•3. Bölüm•

15 4 0
                                    

Aslında ilk başta çok mutlu olmuştum. Ama ailemin diyecekleri...
"Sen yapamazsın!"
"Sen beceremezsin!"
"Aptal!"
"Çıtı pıtı bir kızsın sen tırnakların kırılır!"
"Sakatlanmanı istemiyoruz!"

Ya. Umarım anlamışsınızdır. Anneniz başarılı bir avukat, babanızın ise komiser olması hiçbir şey değiştirmiyor ne yazıkki. Okuldaki Buse bile anlamıyor beni. Geçen çarşamba dedikleri. Sen kesin şimdi para sıçıyorsundur gibi bir şey söylemişti. Buse gibi birinden açıkçası beklenecek hamle değildi bu. Çünkü onun annesi ise uzman bir cerrah, babası ise bir mimar idi. Yani bunu böyle annesi ev hanımı, babası ise esnaf olan maddi durumu düşük olan birinden duyabilecek bir şeydi bu. Saat 15.20 idi. Dersin bitmesine son 5 dakika kalmıştı. Sınıfın yaramazı Poyraz, hocaya son 5 dakika kaldığını telefonları alma vaktinin geldiğini hatırlattı. Tarih hocası Şeyma hoca nazikçe "Tamam Poyrazcım. Telefonları alabilirsiniz." Demişti. Şeyma hoca kraliçe ya. Neyse.

Saat 15.25. Okuldan ayrılma vakti. İphone telefonumu elime aldım ve telefonumu öptüm. Çok şükür telefonuma kavuşmuştum. İnci'nin çantasını toparlaması saatler alıyor ve bu durumdan dolayı onu saatlerce bekliyorum. Sonra okuldan çıktım. İnci ile beraber otobüse bindim. İnci ile evlerimiz aynı sitedeydi. Ama ben A blokta o ise C blokta oturuyordu. Otobüsten aynı yerde iniyoruz. İnci'ye "Duş alıp, size gelicem." Dedim. İnci ise "Tamam" dedi. Binaya girdim. Yarım saat boyunca çantamdan anahtarı bulmaya çalıştım. En sonunda buldum ve anahtar yardımıyla binaya girdim. Asansöre binip tuşlardan 6. Kata çıkaran tuşa bastım. Eve geldim. Kimsecikler yoktu. Ayrıca kardeşimin okuldan dönme saatine bir buçuk gibi bir zaman kalmıştı. Duşumu alıp Trendyol'daki Köstebek adlı mağazadan aldığım sweati, altınada Kotondan aldığım gri eşofmanı giydim. Ardından saç kurutma makinesi ile saçlarımı kuruttum ve taradım. En sonunda telefonumu alıp binadan çıktım ve İnci'ye "Size geliyorum." Diyerek mesaj attım. Onların binasına doğru yürürken kardeşimi gördüm. Kardeşim Yasmin "Aaa abla! İncilerin evinemi gidiyorsun gene. Kaçamazsın benden!" Diyerek sırıttı. Gülümseyerek kafamı salladım. O da "Tamam, ben sınava çalışmam lazım." Dedi. Bende "Okey." Diyerek oradan ayrıldım. Ve İncilerin binasına girdim ve zile bastım. "Dırırırım!" İnci kapıyı açtı. "Hoşgeldin aşko!" Dedi ve geçebilmem için kenara çekildi. Bende "Hoşbulduk aşko!" Dedim ve elimdeki poşeti sallayarak ona gösterdim. İçinde aburcubur ve diğer poşette ise Decathlon voleybol topumun olduğunu hemen anladı ve göz kırptı ve içeri girdim.

LALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin