Sır Bebek-4.Bölüm

2.3K 76 19
                                    

Bunu duyduğuna şaşırmış olacaktı ki, yüzünü buruşturdu.

"Ne alakası var?" dedi. Yüzü, her zamankinden daha tatlıydı.

"Ne, ne alakası var? Duru nerede diyen sen değil miydin?" diye sordum. Bu sefer mantıklı bir cevabı olmalıydı.

"Bak, çocuğumun annesisin. Merak etmem çok doğal." tabi ya, o hala öyle sanıyor. Sen ne sanıyordun ki sanki?

"Tabi ya doğru." dedim buruk ve biraz kırık sesimle.

"Duyduğuna pek sevinmemiş gibisin?" dedi.

"Yok, aslında sevindim. Başka düşüncelere kapılmanı istemem zaten." dedim. Sonra, yanındaki koltuğa oturdum. Bu sefer beni yanına çağırdı.

"Seninle bazı şeyleri konuşabilir miyiz?" dedi. Bu seferki görüşmemiz çok farklıydı. İlkinde gördüğüm, tipinden coolluk damlayan, sert duvarları olan adam yerine, pişman bir adam vardı. Pişman ve baba...

Yavaşça yanına gittim ve koltuğa pek de yakını olmayan bir yere oturdum. Bu arada da Beril'in burada olmadığını fark ettim, sahi neredeydi o?

"Sana bunu söylemem gerek..." derken Beril içeri daldı. İti an, çomağı hazırla!..

"Kahveler geldiii!" dedi. Sanırım bugün, şanslı günümdeydim.

"Bize biraz zaman verebilir misin Beril?" dedi Cihan.

"Ne için?" derken kaşlarını çattı Beril.

"Bir şey konuşmamız gerek." dedi boğuk bir sesle. İçimden Beril'in 'tamam' diyip çıkmasını ve asıl konuya gelmemiz için dua ediyordum ki;

"Ne gerek var ki? Burada dursam ne olacak?" dedi yapmacık bir gülümsemeyle.

"Özel." dedi Cihan artık sıkılırken. Beril, bu sefer hemen çıktı. Cihan ellerimi tuttu ve;

"O çocuğun dünyaya geldiği an, ben sarhoştum. Hem de körkütük. Kafam dumanlıydı ve ben yaptığım hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Yani, o bahsettiğin ateşli geceyi ne isteyerek geçirdim, ne de tek bir şey hatırlıyorum. Bunun için... Üzgünüm." dedi. Hala ellerimi tutuyordu. Bu, beni sevindirmişti. Yanlış anlamayın! Ona bu yalanı bir süre daha söyleyebilecektik...

"Bunca yıl ben, sırf senin bir geceliğin olmak için mi bu çocuğa baktım? Bu kadar genç bir kızken, çocuğum oldu benim. Sırf, çok içtin diye mi yani?" Oscar goes to... Duru.

"Duru, üzgünüm. Böyle olsun, inan hiç istemezdim. Gerçekten. Hem istersen, Berk'e ben de bakabilirim." dedi. Hayatta olmaz!

"Hayır. Olmaz. Ben ona alıştım artık. Bırakamam."

"Sen de haklısın. Ama siz okuyorsunuz. O zaman aylık masraflarını ben karşılayayım. Olur mu?"

"Gerek yok. Bizim harçlıklarımız ve çalıştığımız yerden aldığımız maaş bize yetiyor. Ama ailemin Berk'ten haberleri yok. Söyleyemiyorum."

"Ne zaman söylemeyi düşünüyorsun? Bana dava falan açmazlar değil mi?"

"Hahah. Ne davası? Bizim yaşadığımız yerde töre olayları falan çok yok. Söyleyemememin nedeni namus falan değil, utanıyorum."

"Utanmak? Bunun neyinden utanıyorsun? Onlar senin ailen."

"Siz erkeklere söylemesi kolay..." dedim sadece. Kolundaki saate baktı. Pahalı olduğu çok aşikardı.

"Saat çok geç olmuş. Hem daha fazla kalırsam, komşularınız yanlış düşünebilir. Sonra sen de utanabilirsin. Benim gitmem lazım. Görüşürüz." derken hem ayağa kalktı hem de göz kırptı.

Sır BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin