelmedi mi yoksa eve?" Diye sorduğunda, cevap vermek için ağzımı açmıştım ki, arka odanın kapısı açıldı. Junkook üstünde beyaz gömleği ve siyah pantolonuyla gayet şık bir şekilde salona ilerleyerek belimi tuttu. Onun bu hareketi karşısında bir şey yapmadım. Aslında yapamadım.
"Ben burdayım annecim. Lavobada küçük bir işim vardı da." Dedikten sonra başıma küçük bir öpücük kondurup annemlerin yanına gitti. Annemlerle selamlaştıktan sonra yanıma gelip oturdu. Onun bu sevgi dolu haline şaşırsamda ses çıkarmadım. İşeme gelirdi.
Annemler ve Junkook kendi aralarında bir şeyler konuşurlarken dış kapının kapanma sesi gelmişti. Kafamı biraz arkaya çevirip gelen kişiye baktım. Babam elinde iki tane bavulla bize kaşları çatık bir şekilde küfür eder gibi bakıyordu.
"Hani aşağıya yollıycaktın çocukları. Ellerim koptu be kadın." Dediğinde yutkundum. Babamın sinirli hali kaç yaşına gelirsem geleyim beni her zaman çok korkutmuştur.
Annem" unutmuşum çocuklara seslenmeyi. Sen arabayı park edince yukarı gelirsin direk diye düşündüm." Dedi.
Babam homurdanmalara benzer sesler çıkarınca hemen ayağa kalkıp babamın elinde ki bavulları aldım.
"Aferin, şimdi akıl ettin yani elimde ki bavulları almayı." Dediğinde kızarmıştım. Bari Junkookun önünde salak muamelesi yapma bana babaa!.
"Özür dilerim. Hoş geldin babacım" derken bavulları da köşeye bırakmış babama sarılma pizosyonuna geçmiştim.
Babam bir kaç mırın kırın etsede en nihayetinde uzun bir aradan sonra oğluna sarıldı.
Junkookta ayağa kalkıp babama sarılınca herkes yerlerine yerleşmişti.
"Eee yemek yemiycez mi?"
Babamın sorusuyla kalakaldım.
Anneme bakıp sessizce fısıldadım. " Siz bir şey yememişmiydiniz ? " Dediğimde annem bana bakmamayı tercih etmişti.
En son buraya gelmeden önce annemle telefonda konuşmuştuk ve bana aç olmadıklarını söylemişti. Eğer aç olduklarını bilseydim lokantadan yemek alır gelirdim. Şimdi yemek mi yapıcaktım !
Göz ucuyla Junkooka baktığımda oda bana bakıyordu ama ardından hemen gözlerini çevirip babama gülümseyerek
"E sofraya geçelim ozaman" dedi.
Ben ona şaşkınlıkla bakarken o ailemi kaldırmış mutfağa yönlendiriyordu.
Junkook arkada kalınca fırsattan istifade kolundan tutup kenara çektim."Yemekmi var sanki mutfakta!" Diyerek fisildadığımda o bana bakmayarak.
"Evet var ! sen gelmeden önce erken çıktım işten ve yemekleri hazırladım. Canım kocacım.!" Dedi ve yanımdan ayrılıp mutfağa ilerledi.
Onun bu yapmış olduğu centilmen davranışa karşı kanım kaynamıştı. Barışmak için ilk adım bile olabilirdi belki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşanma ? taekook
Romance(TAMAMLANDI) Eşimle boşandık ama hâlâ aynı evin içinde yaşamak zorundayız ! Mini fic Texting- düz #Seke #taekook #smut