sad; muke (Türkçe çeviri)

kırk sekiz

"hala konuşmamız gerek." michael koltuğa oturur oturmaz söyledi.

"ne hakkında konuşmak istiyorsun?" luke belirli olanı sordu.

"neden?" michael kısık sesle söyledi.

"sana zaten söyledim." luke gözlerini ovuştururken söyledi. "çok pişmanım bebeğim, sadece bana yeniden güvenebileceğini umuyorum." luke dedi, sözlerinden üzüntü akarken michael'ın elini tuttu. "bu gece ben büyük kaşık olacağım." luke koltuğa yayıldı, ve michael onun önüne yayıldı, luke battaniyeyi alıp üstlerine çekmek için ellerini ayırdı.

"üzgünüm." luke mırıldandı, michael'ın boynuna küçük bir öpücük bırakırken, ikisi uykuya dalmadan önce, birbirlerinin kolunda güvendeyken.