(Kapı çalar(
Asker: dwstur olur hünkarım. İstediğnizi üzere hüsoyu getirdik
Abdülhamid: içeri buyursun
(Hüso içeri girer)
Hüso: beni buyr6muşsunuz sultanım
Abdülhamid: gel gürpınar senden bi isteğim var
Abdülhamid: biliyosun ki sen servetifünynyn bi üyesisib. Servetifünun iyi işler yapıyor ama ben tanzimat7n gidişatından hoşnut değilim
Hüso: benden ne buyurursunuz sultanım
Abdülhamid: senin tanzimatçılarla aran iyi. Tanzimatçılar halkı bana karşı dolduruyorlar. Bundan memnun değili. Ğlkenin geleceği için endişekiyim. Bu yüzden senin tanzimatöıların arasına sızıp onlar hakkında bilgi getiemeni istiyorum
Hüso: özür dilerim sultanım ama bu iş beni aşar, ben sadece kendi halimde bi yazarım. Daha kabiliyetli birisini görevlendirmelisiniz
Abdülhamid: bunu diyeceğini tahmin etmiştim o yüzden sana reddedemeyeceğin bi teklgle geldim
Abdülhamid: sen tanzimatçıların arasaına sız. Böylece ben de o çok sevdiğin servetifünuncıları rahat bırakırım
Hüso: neden bötle bi şey yapıyırsunuz sultanım? Onların bununla hiçbir bağlantısı yok
Hüso: lütfen, merhametinize sığınırım
Abdülhamid: eğer tanzimatçılarla ilgili herhangi bi sorun meydana gelirse ben sorumlu tutulurum. Malum tanzimatçılsr insanları bana karşı doldurdu. O yüzfen seni gönderiyorum.
Abdülhamid: tahtım tehlikede, hüseyin rahmi. Bunu yapmak zorunday7m. Ayrıxa unuttuğun bir şey var; servetifünunu ben kurdum, kurdupum gibi de yıkmasınu bilirim.
Hüso: emriniz olur hünkarım.
1.40
***
[[[[[[[[[[Abdülhamit recaizadeye servetifünunu kurdurur. Mahmut efendi servetifğnunu kurduktan sonra kimse kendşsinden şüphelenmeein diye başına öğrencisi tevfik fikreti geçirir. Daha sonra recaizade mahmut ekremin tanzimattan vazgeçemediğini fark eden Abdülhamid tanzimatın casusu olması için Hüsoyu görevlendirir.]]]]]]]]
Hüso, Abdülhamidin buyrupu üzerine gülhane parkının yakınlarındaki eve yol alır.
Kapı çalar)
Namık kapıyı açar)
Namık: hg buyurasın gürpınar efendi. Nerelerdeydin anlat bakalım içerde.
İçeri girer)
Namık: sana yeni üyemizi tanıtayım. Kendisi bir süredir bizimle çalışıyor ama sen ortalıkta olmadığın için tanuştırma fırsatı olmadı.
Namık: bu sami paşazade sezai. Sami bey bu da hüso bey
Sami: ben de tam namık beye bu hoş evin tarihini sormak üzereydim. Sizin böyle büyük ve gösterişli bir evde oturacağınızı tahmin etmemiştim.
Namık: bu ev bana babamın çok yakın arkadaşı olan Şinasi beyden miras aldım. Kendisi bana da sadece edebiyat değil her konuda çok yardımcı oldu. Çok esinlendiğim bir insandı.
Sami: çok etkilendim! Böyle büyüo yazarları tanıtor olmanız şahane. Sonuçta diz de benim çok etkilendiğim bir yazarsınız. Siz ve recaizade mahmut ekrem bey.