Merhaba ^^ Umarım ilk bölümü beğenirsiniz. Hatalar için özür dilerim. Çok fazla uzatmayacağım. Tekrar söylüyorum umarım beğenirsiniz :) Keyifli okumalar.
Tam 2 saat. 2 saattir buradaydım. Ne soğuk hava nede saatin gecenin bir yarısı oluşu beni o eve iğrenç insanların yanına götüremezdi.
Neden yapıyorlardı bunu? Beni hiç düşünmüyorlarmıydı gerçekten? Tamam yaşım 18 olabilirdi her şeyi halledebilirdim ama bunun yaşla alakası yoktu.
Görüşümün giderek bulanıklaşmasıyla birlikte birde ayakkabılarımın bağcıkları açılmıştı. Onlarla hiç uğraşamazdım gerçekten. Boşverdim.
Gözlerimden akan yaşı ıslanan montumun koluna silerek denizin kenarında yürümeye başladım. Havaya hayatımda hiç etmediğim küfürleri savuruyordum. Öfkemi böyle atabiliyordum belkide. Belkide sadece daha çok öfkelendiriyordum kendimi.
Ağlayışım, göz yaşlarım, karmakarışık saçlarım hepsi birbirine girmişti. Ne halde olduğumu bilmiyordum. Ama dışarıdan bakıldığında acınası bir halde olduğmu tahmin edebiliyordum.
Gözyaşlarımı tekrardan montumun koluna sildikten sonra denize dahada yaklaştım.
Fantastik küfürlerimi bağırarak sürdürüyordum.O sırada yandaki tekneden bir kişi dayanamamış olacakki "Hey sen! Susacak mısın artık?" dedi.
Cılız ve titreyen bir sesle "Sanane" diyebildim.
Daha fazla muhattap olmak istemiyordum. Zaten derdim bana yeterdi. Uzaklaşmak için adımımı attığım sırada kendimi buz gibi soğuk denizin -hiç istemesemde- kollarına bıraktım.
Hay aksi şeytan! Neden her şey bu kadar sinir bozucu olmak zorundaydı ki ?
Lanet bağcıklar yüzünden düşmüştüm. Aptal! Aptal! Aptal Minya! Neden bağlamazsın o bağcıklarınıki?Etraftaki ışıklar giderek kararmaya başlıyordu ve ben su yutuyordum. Yüzecek mecalim yoktu. Belki ölürsem herşey daha güzel olabilirdi.
Kavgasız, bağırışmasız.•|~ ~|~ ~|~ ~|~ ~|•
Gözlerimi araladığımda bir erkek bana bakıyordu.
"Yaşıyorsun!" dedi dalgalı biçimde.
Teknedeydim. Bana bağıran kişinin teknesinde.
"Neden kurtardın ki? Her şey daha güzel olacaktı. Dert olmadan..."
"Yüzme bilmediğini direkt olarak söyleyebilirsin bunda bir şey yok" dedi gülerek.
"Yüzme biliyorum. Sadece düştüm ve.. boşversene."
"Vişne! Güzel seçim" dedi parmağını şıklatarak.
Ne saçmalıyordu bu. Ne vişnesi? Benim halim içler acısıydı belli olmuyormuydu. Of seni takan kim Minya?
Salak! Parlatıcın. Dudağındaki parlatıcın, vişneli.
"Hey! Sen, benimi öptün?" dedim onu iterek.
"Ona suni tenefüs deniyor" dedi gıcık gıcık gülerek.
Üşüyordum. Islak kıyafetlerim üstüme yapışmıştı. Ve bir battaniye vardı.
"Bakışlarını üstümden çek seni pis sapık! Önce beni öptüğün yetmezmiş gibi şimdi de ıslak ve üzerime yapışan kıyafetlerime bakıyorsun."
"Sen kendini ne sanıyosun? Dünya senin etrafında falanmı dünüyo?"
Birden sesini yükseltti. Kendini savunmayı iyi biliyordu.
Şimdi durumu kurtarma vaktiydi.Seni teknesinden kovarsa ne yapacaktın? Bu soğukta ıslak kıyafetlerle o evemi gidecektin? Hayır eve gitmeyi kesinlikle istemiyordum.
Kahrolası kavgaları dinlemektense burda hiç tanımadığım bir adamın yanında kalırdım daha iyiydi.
"Şey, burda kalabilir miyim?" dedim hızlıca. Bunu kendimden yangından mal kaçırır gibi söylemeyi gerçekten beklemiyordum.
Kim bilir o ne düşünmüştü?"Hayrola ultranankör, beni çokmu sevdin yoksa?"
Söylediği şeylerden dolayı kaşlarım havada asılı kalmıştı.
"Ultranankörmü?"
"Evet, seni kurtardım ve nankörlük ettin."
Bu önemli değildi. Asıl şaşırdığım 'beni çok mu sevdin' demesiydi. Bu nasıl bir egoydu? Nasıl bir özgüvendi böyle?
Ben, derdime düşmüştüm. Evden çıktığımdan beri ağlıyordum. Çocuğa hiç alıcı gözüyle bakmamıştım bile.
Götünden laflar uydurup, koyuyordu ortaya işte.
"Ya sen sussana. Sana soru sorduk onu cevapla" dedim hışımla.
"Bana bir şey yapmayacağını nerden biliyim?"
"Sana ne yapabilirim ki ben? Şu halime baksana.. Asıl sen bana bir şey yaparsan?"
"Saçmalama kızım istemiyorsan kalmazsın ben seni zorlamıyorum sonuçta. Hem ben sana zarar vereceksem neden kurtarayımki?"
Mantıklı konuşuyordu. Zaten çaremde yoktu.
Olumlu anlamda başımı salladım."Ben Akın" dedi elini uzatarak.
Bende uzattım ve "Minya" dedim.
Kalacağım yeri göstererek kendisi de üst kata çıktı. Bende alt kata indim.
Uyuyamayacağımı biliyordum. Her zamanki gibi sabaha kadar ağlayacaktım ve sövecektim.
Tekrar ve tekrar hatalar için özür dilerim. Yorumlarınızı bekliyorum. Görüşmek üzere! :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afilli Suç
ChickLitAile sorunları yüzünden hayattan bezmiş, kaçış yolu arayan bir kız. Geçmişte yaşadıklarından dolayı başı sürekli belaya giren ve hayatından parçası koparılmış bir adam.