pt.1

152 8 4
                                    

Merhaba arkadaşlar ben Alfa.

Nasılsınız?

İlk defa kitap yazıyorum.

Umarım beğenirsiniz.

"Jungkook, gerçekten abimin evi çok eğlencelidir. Abimin evinde; okul okumak aptallıktır, sonuna kadar eğlence, sonuna kadar alkol yapabiliriz"

Diyerek elini havaya kaldırdı Taehyung. Onun abisi sikimde değildi. Tek istediğim biraz olsun Taehyung ile zaman geçirmekti.

Açıkçası Taehyung'un abisini aşırı sevmesinide anlayabiliyordum, benimda kaçık, hayalperest ve sürekli yalan söyleyen bir abim olsaydı ve bu yıllar önce evi terk edip tamamıyla ailesini silen biri olsaydı bende severdim.

"Abin çok rahat bir insan sanırım."

Başını olumsuzca salladı Taehyung.

"Fazla zeki."

Derin bir nefes aldım ve oturduğumuz metrobüs koltuğunda ona doğru döndüm.

Elimi omzuna koyarak konuştum.

"Kalbini kırmak istemem Taehyung, açıkçası hyungunun bir kaçık olduğunu düşünüyorum ve buraya sırf sen üzülme diye geliyorum. Anlattığın şeylerin gerçek olma ihtimali yok, olsa bile hyungundan önce devletler keşfederdi yani."

Kaşlarını çatarak bana baktı ve bi tık benden uzaklaşarak konuştu.

"Gerçekten... " göz devirdi ve önüne dönüp arkasına yaslandı. "Yoongi'nin evine gidince göreceksin."

"Yoongi elleri ile sihirbazlık numaraları mı yapıyor?"

Bir anda sinirli bir şekilde bana döndü ve ellerini havaya kaldırarak bağırdı.

"ŞUNU YAPMAYI KES." dişlerini sıktı ve yüzlerimizi birbirine yaklaştırarak konuştu." Abim bir bilim adamı Jungkook, sihirbaz numaraları yapan bir şaklaban değil."

Ben de ona doğru yaklaştım. siktir, şu an öpüşebilirdik. Öp beni Taehyung öp beni. "O halde neden abinin evine metroyla gidiyoruz? Neden bizi uzay gemisi ile ya da bahsettiğin portal tapancası ile gelip almadı?"

"Çünkü evren federasyonu abimin peşinde."

Geri çekildi ve kollarını göğsünde birleştirdi ve somurtarak önüne bakmaya devam etti.

Bende aynı şekilde önüme döndüm. Bazen Taehyung'un bile deli olduğunu düşünüyordum.

--

Sonunda metrodan inmiş ve abisinin dağın başındaki evine yürümüştük, hâlâ neden taksiye binmek yerine yürüdüğümüzü anlamadım. Ayaklarım ağrıdan patlamak üzereydi.

Karşımızda gördüğümüz beyaz klasik küçük bahçeli amerikan tarzı bir ev gördüğümüzde Taehyung'a döndüm.

"Burası mı?"

Kafasını salladı.

"Evet burası."

Bahçenin önüne geldik. Bahçeye Taehyung'undan önce tam girecektimki ensemden tuttuğu gibi beni geriye doğru itti.

"Sen ölmek mi istiyorsun?"

Kaşlarımı çattım.

"Ne? Neden?"

Derin bir nefes aldı.

"Evin güvenlik sistemi var, yabancı bir canlı girmeye çalışırsa öldürülür."

"Yine mi bilim kurgu saçmalıkları Taehyung?"

Tekrar bahçeye adımladım ve beni aynı şekilde geriye doğru tekrar itti.

"Sözümü dinle Jungkook, biraz olsun sözümü dinle. Pişman olmayacaksın"

Önüme doğru geçti ve bir anda kollarımdan tutup beni kendisine doğru çekti. Göğsüm sırtı ile birleştiğinde kollarımı kendi beline doladı.

"Kafanı enseme yasla, tamam mı? Çevreyede olduğunca az bakmaya çalış."

"Etrafta bakacak bir şey yok zaten."

Bu sefer sorgulamadan dediğini yaptım. Olduğumuz durumdan hiç rahatsız değildim. Şahsen sikimle Taehyung'un kalçalarını hissetmek benim için en büyük eğlencelerden biriydi.

Bahçeye attığı bir adım bile yerden yukarıya doğru çıkan silahlarla gözlerimi büyükttüm.

"Siktir bu ne?"

"Sana söylemiştim."

"Bana ne içirdin?"

"Sus Jungkook."

Derin bir nefes aldı ve ilerlemeye başladı. Kapıya yaklaştığımızda kaynağı nerden geldiğini bilmediğim bir ses duyuldu.

"Taehyung, arkandaki kişiyi bırakmazsan senide vurmak zorunda kalacağız ve abin bundan hiç hoşlanmayacak."

"Hadi ama beni öldürsende o benden bir tane daha yaratabilir öyle değil mi?"

Aynı şekilde robotun sesi tekrar yankılandığında bize doğru yaklaşan silahlar ile gözlerimi sıkıca yumup kollarımla Taehyung'u iyice sardım.

"Taehyung, korkuyorum."

"Kapa çeneni." diye mırıldandı.

"Yoongi, gerçekliğe önem verir. Ölürsen bizde ölürüz."

"O halde bırakta geçeyim."

Her konuştuğunda bir adım daha atıyordu Taehyung.

Kalbimi ağzımın içinde hissedebiliyordum. Biz şu an ne yaşıyorduk? Rüyada mıydım? Taehyung cidden söylediklerinde haklıydı belkide.

"Arkandaki şahısın DNA'sı bulunmamakta. Giremez, güvenlik önlemi alınmalı Taehyung. Uyarıyorum, geri çekilin."

Taehyung tekrardan derin bir nefes aldı ve mırıldandı. "Siktir git abi ya."

Elini ileriye doğru uzattı. "Ben Taehyung, evlatlık çocuğum ve aslında gayri meşru doğan çocukta benim. Annemle babamızın aşkı abim Yoongi ile başladı benimle bitti ve ben gerizekalıyım."

Bir anda silahların geri çekilme sesiyle kafamı kaldırdım.

"Beni bırakabilirsin Jungkook, sikik abim kalkanı devre dışı bırakmamış. Geleceğimizi biliyordu aslında ama."

Bir anda kahkaha atmaya başladım ve elimi Taehyung'un omzuna koydum.

"Aranızdaki ilişki tam olarak bir abi kardeş ilişkisi."

"Bunu benimle dalga geçmek için yapmıyor, bazı gerçeklerden kaçmayı seviyor ve onları bana yıkmayıda seviyor."

Kapıya doğru ilerledi. Demir kapının önündeki siyah ortasında kamera tarzı bir yere yüzünü yaklaştırdı ve bir anda kapı açıldı.

beyaz önlük. yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin