2 (editli)

8 1 0
                                    

(Kapı çalar)

Asker: Destur olur hünkarım. İsteğiniz üzerine Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı getirdik.

Abdülhamid: İçeri buyursun.

[Hüseyin içeri girer.]

Hüseyin: Beni buyurmuşsunuz sultanım.

Abdülhamid: Gel Hüseyin Rahmi Bey senden bir isteğim var.

Abdülhamid: Biliyorsun ki sen Serveti Fünun'a yakınsın. Serveti fünun iyi işler yapıyor ama ben Tanzimat'ın gidişatından hoşnut değilim.

Hüseyin: Benden ne buyurursunuz sultanım?

Abdülhamid: Senin Tanzimatçılarla da aran iyi. Tanzimatçılar halkı bana karşı dolduruyorlar. Bundan memnun değilim. Ülkenin geleceği için endişeliyim. Bu yüzden senin Tanzimatçılar'ın arasına sızıp onlar hakkında bilgi getirmeni istiyorum.

Abdülhamid: Sen Tanzimatçılar'ın arasına sız. Böylece ben de o çok sevdiğin Serveti Fünuncuları rahat bırakırım.

Hüseyin: Özür dilerim sultanım ama bu iş beni aşar, ben sadece kendi halimde bi yazarım. Daha kabiliyetli birisini görevlendirmelisiniz.

Abdülhamid: Tahtım tehlikede, Hüseyin Rahmi. Bunu yapmak zorundayım. Benim buyruğum budur. Senin düşüncen önemli değil.  Ayrıca unuttuğun bir şey var; Serveti Fünun'u ben kurdum, kurduğum gibi de yıkmasını bilirim.

Hüseyin: Emriniz olur hünkarım.

***

[Hüseyin, Abdülhamidin buyruğu üzerine Gülhane Parkı'nın yakınlarındaki eve yol alır.]

(Kapı çalar)

(Namık Kemal kapıyı açar)

Namık: Hoş geldin buyurasın Hüseyin. Nerelerdeydin anlat bakalım.

Namık: Sana yeni üyemizi tanıtayım. Kendisi bir süredir bizimle çalışıyor ama sen ortalıkta olmadığın için tanıştırma fırsatı olmadı.

Namık: Bu Sami Paşazade Sezai. Sami Bey bu da Hüseyin Rahmi Gürpınar.

Sami: Ben de tam Namık Bey'e bu hoş evin tarihini sormak üzereydim. Sizin böyle büyük ve gösterişli bir evde oturacağınızı tahmin etmemiştim.

Namık: Bu ev bana babamın çok yakın arkadaşı olan Şinasi Bey'den miras kaldı. Kendisi bana da sadece edebiyat değil her konuda çok yardımcı oldu. Çok esinlendiğim bir insandı.

Sami: Çok etkilendim! Böyle büyük yazarları tanıyor olmanız ne kadar hoş. Sonuçta siz de benim çok etkilendiğim bir yazarsınız. Siz ve Recaizade Mahmut Ekrem Bey.

Namık: Çok göğsümü kabarttınız Sami Bey.

Hüseyin: Sahi Mahmut Ekrem Bey nerde? Kendisini bir süredir görmedim.

[O sırada Recaizade Mahmut Ekrem misafir odasına giriş yapar.]

Recaizade: Burda ne demeye oturuyorsunuz? Toplantıya başlamamız an meselesi.

Namık: Doğru dedin Mahmut Bey. Çok üzülerek Hüseyin ile olan hasret giderme faslımızı erken bitirmek zorundayım.

Hüseyin: Hiç sorun değil. Aslına bakarsanız ben de bugün acaba toplantınıza dahil olabilir miyim diye sormaya gelmiştim.

Namık: Hayırdır Hüseyin? Bizim Tercümanı Ahval'le bu kadar ilgilendiğini bilmiyordum.

Hüseyin: Ben de yeni bir kitap yazmak istiyorum. Sizlerden birkaç tavsiye alabilirim diye düşünmüştüm anlayacak olursanız.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

tanzimat vs servetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin